Gerçekleştirecek olduğunuz bir uçuşta kaç metre yükseklikte uçtuğunuzu ve bu yükseklik durumunda kabin içindeki basınç düzeyinin nasıl ayarlandığını uçak içindeki havalanma sisteminin nasıl olduğunu ve bütün bu durumların mevcut herhangi bir hastalığınıza nasıl etki ettiğini hiç düşündünüz mü? Ticari uçuşlar genelde 25-45 bin feet arası ( ki bu 7 bin-14 bin metre yüksekliğe tekabül eder ) bir yükseklikte uçarlar. Uçaklar yüksek uçuşu tercih ederler .Yüksek uçuşların avantajı basıncın düşük olması ve sürtünmenin az olması sayesinde yakıtın az olmasıdır. Ancak uçakların kabin içi basınçları 2400 metre yüksekliğe göre ayarlanmıştır. Dolayısıyla bu yükseklikte, maddelerin üzerindeki basınç etkisi deniz seviyesindeki etkiler ile aynı değildir. 2400 metre ve üzeri yüksekliklerde gazların hacmi %25-35 arası artar. Örneğin deniz seviyesinde 1 litrelik bir gaz hacmi 3000 metreye çıkıldığında 1.5 litre olacaktır ve daha yükseğe çıkıldıkça bu gaz hacmi dahada artacaktır. İşte bu durum vücut boşluklarındaki hava/ gazların da genişlemesine sebep olur ve kulaklarda dolgunluk ,ağrı , karında gerginlik, gaz gibi şikayetlerin ortaya çıkması bu sebepdendir.
UÇAK KABİNLERİNİN HAVALANMA SİSTEMİ
Kabin içindeki hava çok az miktarda dışardan hava ile karıştırılır ve sürekli bir sirkülasyon dahilinde filtre edilerek kabin içine geri verilir. Kişi başına düşen hava hacmi normal bir ofis ortamındaki hava hacminin onda biri kadardır. Dış ortamdan alınan az miktardaki hava filtre edilmeden kabine alınır. Yani havaalanındaki gaz toz ve diğer dış ortam kirliliği kabin içindeki havaya karışmış olur. Uçaktaki havalandırma sistemi her kişinin çevresinde çember çizecek şekilde olur. Bu durum , kişinin neredeyse kendi soluduğu havayı tekrar tekrar solumasına sebep olsada kabin içinde sürekli aynı havanın sirküle olması bakteri virüs ve kimyasalların sürekli ortama salınmasına yol açar. İşte bütün bu anlattığım durum bulaştırıcı karakterde hastalığı olanların hastalığını diğer yolculara bulaştırmasına sebep olur.
KABİN İÇİ ISI VE NEM ORANI
Uçak içinde terleme , koku ve yüksek rakıma bağlı sık idrara çıkma sonucu vücudun su kaybetmesinin önlenmesi için kabin ısısı düşük tutulur. Aynı zamanda kabin içi nem oranı da düşüktür. Buna bağlı olarak gözlerde , ağızda ciltte kuruluk olabilir. Yapay lens takanlar bu kuruluktan dolayı sürtünme hisseder ve rahatsızlık duyarlar. Bu kişilerin yapay göz yaşı kullanması ve bol su içmesi gerekir.
KABİN İÇİNDEKİ OKSİJEN SEVİYESİ
Kabin içindeki oksijen seviyesi deniz seviyesindeki oksijenin üçte ikisi kadardır. Bu demek oluyor ki sağlıklı bir kişide bile oksijen seviyesi hafif derecede düşer. Bu duruma ek olarak uyku hali, kişinin sakinleştirici alması ,aşırı kilo, kalp hastalığı ve kafa içi herhangi bir hastalığının olması oksijen seviyesini bir miktar daha düşürecektir. Oksijen ihtiyacı doğuran hastalığa sahip kişilerde, uçak yolculuğu yaparken dikkatli olunmalı gerekirse uçuşuna izin verilmemelidir.