İnsanların birbirine yardımcı olması; toplumda sevgi
bağlarının oluşmasının en güzel yoludur.
Yardımlaşmanın makbul olanı; ihtiyaç sahibinin tespit
edilerek gizliden gizliye; deşifre ve afişe etmeden yapılan yardımlardır.
Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek atasözümüz;
yardımlaşmanın nasıl yapılması gerektiğini açıklamaya yetmektedir.
Her yerde olduğu gibi, bu tür sosyal aktivitelerin yapılış
şekli de değişime uğramıştır.
Yardımlaşma konusunda eskiden devlet başkanlıklarınca
emirler bile yayınlanmıştır. Bu emirlerin genel içeriğinin; yardımlaşma
sırasında, öncesinde ve sonrasında; deşifre edilmemesi, refüze edilmemesi,
kötü sonuçlar getirmemesi, afişe
olunmaması hususlarında olduğu gözlenmektedir.
Eski dönemlere baktığımız zaman; toplum güveninin daha
yaygın olduğu gözlemlenecektir.
Şimdi gelişen ve değişen çağımızda; tekonolojinin de
getirileri ile bu tür sosyal çalışmalrın çok daha güzel olması gerekirken,
teknoloji yansımaları negatif yönde olduğundan; toplumda erezyona sebep olduğu
gerçeği görülmektedir.
Bütün olumsuzların dikkate alınıp; Hakkaniyet gözetilerek
yardımlaşma yapılması sağlanabilir.
Bu konuda her türlü hassasiyete rağmen zaman zaman aksamalar
yaşanabilmektedir.
Yardımlaşma organizasyonları için dernek ve vakıflarda
kurulmuştur.
Şaibe altında kalınmaması ve söylenti bile olsa;
usulsüzlüklerin oluşmaması için bu gibi kuruluşların yöneticilerinin bu
konuları çok iyi bilen Gönül adamlarından kurulu olması gerekir.
Bu işler gölgelerin altında yapılamaz fenerlerin gölgesi,
yıldızların karanlığı, ayların dedesi, güneşin babası, kimse var mı, insaf et,
imdat kurtaran yok mu vb. çalışmaların genelini izlediğimiz zaman; reklama
yönelik çalışmaları ve çabaları görürüz.
Yardım edenin; adının, dükkânının belirlenmesi tamamen
reklama yöneliktir.
Yardım edilen kimsenin deşifresi ise rezüre edilmekten başka
bir icraat değildir.
Ne yapacaksak ALLAH için yapmalıyız.
Mutlu hafta sonları.
3 ana kuralımızı unutmayalım;
MASKE MESAFE HİJYEN