SON DAKİKA
SON DAKİKA


Ümmet toplumu ve Sivas Kongresi
7.09.2021

4 Eylül, Sivas Kongresinin 102’nci yılıdır. Sivas Kongresinde; Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin Genel Kongresinde “Milletin kendi geleceğini bizzat kendisinin tayin edeceği, bu yüzden Milli Meclisin derhal toplanması, alınacak kararların Milli Meclisin denetimine sunulması şarttır” kararı alındı. Sadece bu karar bile Mustafa Kemal’in demokrasiye açık olduğunun, asla totaliter bir yapı istemediğinin bir delilidir. Devrime karşı çıkanlar, devrimlerin baskıyla gerçekleştiğini ve halka zorla kabul ettirildiğini iddia ederler.

Osmanlı dönemini özleyen bugünkü Bademler, Kemalist devrimin gerçekleşmesi için alınan bazı kararların, özellikle istiklal mahkemelerinin işleyişinin “Nizamı Alem-Kamu düzeni” için gerekli olduğunu hala kabul etmezler. Osmanlıyı özleyenler, o dönemin Nizamı Alem için, “Saltanat hangi oğula müyesser olursa, öbür kardeşlerini öldüre” hükmünü koyan Fatih yasasını görmezden gelirler. Bu kanunnamenin uygulanması sonucu 3’üncü Mehmet, 19 erkek kardeşini birden boğdurmuştur, Kanuni de kendi oğlunu! Tanzimat’a kadar yargılanmadan, fetva dahi alınmadan 182 vezir-i azamdan 52’si öldürülmüş, kimse de bunların suçu nedir diyememiştir. Tarihimizden habersiz olarak Mustafa Kemal’e ve devrimlere saldıran Bademler, bugün bulundukları makamlara demokrasinin hoşgörüsüyle gelmişlerdir. Osmanlı dönemindeki gibi, halkın ve her şeyin sahibinin padişah olduğu, insanların birey değil tebaa-köle olduğu bir düzende bu Bademler bırakın sarayda oturmayı, sarayın önünden geçebilir miydi? Herkesin şunu iyi anlaması ve Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkması şarttır: “İslam Devleti” isteyen ve Cumhuriyete saldıranların esas amacının “Din Devleti” kurmak değil, “Din Adamları Devleti” kurmak olduğunu, insanların özgür iradelerini gasbedip bizleri tekrar Ortaçağ karanlığına götürmek amaçlarını hiç unutmamalıyız… Atatürk; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller istemiştir. Karşı devrimcilerin sözcüsü bu söze karşılık; “Dindar ve kindar nesiller” diye karşılık vermiştir. FETÖ, “Altın Nesiller” yetiştireceğim diye, Türk devletine en büyük kötülüğü yapmamış mıdır?

Sorarım size: Demokratik ve Laik Cumhuriyet rejiminden başka hangi rejimde insanlarımızın fikirleri, vicdanları, irfanları hür olacaktı? İradesini bir mollaya teslim edenlerin, hür olmak gibi bir hakları olur mu? Yargıtay’da Adli Yıl açılış töreninde gözümüze sokulan üçlü görüntü var ya! Bir an için, 15 Temmuz’da FETÖ’nün başarılı olduğunu düşünelim, o resimde sadece Ayetullah olarak FETÖ olurdu! Ya diğerleri? Bu mu Bademlerin istedikleri rejim? Sözün özü; herkes eteğindeki taşı döktü. Ak koyun kara koyun, kim demokrat kim faşist, kim namuslu kim hırsız hepsi belli oldu. Konuşmayan bir tek Türk milleti kaldı. O da önümüzdeki seçimde konuşacak ve inşallah vatanseverler, Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler kazanacak! Numaralı Cumhuriyetçiler, Ekmelettinciler, Huber Apocular, Takkeli Liboşlar, Türk amirallere “zevzeklik yaptılar” diyen Çiller çırağı çakma milliyetçiler, AKP larvaları, Tesevciler ve Sorosçular kaybedecektir. Laiklik yoksa, adalet yoktur! Laiklik yoksa kadın-erkek eşitliği YOK, çokeşlilik VAR, Recm VAR, el kesme VAR, kölelik VAR! Takdir Yüce Türk milletinin. Sağlık ve başarı dileklerimle…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap