Şampiyonluğa giderken Trabzonspor taraftarının
en güzel sloganı “Dik oyna!” ve “Dozer gibi oyna!” sloganlarıydı.
Eğer dün akşam küme düşme mücadelesi veren
bitik durumdaki Ankaragücü’nü yenseydik güzel şeyler söylenirdi. Ama Ankaragücü
karşısında şampiyon gibi oynayan bir takım yoktu ne yazıkki bu yüzden Trabzonspor’a
“Dik oynayı” hatırlatmak gerek. 1-1’den sonra kaçırılan en az 3 net gol
pozisyonu vardı.
Ankaragücü yediği ilk golden sonra direnç
kazandı kabul. Ancak Sorloth’un golünden sonra skoru korumak, maçın sonunu
getirebilmek zaten şampiyonluk yolunda rüştünü ispat etmektir. Maçın son
anlarında oyunu kenarlara açamayan bir Trabzonspor vardı. Kanatları kullanamadı
Hüseyin Hoca.
Şimdi Başakşehir-Galatasaray maçının sonucundan
gelecek haberi korkuyla bekleyecek Hüseyin Çimşir.
Bu kadar yol kat edilmişken önce Alanya
ardından Ankaragücü kayıpları milyon dolarlık Trabzonspor’a yakıştı mı?
Şampiyonluk yolunda yürüyen Trabzonspor’da
gerginlik hat safhaya çıktı. Alanya maçından beri hem teknik heyet hem de
yönetim patlamaya hazır bomba gibi. Şampiyon olmak istiyorsak tüm ayak
oyunlarına rağmen takımıyla yöneticisiyle yoğun strese göğüs germeliyiz.
Ankaragücü kadrosundaki siyahi oyuncular Orgill
ve Rodrigues dışında Trabzon savunmasında tehlike yaratabilecek bir tane
fazladan adamı yoktu.
Elbette hakem hatası var. Elbette Abdülkadir Bitigen,
saçma sapan bir penaltı verdi. Ancak sahada sessiz gezinen fırtınası dinmiş bir
Karadeniz takımı vardı.
Seyircisiz maçların tadı yok, Trabzonspor taraftarı
konvoylarla, meşalelerle takımını galibiyete yollamışken beraberlik sonucu
kimseyi mutlu edemedi.
Taraftarın dediği gibi her şeye rağmen
“sekizinci kuşatma” devam ediyor, dik oyna Trabzon!