Rakibini ısıran, savaşan bir Trabzonspor izlemeyi çok özlemiştik.
Dün geceki galibiyetten sonra bir kez daha gördük ki yerli oyunculardan oluşan iskelete Sosa gibi dünya yıldızları eklenince Trabzonspor her zaman kazanıyor.
Uğurcan, Hüseyin Türkmen ve Parmak’ın savunmasına Sosa, Sörloth ve Nweakame’nin hücum gücü eklenince 4-1’lik skor herkesi mest etti.
Maçı boyu
bütün ataklar sol kanattan geldi. Nweakame, sol kenarda top aldı, top verdi
yani hücum hattı için ne gerekiyorsa yaptı. Maçın sonucunu da yine o tayin
etti.
30.dakikada
ise Sosa sahneye çıktı ve Trabzonspor’a galibiyetin yolunu açtı.
Beşiktaş
savunması frikikten yediği golden sonra adeta darmadağın oldu.
Sosa’ya bir
parantez açalım; Arjantinli golcü büyük maçların futbolcusu.
Dün akşam
attığı her iki gol de akıl ve zeka dolu. Özellikle 42. Dakikadaki vuruşu Hami
Mandıralı’nın şutlarını hatırlatan süper bir goldü.
Ünal Hoca’yı
oyunu okuma konusunda eleştiriyoruz ama takım olma anlamında Trabzonspor’a bu
sezon çok şey kattı Karaman. Parmak gibi genç oyuncular onunla forma şansı
buldu.
Son
haftalarda atılan gollerin hepsinde Abdülkadir Parmak’ın assisti var. Parmak
hırsıyla, tıpkı yeteneğiyle Yusuf gibi
Avrupa’da oynamayı hak ediyor.
Sörloth’a
gelirsek, Norveçli forvet oyundan adam eksiltiyor, kendisine faul yaptırarak
takıma serbest vuruş kazandırıyor. Top saklıyor ve rakip savunmayı fizik
gücüyle yoruyor. Fırsatını bulursa golünü de atıyor. Dünki derbide klas
vuruşuyla skoru 3-0 yaptı, futbol kalitesini bir kez daha gösterdi.
Oynadığı
maçların tamamına göre yorum yaparsak Sörloth, bu ligin en önemli transferidir
bunu herkes kabul etsin.
Sakatlara
rağmen Trabzonspor’un hücum hattı süper ligin halen daha en iyisi. Bu yüzden
sakatlıklar mazeret olmamalı. Beşiktaş maçında yakaladığımız bu hava ile Basel
maçını kazanarak devam etmeliyiz.
Tebrikler Trabzon!