Hemen hemen hepimizin küçükken beslediği bir kuşu, kedisi mutlaka olmuştur.
Hayvanlar gerçekten insanı dinlendiren, onlara mutluluk veren ve stresini azaltan canlılardır.
Bunu daha 7 günlük bir canlıyı sahiplenmiş ve ona 6 yıldır bakan birisi olarak söylüyorum.
Bana sorarsanız, çocuklara küçük yaştan itibaren hayvan sevgisi aşılamak her anne babanın görevi olmalıdır.
Her çocuk hiç değilse sokak hayvanlarına bir tas su vermenin mutluluğunu yaşamalıdır.
Her ne kadar kabül edemesek de bu dünya yalnız bize ait değil.
İçinde yaşadığımız evreni aynı zamanda hayvanlarla paylaşıyoruz.
İnsanoğlu her şeyde menfaatini düşündüğü gibi hayvanların da etinden, sütünden, yününden yararlanmanın dışındaki cinsleri gereksiz görüyor.
Genelleme yapmıyorum tabi ki de..
Ama böyle bir kesimde mevcut.
Ne isteriz bu canlılardan bir türlü anlamam…
Belediyeler tarafından gizlice toplanmaları, insan yaşamından uzak yerlere atılmaları yetmezmiş gibi şimdide yeni yasa hazırlığı söz konusu…
Şayet kabül görürse düzenlenen yasa teklifine göre; öncelikle başıboş hayvanlar sahiplendirilmeye çalışılacak.
30 gün içinde sahiplenilmeyen köpekler ise ilaç verilerek uyutulacak.
Bu nasıl bir vahşettir!
Doğada kendilerine bahşedilen hayatı yaşamaktan başka bir şey yapmayan hayvanlar…
Zalim insanlar tarafından çektikleri acı bitmiyor.
Bu bir çözüm olmadığı gibi kıyımdır!
Böyle bir çözüm düşünülene kadar, sokak hayvanlarını bakmakla yükümlü olan belediyelerin görevini yerine getirmesi daha sağlıklı bir karar olmaz mıydı.
Bir canlının eğer vaktinde belediye veteriner hekimi tarafından tedavisi edilip, beslenmesi gerçekleşirse zaten bir başkasına zarar vermez.
Oldu da verdi…
O zaman zarar veren canlılar için kısırlaştırılıp barınakta kalması kararı alınsın.
Bu vicdandan uzak kararda neyin nesi?
Toplu katliama asla göz yummayacağız.!
Giriş Yap
Üye Ol
