Sesiyle büyüdüğüm Kıratlı Mezrasından doğan Ekşili deresinin
Sancak Mahallesi ve Kaşüstü Mahallesi’ni iki kolu ile suladığı bilinir. Batı
sınırındaki Zil deresi ve doğu sınırındaki Harmanlı deresi. Sancak ırmağını da
saydığımızda derelerimizi tamamlamış oluruz. Son zamanlarda derelerle ilgili Yomra’da
sık kullanılan bir esprili bir deyimle sık karşılaşıyorum. Deyimde derenin
yüksekliğinden bahsediliyor. Mühendis olduğum için buradaki kasıt debidir
diye düşünüyorum. Su derslerinden öğrendiğim kadarıyla akarsu debilerimizi
ölçmek için çeşitli yöntemler var. Bunlar Hız ölçme esası, hacim ölçme esası,
kontrol kesitleri yöntemi. Bu üç yöntemden uygun olan herhangi biriyle
ölçebiliriz. Matematiksel olarak çalışma yapılmak istenirse profesyonel yardım
alınarak bu çalışma rahatlıkla yapılabilir. Şehrimizdeki üniversiteler buna
katkı sağlayabilir. Siyaseten bir çalışma yapılmak istenirse sokakta yürümek
yeterli. Sokağın sesi, duymak isteyen için her şeyi söyler diye düşünüyorum.Herakleitos’un
dediği gibi; ‘Her şey akar hiçbir şey kalıcı değildir. O yüzden aynı dereye
iki kez girmek mümkün değildir. Çünkü dereye bir kez daha girdiğimde hem
ben hem dere değişmiştir.’
Bu açıklamayı çoğu kimse yaptı, bir de ben yapayım. Örneğin
bir fıkra ilk kez anlatıldığında bu fıkraya bazılarınız katıla katıla
gülebilir. Aradan bir yarım saat geçsin. Hala biz bizeyiz. Şimdi aynı fıkrayı
tekrar anlatacağım. Demin katıla katıla gülen sizler, artık gülmüyorsunuz.
Belki sadece tebessüm ediyorsunuz. Neden ? Çünkü siz değiştiniz. Yani?
Mekanizmanız yani genleriniz öylesine ayarlanmış ki hep değişiyorsunuz. Değişim
isteseniz de istemeseniz de bünyenizde var. Unutmuyoruz tabi, kazandığınız
statükoları korumak için değişime direnmekte bünyenizde var. Yaşamak için ne yapmanız
gerekiyorsa onu yapıyorsunuz. Değişmekse değişmek, değişmemekse değişmemek!
değişmeyen tek gerçek ise, bütün bunları yaparken, farkında olmadan
değiştiğinizdir.