SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bir yılın ardından
1.01.2022

Merhabalar. Yine nasıl geçtiğini anlamadan bir yılın daha sonuna geldik. Kim bilir her birimiz geçen bu yılda neler yaşadık, neler gördük, neler öğrendik, neler hissettik, ne umduk, ne bulduk ve gelen yeni bir yıla ne anlamlar yükledik. Halbuki yaşantımıza katkıların yeni bir yılla olmayacağını daha önce defalarca tecrübe ettik fakat en büyük varlık olan umudumuzu hiç yitirmemeyi de yine bu sayede öğrendik. Kimi zaman kırıldık, üzüldük ama her incinme ile uyandık, hassasiyetlerimizin farkına vardık, inceldiği yeri bazen güçlendirdik, bazen de kopardık.

Zaman zaman yüklediğimiz anlamları gözden geçirdik, kaldırdık, değiştirdik, bir yerden aldık, başka bir yere yerleştirdik. Samimiyet sandıklarımızda samimiyetsizlik, sevgi olarak algıladıklarımızda boşluk doldurma, alçakgönüllü gördüklerimizde kibir fark ettik ve sınırlar çizdik. Güvenerek güvenmemeyi, düşerek kalkmayı, yorularak dinlenmeyi öğrendik. Karanlıklarda aydınlığın, zorluklarda rahatlığın, hastalıklarda sağlığın, kötülüklerde iyiliğin, vefasızlıklarda vefanın kıymetini anladık. Acıtsa da gerçekleri görmenin hayal aleminde yaşamaktan daha iyi geleceğini, parmaklıklarını bizzat kendimizin inşa ettiği zihinsel hapishanelerimizden kurtulmanın özgürleştireceğini, varlığımıza konduramadığımız her şeyin bizi biz yaptığını yani yargılamak yerine kabul etmenin o muhteşem gücünü keşfettik. Kabul etmenin de, kabulün etrafına dolanmış güçsüzlük, pes etme, yenilmişlik değil, gerçek güç olduğunu anladık.

Direnmeye harcadığımız enerjiyi, kabul ederek başka alanlara yönlendirmenin kazandırdıklarının verim olarak geri döndüğünü tecrübe ettik. Sevdik, sevildik, sevginin iyileştirici gücünü hissettik ama asıl meselenin yalnızken, tek başına iken de sevgi dolu olmak olduğunu kavradık. Yıkılmayan binaların sağlamlığının iyi bir temelden kaynaklanması gibi, sevgi ve huzur sağlamlığımızın temelinde de özümüz olduğunu er ya da geç anladık. Sevgimizi vermenin, iyilik yapmanın bir lütuf ya da fedakarlık değil, bize sağladığı tatmin duygusu ile ödül olduğunu, bir şeyler verirken aslında daha fazlasını aldığımızı, karşılık beklemenin bize dönen duyguyu zedeleyip tatminimizi azalttığını da öğrendik. Huzur ve mutluluğun varılacak bir hedef değil, hayat yolculuğumuz sırasında istersek duraklar, istersek durup dinlendiğimiz ve ihtiyaçlarımızı karşıladığımız molalar, istersek de bu süreçteki her şey ya da hiçbir şey olabileceğini yani yolcunun seçimi ile belirlenebileceğini idrak ettik. Mutlu olmayı seçersek bunun bir tebessüm ile de mümkün olacağını, beklenti yerine, gelen ve olanda bu duyguyu oluşturacak nedenleri görmeyi, sürekli arayış halinin başlı başına mutsuzluk ve yorgunluk nedeni olduğunu kavradık. Her sonun bir sonraki aşama için başlangıç olduğunu kabul ettik, bir yılı bitirdik, sıradakine hoş geldin dedik. Yıl hoş gelsin elbette ama önce biz hoş gelelim, davranışlarımıza, düşüncelerimize, duygularımıza yani ruhumuza, bedenimize, tüm varlığımızla kendimize. Sağlık ve huzur dolu “biz” yani “kendimiz”olmamız dileğiyle. Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap