SON DAKİKA
SON DAKİKA


Paniğe gerek yok
31.07.2019
Sigara içen bir kişinin sigarayı bırakamamasının birtakım sebepleri vardır. Bu sebeplerden bahsederken hasta  grubu olarak gerçekten sigarayı bırakmak isteyen kişileri ele alacağım. Eğer kişi bana birinin zorlaması ile gelmişse ve sigara içerken ‘Çok zevk alıyorum’ diyorsa bu kişinin sigara bırakma polikliniklerinde yeri olmadığını düşünüyorum. Sigarayı bıraktırma konusunda uğraşacağımız hasta grubu sigarayı kafasında bitirmiş ve ‘Ben artık bu illetten kurtulmak istiyorum’ diyen hasta grubu olmalıdır.

Geçen yazımda sigarayı bırakmak için esas tedavi sürecinin davranış tedavisinden geçtiğinden bahsetmiştim. Peki, bu davranış tedavisi nedir? İşte bu davranış tedavisinin altında yatan süreç kişinin yıllarca edindiği bir alışkanlığıyla başa çıkmasını sağlamaktır. Gerçekten sigarayı bırakmak isteyen kişilerin başarısız olmalarının sebebi yanlış davranışlar içinde olmaları ve alışkanlıklarını değiştirmiyor olmalarıdır. Bu kişilerin sabah yataktan kalktıkları an itibariyle geçirecekleri günü disipline etmeleri gerekir.

Yıllardır sigara içen bir kişinin el-ağız alışkanlığı vardır. Bu kişilere ‘Günde ne kadar sigara içiyorsunuz?’ diye sorarsanız ‘Bir paket’ ya da ‘Günde bir tane’ diyebilirler. Ancak ben biliyorum ki bu söyledikleri rakam sadece kendileriyle baş başa kaldıkları zamanlardaki rakamdır. Halbuki sosyal hayatın içinde bu sayı ikiye katlanır. Kişi, arkadaşlarıyla bir araya geldiğinde artık içtiği sigara 3-4’ten sonra otomatiğe takılır ve sayıyı o kişi bile bilmez. Elinin bir alışkanlığı vardır ve farkında olmadan eli ardı ardına sigaraya kayar. İşte kişinin bu alışkanlıktan kurtulması için birinci kural, sosyal hayatını değiştirmesidir. Sigara içilen hiçbir ortama girmemeli, yanında sigara içirtmemeli, eğer sosyal çevresi söylediği halde yanında sigara içiliyorsa o sosyal çevrenin içinde bulunmamalıdır.

İkinci kural ise hastanın bu işi asla çevresinden gizleyerek yapmamasıdır. Genelde sigarayı bırakmaya niyetlenen kişiler bu niyetinden çevresindekilere bahsetmezler ki kendileri için bir açık kapı kalsın. O zayıf sigaraya yenik düşecekleri an geldiğinde yanındaki kişiden sigara isteyebilme kapısını açık bırakmak isterler. En tehlikelisi de budur. Kişinin emeği o anda içecek olduğu bir sigara ile tamamen ortadan kalkabilir. Halbuki biz bu zayıf anlarımızda hastamızın yanında olacak kişiler görmek isteriz.

Üçüncü kuralımız ise hastamızın güne disipline edilmiş bir şekilde başlamasını sağlamaktır. Bunun için kişinin yapmak istediği şeyin çok zor bir iş olduğunu, bu yüzden de kendisini takdir ederek güne başlaması gerektiğini anlatmalıyız. Her günün onun için yeni güzel bir başlangıç olduğunu ve bunu bir arınma terapisi gibi görmesini sağlamalıyız. Hastamız güne sigarayla ya da sigara altı denilen kaçamak bir atıştırmayla değil güzel hazırlanmış bir kahvaltı ile başlamalıdır. Hastamız sigarayı çağrıştıran her mekandan, her içecekten uzak durmalıdır. Hobilerini gözden geçirip bu hobilerle kendisini oyalamaya çalışmalıdır.   

Görüldüğü gibi yılların alışkanlığı olan sigarayı siz bir kalemde silip atamazsınız. Bunun için bir uzman yardımı almak ve doğru yöntemleri öğrenmek KETEM polikliniklerine ilaç almak için değil yöntem öğrenmek ve takip edildiğinizi bilmek için başvurmanız yapmanız gereken en doğru şeydir. Sigara içenlerden hasta diye bahsettim. İşte bu yazıda görmenizi istediğim en önemli farkındalık kendinizi hasta olarak görmeniz ve tedavinizi uzman kişilere bırakmanız. Her zaman yaptığınız gibi kendi tedavinizi kendiniz yapmaya kalkmayın. Bazı hastalarımızın tedavisi kolay olabilir ve bu kişiler belki de emeksiz sigarayı bırakabilir ama bazı hastalarımız bu işi bu kadar kolay beceremeyebilir.  

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap