Mutluluk; beklenti ile gerçekleşen arasındaki farktır ve bu fark ne kadar küçük olursa mutluluk o kadar artar, fark ne kadar büyük olursa mutluluk o kadar düşük olur.
Bir örnek üzerinden gidelim; diyelim yöneticiniz
size geldi ve dedi ki, “bu yıl iyi bir performans gösterdin, çok yakın zamanda
sana önemli bir miktarda prim ödemesinde bulunacağız”. Siz de teşekkür ettiniz
ve kafanızda bu rakamı 10 bin TL olarak belirlediniz, sonra da beklemeye
başladınız. Aradan bir ay geçti, hesabınıza 5 bin TL yattı; elbette mutlu olur
ve teşekkür edersiniz ama beklenti daha yüksek olduğu için mutluluk biraz buruk
bir mutluluk olur.
Yapılan araştırmalar özellikle de maddi
konularda kişinin durumu iyileştikçe beklentilerin yükseldiğini gösteriyor, bir
tür tatminsizliğe doğru ilerlemeye meyilliyiz maalesef.
Elimizdekilerden memnun olmak, bunu gerçekten
hissetmek çok önemlidir bence. Yaşam sırasında en sık, en kolaylıkla gözden
kaçırdığımız konulardan bir tanesi maalesef bu. Elimizdekilerden memnun olmayı
biraz açacak olursak, en üst noktada, zaten yaşamak istediğimiz gibi
yaşadığımızı düşünmektir. (Kimsenin pek şartlarından hiçbir şekilde memnun
olmadığını bilsek bile)
Sosyal medyanın, iletişimin artması insanların
beklentilerini sürekli olarak daha yukarı doğru taşırken mutluluk azalıyor.
Çünkü herkes diğeri gibi yaşamak istiyor.
Bir örnek vereyim; eskiden kimsenin nereye
tatile gittiğini, nasıl bir tatil yaptığını bilme imkânımız yoktu (sosyal medya
öncesi dönemler). O zamanlar da çadır kurup kalmak ya da ailece denize gitmek
çok önemli ve mutluluk vericiydi.
Şimdi iletişimin genişlemesi ile beklentiler
gelişti, yurt dışına gidelim istiyoruz, İspanya’da yemek yemek, İtalya’da sanat
eserlerini görmek istiyoruz ve bunları yapan insanları sürekli olarak sosyal
medyadan takip ediyoruz. Bunları yapmak istemekte hiçbir sakınca yok, diğer
yandan bu beklentiler bir de sabırsızlıkla birleşince mutluluk uçup gidiyor.
Mutluluk ve beklentiler arasındaki fark açılmaya
başladığında en azından sabırlı olmayı becerebilmek gerekiyor.
Mutlu olmak istiyorsak kendimizi diğer insanlara
kıyaslamaktan vazgeçmeliyiz, sosyal medyanın ve hızlı haber akışının yarattığı
döngüye rağmen bunu başarmalıyız, çünkü fiziksel, sosyal, parasal ya da yetenek
anlamında yaptığımız bu karşılaştırmalar beklentimizi bazen gereğinden fazla
yükseltip bizi mutsuz ediyor.
Ben asla bu mantalite ile yaşamam. Kendimden ve
yaşadığım hayattan sorumluyum.Her sağlıklı uyandığım güne şükreder ve hayatıma
devam ederim. Fazla hırs insanı yorar ve aşırı mutsuzluğa iter. Ve bu
mutsuzluğu yaşamak için hayat çok kısa. Allah sağlık, huzur ve yetecek kadar
kazanç versin herkese.
Mutlu pazarlar.