Tıp tarihine Türklerin ilk imzalarını atmaya başlaması Selçuklu dönemine ve taa 13. yüzyıla dayanmaktadır.Dünyada ilk tıp eğitimi veren merkez Anadolu topraklarında zamanın en donanımlı medreselerinden birine sahip olan Kayseri ili içerisinde olduğunu biliyor muydunuz ?Anadolu topraklarında kervan yollarının kesiştiği ve Selçuklu döneminde 15 medreseye sahip bir bilim ve sanat merkezi olan bir şehirdir Kayseri.13. Yüzyıldan sonra alimler şehri olarak anılmaya başlanan Kayseri şehri Gevher Nesibe Şifahiyesi adı altında anılan bir tıp merkezine borçludur bu ismi.13. Yüzyılda dünyada ilk tıp eğitimini veren bu merkezde hekim, cerrah , göz mütehassısı , yardımcı asistanlar, akıl hastaları ve ruh hastalıkları koğuşları ve eczanesi bulunmaktaydı.
Kayseri'ye gelip yasakların son bulduğu ilk fırsatta bu şifahaneyi gezmeye gittim. Doğu ve batı binasından oluşan bu şifahanenin bir binasında hasta yatırılırken diğer binada asistanlara tıp eğitimi veriliyormuş. O dönemin eczanesinde yer alan ilaç yerine kullanılan otlar bunların tartıldığı malzemeler,cerrahların o günlerde kullandığı aletler farklı bülümlerde sergileniyordu.
Aynı zamanda Büyük Selçuklu Devletinin kültürünü yansıtan bazı kazı malzemeleri , mezar taşları , o dönemin inançlarını yansıtan bölümler vardı. Bana en etkileyici gelen bölümü ise müzik ve kuş sesleri ile tedavi yapılan küçük odaların bir koridora açıldığı bölümdü .Yere yansıtılan su dalgası veren ışık hüzmesi vardı koridorda . Akıl hastalarının da yatırıldığını düşünürsek hele bir de çaresiz hastalığı olanları; ne huzur verici bir ortam diye düşünmemek mümkün değildi. Bir başka bahsetmek istediğim bölüm ise ; daracık bir koridora yansıtılan Selçuklu döneminin günlük hayattan seslerinin olduğu kısımdı.
Bu koridora girdiğinizde ezan sesleri- çocuk sesleri esnafın çıkardığı gürültü mahiyetindeki sesler sizi o döneme
götürmeye yetiyordu. Şanlı tarihimizle her zaman övünmüşümdür ve birkez daha övünmek için gittim Gevher Nesibe Tıp Merkezine. Biz tıp tarihine
yüzyıllardır imzamızı atıyoruz ama yurt
dışına yapılan beyin göçlerine bakınca ve bu şanlı tarihe; üzülmeden de
geçemiyorum.