SON DAKİKA
SON DAKİKA


Horlamak bir hastalık olabilir mi?
2.08.2019

Bazı hastalıklar vardır farkındalık ister. Eğer değerlendiren hekim bu farkındalığı atlayacak olursa o şikayetlerin aslında patolojik bir durum olduğunu bilmez ve doktor doktor dolanmayı bırakın yaşadıklarının ileri dönemde kendisine ne gibi sonuçlar doğuracağını bilmeden yaşar. Farkındalık  aslında elinizde olan imkanlarla alakalı bir durumdur. Elimizdeki mevcut tetkikler oranında  hastalara geniş çaplı tanılar koyabiliriz. İşte aslında hastaları başka hastanelere  yollamamızın sebebi de daha ileri tetkikler ile araştırılması içindir. Yoğun poliklinik ortamlarında bazı özel durumlara eğilmek   hastaya fazladan 2-3 şikayet sormak gerçekten  zor olabilir. Ama bazı farkındalıklar bir hastanın  ömürlük hayatına dokunmanıza sebep olur.

İşte farkındalıkla yaklaşmamız gereken bir durum  hastalarımızın  uyku düzeninin sorgulanmasıdır. Acaba kaçınız uyku düzeninizin hayatınız üzerindeki etkilerini biliyordur. Bir uyku hastasını değerlendirebilmeniz için ona ne yapacağınızı bilmeniz gerekir.  Bölgenizde bir uyku laboratuarınız  yoksa hastanın uyku düzenini sorgulamak aklınıza gelmeyecektir.  Ahi evren hastanesinde uyku laboratuarı ilk açıldığı zaman  mevcut  dört yatağı her gün nasıl dolduracağımı düşünmüştüm. Halbuki şimdi randevular birkaç ay sonraya veriliyor.

İşin içine girdiğimde aslında  birçok hastanın gündüz halsizlik ve  uyku  şikayetleri ile psikiyatri polikliniklerinde depresyon tanıları ile tedavi aldıklarını gördüm. Halbuki bu hastalar gece kaliteli uyumadıkları için vücutları dinlenmeden güne başlıyorlar, bu durum;  onların yataktan kalktıkları an itibariyle baş ağrısı ve yorgunluk  çekmelerine sebep oluyor. Eğer kişi stabil bir iş yapıyorsa defalarca masa başında  ya da televizyonun karşısında  program izlerken, kitap, gazete okurken uyuyup kalabiliyorlar.

Horlama şikayeti kişilerin kendine yakıştıramadığı ve asla kabullenmek istemedikleri bir durumdur. Hastalarımıza geceleri “Horluyor musun” diye sorduğumuzda hemen  “Hayır!” diye savunmaya geçerler. Halbuki  kişi uykuda horlayıp horlamadığının farkında olmaz. Onun yatak partneri size net bilgiyi verebilir. İşte gündüz yorgunluktan bahseden kişilerin  gece horlama şikayetlerini  net bir şekilde sorgulamak gerekir. Horlamanın patolojik bir sebepten dolayı olduğunu  hastanıza anlatırsanız sizi dinleyecektir ve kendisine bir farkındalıkla yaklaşacaktır. İşte kişinin uyku düzeninin  değerlendirilmesinde sorulacak ilk soru gece uyurken  horluyor musun sorusudur.  Yıllar içerisinde kişilerin aldığı kilolar karın bölgesinde göbek oluştururken boyun  ve ense çevresinde de yağlanma yapar. Bu kişilerin dar bir boğaz yapısı, kalın dil kökü ya da uzun ve sarkık küçük dilleri varsa uyku sırasında üst solunum yolu açıklığı daralır ve hava akımının geçmesini zorlayacak kadar kapanır. İşte kişinin böyle anlarda nefesi durur ya da hava akımları yavaşlar. Kişi nefes almak için çaba harcar bu da dışarıya gürültülü horlama sesi olarak çıkar. Bazen bu durumu  hastalarımız sabaha kadar defalarca yaşar  ve horlama anı; kişinin  kaslarının yorulmasına, kalbe, akciğere ve beyine oksijenin az gitmesine neden olur. Bu durum gece boyu hastanın tansiyonunun yükselmesine  kalbin ritminin bozulmasına uyku sırasında kalp krizi riskinin artmasına sebep olur.

Uyku apnesi sendromu adı verilen  bu durum hekimlerin farkındalıkla yaklaşması gereken bir  hasta grubu doğurur. Tanısı için, hasta  uyku laboratuarlarında  bir gece yatırılarak, uyku analizleri yapılır ve  hastalığın derecesine göre, kişiye özel olacak şekilde tedavi  yöntemleri planlanır./

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap