SON DAKİKA
SON DAKİKA


Niyet ve Cesaret
26.02.2020

 

İnsanlarla ilişkilerimizde sizin her yaptığınızı, yapmak istediğiniz amaca uygun anlaşılacağını sanmayın. Bu bir hatadır. Siz ne yaparsanız yapın insanlar kendi anlayışlarına göre anlarlar. Belki de bunun için Mevlana Celalettin Rumi, ‘Denizi Çanağa bile doldursun, alabileceği hacmi kadardır...’ demiştir. Yaptıklarınızın yüzde yüz doğru anlaşılmasını beklemeyin. Yarısı bile doğru anlaşılıyorsa ne mutlu size!

İçgüdüler, nefis, doymak bilmeyen ego sürekli kendi çıkarına yönelik istekler içindedir. Kendisi için istediğini bir başkası için isteyen insan sayısı oldukça azdır.

Çoğu insan ‘Ben gördüğüme inanırım.’ Tezini savunur ve hayatını da buna göre yazar.

Tıpkı dinlemek ve anlamak arasında uç bir fark olduğu gibi, görmek ve anlamak arasında da uç bir fark vardır. Aslında gördüklerimizde biz çoğu zaman yanılgıya düşürebilir. Görmek her zaman anlamak değildir. İkisi farklışeylerdir ve insan genellikle bu farka yenilir.

İstenilen sonuçları, hatta mucizeleri yaratmanın birinci parçası ve her şeyin başı NİYET. Eğer niyet yoksa hiçbir şey yoktur. Yaşamın oluşmasını sağlayan şeydir niyet.

Cesaretle ilerlemek için neye ihtiyacınız var, biliyor musunuz? Korkuya! Cesaret korkunun olmaması değildir. Cesaret korkuya rağmen istediğini yapmaktır. Bütün cesur insanların ortak özelliği korkmalarıdır. Ancak cesur insanlar korkuya teslim olmak, onun varlığını inkar etmek yerine onun elinden tutarak, onunla arkadaş olarak, korkuyla beraber istediklerini elde etmek üzere harekete geçerler.

Kişi düşüncesiyle neyse, eylemiyle de odur. Yaşama bütün olarak bakmayı öğrenmeliyiz. Bazen bir bütünün içinde o kadar küçük bir parçaya takılıp kalabiliyoruz ki, gözümüzün önündeki güzellikleri göremiyoruz.

Odaklandığımız şeyi büyütebiliyoruz. Mutlu insan, güzellikler ve sorumluluklar içinde hayat cambazı olarak dengeyi bulandır.

Mutluluk üretmektir. Yaşamı üretmeden, kendini geliştirmeden yaşamak mutsuzluğa neden olur. Sonbaharda dökülen yapraklar üretkenliğin bitişi gibi düşünüldüğünde doğada ve insanlarda bir hüzün meydana gelir, oysa ilkbaharda yeşeren doğa üretkenliği simgeler ve insanlarda neşe ve yaşama duygusu ortaya çıkarır. Üretmek ve bunu paylaşmak mutluluk sebebidir.

Mutluluk bir düşünce şeklidir. Hayatımıza nasıl mutluluk katacağımızı zihnimizde çizdiğimiz harita ile belirleriz. Yeni hedeflerimiz, amaçlarımız, yaşamı anlamlandırma şeklimiz düşünce olup bizi harekete geçiren güçtür.Baharın yaklaştığı bu günlerde yaşanan tüm sorunlara rağmen pozitif düşünmekten ve mutlu olmanın yollarını aramaktan vazgeçmemeliyiz.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap