26 Ekim
hasta hakları gününüz kutlu olsun.
1998 yılında
Uluslararası ve ulusal düzeyde çeşitli mevzuatlarla hastanın öncelikli yararını
gözeten zarar görmemesini hedefleyen
haklar belirlenmiş ve vatandaşlara bir gün kutlaması gibi sunulmuştur. Hasta
hakları olarak sunulan maddeler aslında hekimi koruyan hizmet verirken kendini güvende hissetmesini
ve mesleğine saygı duymasını sağlayan
maddelerdir. Yanı hipokrat yemini ederken herkesin huzurunda söylediği sözlerin
eş değeridir.
Kişinin
tedavisi hakkında bilgilendirilmesi maddesini ele alalım. Kişinin bedenine
yapılacak her müdahaleyi ve riskleri bilmesi aslında hastalığın tedavisi
konusunda sadece aracı olan hekimi koruyan bir maddedir. Ancak taktir edersiniz
ki güven duygusunun kaybolduğu ve google hekimliğiyle herkesin hekimlik yapmaya
çalıştığı bir ortamda bu maddenin bir hükmü kalmamaktadır.
Kişinin tıbbi bakım ve tedavi hakkı
vardır hekimini ve hastanesini seçme hakkı vardır. Maalesef bu hakta yanlış
anlaşılarak; çantamı koluma takarım doktor doktor hastane hastane gezerim, iş
yükü maliyet beni ilgilendirmez şeklinde revize olmuş gibi geliyor bana. Bu
durumda hekimin artan iş yükü hekimin hakkına girmek oluyor ve bu maddenin
işlevsizliğini arttırıyor.
Hastanın özel kayıt ve kimlik
bilgilerinin saklanması hakkı. Maalesef sağlıkta dönüşüm programı ile
her şey dijitalleşti ıslak imzaları ellerinden alınan hekimlerin e-imza adı altında bir flaş belleğe yüklü
imza ile tüm bilgilere ulaşmak mümkün. Sürekli cebinde taşıyamayacağı bu flaş
bellek bilgisayarında takılı olduğu sürece
birilerinin oturup tüm bilgilere sahip olmasına sebep olacaktır. Islak
imza her şeydir dediğim noktada pratik olsun diye yapılan bu uygulama maalesef
hasta hakkını korumadığı gibi hekimin her an başını yakabilecek bir durumdur.
Kişinin
hekiminden en son gelişmiş bilgilerle hizmet alma hakkı vardır. Hekime bu
bilgiler yurtiçi ve yurt dışı kongre ve toplantı bazında ya da uzun süreli
uygulamalı eğitimler şeklinde kendi hastanelerin dışında verilmesi ile
gerçekleşmektedir. Artan iş yükünden dolayı zaten izin kullanamazken bu gelişim
kurslarına nasıl vakit bulsunlar? Aynı zamanda finansal kaynağın sağlık
bakanlığı tarafından sunulması
gerekirken yıllar içerisinde bunlara da kısıtlama gelmiştir.
26 Ekim
hasta haklarınız kutlu olsun. Biz hekimler de ettiğimiz hipokrat yemininin
yıllar içerisinde nasıl eridiğini, yok olma sebebinin hekimlermiş gibi
gösterilmesini izleyip duralım.
Unutulmaması
gereken bir durum varsa hiçbir hekim hastaya zarar vermek için yetiştirilmiyor.
Ülkenin en taktir gören mesleğini hasta hakları diyerek maddeler halinde
poliklinik ve acil girişlerine asmak yerine bu maddeleri daha anlaşılır kılmak
gerekir diye düşünmekteyim
İşte bu yüzden hasta hakları bünyesinde tüm
<<hekimlerin haklarını koruma
gününü>> ben bu günde kutluyorum.