Dönem olarak alerjenlerin en yoğun olduğu dönemlerdeyiz eğer çiçek polenleri ağaç otlara karşı alerjik bir yapınız varsa bu günlerde öksürük geniz akıntısı balgam hapşırık gibi şikayetleriniz artacaktır. Hatta bu dönem astım bulgularınız da alerjinin tetiklemesine bağlı olarak belirginleşecektir ve göğüste baskı hissi nefes darlığı ve hırıltı gibi şikayetlerinizi hissetmeye başlayacaksınız. Özellikle köy ortamında yaşıyorsanız her tarafın yeşillenmesiyle bu bulguların her gün daha belirginleştiğini göreceksiniz. Önceki yıllarda olsa büyük bir soğukkanlılıkla şikayetlerinizin sebebini alerjenlere ya da ortam ile tetiklenmiş olabileceğine bağlardınız. Ama bu günlerde covid19 gibi bir virüsle uğraşırken şikayetlerinizin neden arttığını bilseniz bile kendinizi rahat hissetmeyip acaba ben de covid enfeksiyonuna mı yakalandım diyerek kendinizi huzursuz hissedeceksiniz. Belki de bu durum sizde bir anksiete yaratıp nefes darlığı şikayetinizi daha yoğun yaşamanıza sebep olacaktır. Peki bunun ayrımını nasıl yapacağız bir alerjik astım hastalığımız varsa nasıl hareket edeceğiz?

Astım hastalığı geri dönüşümlü bir hastalık olup bazı hastalarda duygu dönüşüm durumu da astım bulgularını arttırabilir. Yaşadığımız gergin stresli ortam ve kullandığımız dezenfektanlar, dozunu arttırdığımız temizlik malzemeleri işte bütün bunlar astım bulgularını tetikleyecektir. Mevcut covid enfeksiyonu düşüncesi ile nefes darlığımızı daha da belirgin hissetmeye başlarız ve bir yandan astım bulguları ile uğraşırken diğer yandan psikolojimizi de bozabiliriz. O halde bu dönemi nasıl atlatacağız? Eğer daha evvel kullandığımız ve bu dönemde kullanmayı kestiğimiz alerji ve nefes darlığı ilaçlarımız varsa onları hemen kullanmaya başlamamız gerekiyor eğer ilaç kullanıyorsak ve şikayetlerimizin arttığını hissediyorsak ilacımızın dozu yetmiyor demektir bu defada ilacımızın dozunu arttırmamız uygun olacaktır. Astım hastalarının çamaşır suyu gibi kokulu temizlik malzemeleri kullanmalarını istemeyiz. Evinizde izole yaşıyorsanız dış ortamdan gelen kimse yoksa o zaman sürekli temizlik malzemesi ile temizlik yapmanıza gerek yoktur ve dezenfektan kullanmak yerine ellerinizi sabunla yıkamanız hastalık bulgularınızı arttırmayacaktır.

Astım hastalarının birçoğu yanlış bir inanış olan astım ilaçlarının kullandıkça bağımlılık yapacağını ve içinde bulunan kortizondan dolayı kilo alacaklarını düşünür. Halbuki astım hastalığı bir hava yolu duyarlılığıdır ve kişinin havayolunun bir özelliğidir. Bu şu anlama geliyor ki aslında hastalığın karakterinden dolayı ilaca bağımlı durumdalar. Yani ilaç kullandıkça ilaca karşı bir bağımlılık gelişmez ve ilaçların içindeki kortizon dozu o kadar az seviyelerdedir ki, hava yolu ile çekilen ilaçların sistemik dolaşıma geçmesi bu dozlarda mümkün değildir. O yüzden astım ilaçları hap olarak alınmaz ağızdan çekilen farklı yapılardaki cihazlarla mikrogram seviyesindeki dozlarda alınır.

 Astım hastalarının tedavisi uzun vadeli olup şikayetleri tamamen kontrol altına alsak bile tedavide ilaç dozlarını azaltarak ilerleriz. Benim hiç şikayetim olmuyor diyen hastaları sorgularsak aslında doktorlar açısından tedavi edilecek bir takım bulguları vardır hasta bunu kendisini rahatsız etmediği için önemsememiştir ve tedaviye başlama kriteri olarak görmemiştir. Astım hastalığı bir eğitim hastalığı olup ne kadar çok hastalığın karakteri ile ilgili bilgi sahibi olursak  hastalığımız ile daha kolay başa çıkabiliriz.