Yaşı tutanlar bilecektir, eski sağlık sisteminde önce aile
hekiminize giderdiniz, aile hekiminiz muayene eder, uygun görürse bir sevk
kağıdı ile hastaneye ilgili branşa
yönlendirirdi. Hastanelerde bir yığılım olmazdı, hekim hastasıyla yeterli süre
ilgilenirdi. Hasta ile hekim arasında bir maddi rekabet güdüsü yoktu. Hekime
hiçbir zaman hak ettiği maaş verilmemişti ama verilen bir saygınlık, yaptığı
işin önemi karşısında manevi tatminkarlık vardı.
Ne iş
yaparsanız yapın manevi tatminkarlığınız yoksa hiçbir zaman mutlu olamazsınız.
Önce manevi tatminkarlık, sonra maddi tatminkarlık gelir. Eskiden manevi
tatminkarlığın arkasından gelen maddi bir tatminkarlık da yoktu. Ancak şiddet
de yoktu, yeterli zaman ayrılan hastalara verilen bir kalite vardı.
Bu
bahsettiğim dönemi ucundan yakaladım, uzmanlık dönemimin belki 6 ayını bu
şekilde çalıştım. Daha sonra hekim seçme poliklinikleri adı altında hekimlere
performans sistemine dayatılan çalışma dönemi başlatıldı, yıl 2004 diye
hatırlarım. Artık hekimlere döner sermaye kapsamı adı altında maaşına eklenen
bir ödenek daha yapılacaktı. Bu ödeme hekimin performansına göre artacaktı. Her
hastanenin kazancı karşısında değişen bir rakamdı. Hemen söylemem gerekir ki o
dönem bir hekime döner sermaye ödeneği kapsamında ne verildiyse bugün de aynı
miktar ödenmektedir.
Daha çok
hasta, daha çok kazanç, aslında hasta değil müşteri. Hizmet kalitesi zaman
içerisinde düşüyordu. Çünkü sevk zinciri doktorlar performans yapsın diye
kaldırılmıştı. 20 hasta bakılan poliklinikler 80 kişi olmuştu. Bir hafta
içerisinde aynı şikayetlerle aynı branşı da kapsayan en az üç doktor muayenesi
yapılıyordu. Birbirinden habersiz verilen reçeteler karşısında 1 poşet ilaç ve
2 gün sonra düzelemedim diye başka poliklinikte soluk alan hastalar.
Takdir
sizindir, bir ülkenin gelişmişliğini gösteren belli kriterler vardır. Hunharca
kullanılan hastaneler, hekimlik yapmasına izin verilmeyen aile hekimleri, poliklinikte
bakılması gereken hastaların sıra beklememesi için boşa işgal edilen acil
servisler, acil durumun vatandaşın kafasında şekillendirilerek 112 ekibinin
gereksiz yere kullanılması vs.
Sonuç; vatandaşın şikayetleri karşısında doğru doktoru
bulması için harcanan bir vakit,
yoğunluktan bunalmış hekimler ve hizmet
kalitesinde düşüklük. Her şeye rağmen ciddi meslek kaygısından dolayı ailelerin
çocuklarına uygun gördüğü hekimlik mesleği.