SON DAKİKA
SON DAKİKA


İz bırakan güçlü insanlar
27.05.2020

 
Bir hekim için bazı hastalar özeldir. Onların bakışı, sözleri, hareketleri ve size hissettirdikleri bambaşkadır. Eminim her hekimin zihninde yer eden böyle özel hastaları vardır. 21 yaşında tanıdığım, tüberküloz tanısı ile karşıma gelen bir hastamdan bahsedeceğim size ve 10 yıl sonra  bu hastamın tekrar karşıma geldiğinde boyundan aşağısı felçli ve boğazındaki deliğe bağlanmış bir solunum cihazı ile karşıma geldiğinde bana hissettirdiklerinden bahsedeceğim.

Sarışın,  mavi gözlü, selvi boyuyla tanıdığım bu güzel kız tüberküloz tanısı aldığında gayet teslimkar, masum ve itaatkar bir hastaydı. Nedense tüberküloz hastaları durumlarını tam anlamıyla kavrayabildilerse  size bağlanırlar ve bundan sonrada ufacık şikayetlerinde bile size gelirler. İşte bu güzel kız meğer bana öyle bağlanmış ki  solunum cihazına bağlı  göğüsten aşağısı felç olmuş vaziyette yoğun bakımda yatarken bile benim ismimi sayıklamış ve derdini anlatmaya başladığı anda benim tedavim altına girmek için sevk istemiş.

Fatih Devlet’in aciline inip sevk edilen hasta nerede dediğimde arkamı döndüm ve beni şok eden görüntüyle karşılaştım. Benim masum selvi boylu güzel hastam bu sefer karşımda solunum cihazı  ve felçli bir durumda yatıyordu. Ama bu sefer  masum itaatkar  ve teslimkar değildi. Geçirdiği trafik kazası sonrası  solunum cihazına bağlı kalacağı  ve  bu yüzden de konuşamayacağı  ve medulla spinalis kesisi sonucu ameliyat olan ve bir daha yürüyemeyeceği söylenen bu güzel kız ile tekrar yolumuz bu şekilde kesişmişti. İnanan  bir yüz ve bu inançla yola çıkan bir doktor. Hekimliğimden hiçbir şey esirgemediğim bu güzel hastam için ilk iş onu solunum cihazından çıkartmak  olmalıydı ve bunun için  ona felçli olan solunum kaslarını kullanmayı öğretmeliydim. Solunum kaslarını kullanamaması onun akciğerlerinin yarısını söndürmüştü ve solunum cihazı bile onun sönen akciğerlerini yeterince açamıyordu. İki küçük çocuğu olan bir anne vardı karşımda ve onlar için başarmalıyım diyordu. Sağlığına kavuşmak için  o kadar azimle çalışıyordu ki kısa zamanda solunum kaslarını tekrar kullanmayı başardı ve sönen akciğerlerinin tekrar havalanmasını sağladı  önce gündüz, daha sonra geceleri solunum cihazını yavaş yavaş kullanmayı azalttık. Artık göğüs kaslarını uyguladığımız göğüs fizyoterapisi ile kullanmayı başarabiliyordu ve boğazındaki delik yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı ve artık konuşabiliyordu. Hastane odasında iki çocuğuna yaptığı doğum gününü ve eve gittiğinde  2 yaşındaki çocuğunun  ona anne dememesi ve onu yabancılayıp yanına gelmemesi de  benim beynime kazınmış acı bir hikaye olarak kalacaktı. Ama o azimliydi, beni unutmuş bana anne demiyor derken bile dimdik duruşu, ‘ben bunu da yenerim’ bakışı vardı gözlerinde.

Neredeyse kazanın üzerinden  yaklaşık iki yıl geçmiştir ve bu süre zarfında akciğerlerine pıhtı attı, defalarca akciğer enfeksiyonundan servisimde yattı ve sayısını unuttuğum bir seri yatak yaralarından ameliyat oldu. Artık o oturabiliyor, ellerini kullanabiliyor ve o doktorlar bir daha yürüyemezsin dediği halde onlara meydan okuyor ve kendine o kadar güveniyor ki  tekrar  yürüyeceği günlerin hayalini yaşıyor. Ve ben ona  okadar güveniyorum ki  her şeyi inanmakla  pes etmemekle, beyin gücünü tamamen sağlıklı olmaya odaklamakla başardı. Ben bir hekim olarak çaresizliğe düştüğüm zamanlar -ki bu zamanlar yatak yaralarının çok fazla açılıp bunun için mevcut ameliyatlarının hep ertelendiği zamanlardı- o hiç çaresiz hissetmedi kendini.

Birlikte çıktığımız bu yolda artık güzel hastam kendi başına ilerliyor ama  o kadar güçlü ki keşke yaşadıklarını bir de o dile getirebilse  işte o zaman  birçok hastaya örnek olur  ve sağlığının kıymetini bilmeyen lüzumsuz şeylerle kendilerini üzen insanların bu yaşananlardan bir ders çıkarmasını sağlar. Ben bir hekim olarak böyle güçlü bir hastaya sahip olmaktan dolayı onunla gurur duyuyorum ve onun sağlığına her gün bir adım daha kavuşma sürecini mutlulukla izliyorum. Ve ben şunu biliyorum ki bir insana başarılı demek için bir matematik profesörü, bir şampiyon, bir hakim ya da doktor olmaya gerek yok, bu anlattığım hikaye bir hastanın başarı hikayesidir.


 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap