Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak
güçleştiğinde, yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını, dağlara
dönmeli yüzünü insan. Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini
ferahlatacak; yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak... Hep isteyip
de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, gerçekleştirmeyi denemeli!
Her geçen gece, ölüme
bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir, kendisinin bir sal olup da, O
dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı. Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa
birbirinin aynı günler, her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,
değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri; küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin,
bir kaç durak önce inip servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar, yüreğine
takmalı güneş gözlüklerini; gördüğünü hissedebilmeli!
Sağlığını kaybedip,
ölümle yüz yüze gelmeden önce, değerli olabilmeli hayat! İlla büyük acılar
çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için! Başkasının yerine koyabilmeli
kendini; ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus"
dememeli! Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!
Şu; adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı; sevgisiz,
soysuz kalarak! Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden, derin bir soluk
alıp, hapsetmeli kokusunu içine... Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir, seher
yeli okşamalı saçlarını... Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada
boranda; öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!
Kısacası; HAYAT GÜZELDİR.
3 Ana kuralımızı unutmayalım;
MASKE MESAFE HİJYEN