İnsanlığımızla ilgili bağımızı kaybettiğimizi düşünüyorum.
Belki kendi amacımızla olan bağlantımızı kaybettik. En fazla önem taşıyan
değerleri göz ardı ettik. Çoğumuz hayatımızın geri kalanını yaşamın sahilinde
güvenlik içinde geçirmeyi seçmiş durumdayız. Cesaretimiz azaldı. Yolların
bekleyerek değil, yürüyerek aşıldığını unuttuk belki de… İşte bu nedenle son
zamanlarda mutluluğu, sevgiyi sorguluyor oldum.
Söz sevgiden açılmışken, yeni belki de geç öğrendiğim bir
şey var. Sizin kimi ne kadar sevdiğiniz artık önemli değil şimdilerde benim
için…. Sizin kimi ne kadar sevdiğinizden daha çok, sizi kimin ne kadar sevdiği
ya da sevmediği çok daha önemli.
Hayal kurmak muhteşemdir, gereklidir ama hayaliniz sevgi
üzerineyse, hayal kırıklıkları biriktirirsiniz. Çoğu zaman da bakınca, duygusal
zarardasınızdır. Sevgi emek ister. Ama ya siz vermezsiniz bunu ya da o kadar
yorulduğunuzu düşünürsünüz ki, belki de değecek olana vermekten bu kez
esirgersiniz onu.
Bilmediğimiz için (ne zaman öleceğimizi- bugün bir
arkadaşımla bu konuyu konuştum. Bana sen daha çok yaşarsın dedi. Ben falına
baktım çok yaşayacaksın diye gırgır yaptı. Ben de, “sürünerekse istemem” dedim
ama-), yaşamayı tükenmeyen bir iyilik sanırız. Ancak her şey sadece birkaç kez
olur ve aslında bu tekrarlar çok azdır. Çocukluğumuza ait kişiliğinizde derin
bir yeri olan ve o gün olmadan yaşamınızı düşünemeyeceğiniz belli bir öğleden
sonrayı, daha kaç kez hatırlayacağımızı düşünmeyiz bile. Belki dört-beş kez
daha… Belki de o kadar bile değil. Dolunayı daha kaç kez seyredebileceğiz ki?
Belki yirmi. Ancak yine de her şey sınırsızmış gibi görünür bize. Bu güzeldir.
İnsanoğlunun en fazla ıstırap çektiği derin kişisel yenilgisi, kişinin aslında
yapabilecekleriyle, sadece yaptıkları arasındaki farktan kaynaklanır. Bu sadece
var olmakla, gerçekten yaşamak arasındaki farktır. Sadece yaşamı sürdürmekle,
gerçekten yaşamayı başarmak arasında bir fark vardır. Üzücü olan, çoğu insanın
içinde yatan insani armağanları göz ardı etmesi ve hayatlarının en güzel
yıllarını bir odada ve kendiyle geçirmeye boyun eğmesidir. Çünkü diğerini almak
çoğu zaman yorucudur, zordur, korkutur…
Sevgiyle kalın; mutlu hafta sonları.
3 ana kuralımızı unutmayalım;
MASKE- MESAFE- HİJYEN