Son dönemde cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili tarama
testi yaptırmak isteyen hasta sayısında belirgin bir artış bulunuyor. Bunun
tezat gibi görünen iki boyutu var. Biri, kontrolsüz ve korunmasız birden fazla
partnerle cinsel ilişki öyküsünün artmış olması, diğeri de bulaşıcı hastalıklar
açısından artan farkındalık ile birlikte şüpheli bir temas sonrasında oluşmuş
bir hastalık var ise bunun erken dönemde saptanması ve tedavi edilmesi.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların başında HIV virüsü yani
AIDS hastalığı, Hepatit B virüsü, sifiliz yani frengi, gonore yani bel
soğukluğu ve HPV yani genital siğil-rahim ağzı kanseri yapan virüs geliyor.
Bunlar dışında virüslerden bakterilere, parazitlerden mantarlara pek çok
hastalık etkeni de bulaşabiliyor.
Hasta değerlendirmelerimiz sırasında dikkatimi çeken bir kaç
noktaya, farkındalık oluşturmak adına değinmek istiyorum.
Öncelikle geçmişe göre artık çok daha erken yaşlarda cinsel
aktif hale gelindiği gerçeğini gözardı etmeden ve cinsiyet ayrımı yapmadan
gençlere aile içerisinde eğitim verilmeli, hastalıklar ve korunma yolları
anlatılmalı.
Cinselliği konuşmak tabu olmaktan çıkmalı. Çıkmalı ki kapalı
kapılar ardında yalan yanlış, gerçeklikten uzak şeyler öğrenilmesin, her
duyulana inanılmasın, doğru ve yanlışın ne olduğu bilinsin. Tek eşliliğin
hastalıkları önlemede en etkili ve en önemli faktör olduğu da unutulmasın.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için
prezervatif yani kondom kullanımının önemi de bilinmeli fakat bulaşmayı
önlemenin tek yolunun bu olmadığı, tükürük, vücut salgıları ve kan ile temasın
da risk oluşturacağı akılda tutulmalı.
Hepatit B ile rahim ağzı kanseri ve genital bölgede
siğillere yol açan HPV’den aşılanma ile korunmak mümkün. HPV aşısı tercihen
cinsel yönden aktif olmadan yapılmalı ki bulaşma gerçekleşmeden koruma
sağlasın.
Bu hastalıkların pek çoğunun kuluçka süreleri ne yazık ki
uzun. Cinsel ilişki sonrasında bir şikayetin olmaması hasta olunmadığı anlamını
taşımıyor. HIV ve Hepatit B’de kuluçka süresi 6 aya, frengide 3 aya, HPV’de 2
aya (hatta yıllara), bel soğukluğunda 1 aya uzayabilmekte. Bunlar vücudunuzda
mikroorganizmaların aktif hale gelme süreleri ve bu süreler de hiç bir şikayete
neden olmadan geçebilir. “Bu vakitler içinde bir şikayetim yok, demek ki bana
bulaşmadı” demek doğru değil maalesef. Yani 10-15 yıl sonra
yürüme-konuşma-görme bozukluğu, kalp hastalığı, ciltte tümöre benzer kitleler
şeklinde ortaya çıkan bir frengi hastalığı, yapışıklıklar oluşturduğu için
üremeyi engelleyen bir bel soğukluğu komplikasyonu, 6 ay sonra genital bölgede
siğiller veya yıllar sonra rahim ağzı kanseri şeklinde haberdar olunan HPV ya
da 3-5 yıl sonra tesadüfen saptanan HIV veya Hepatit B ile karşılaşılması ne
yazık ki mümkün.
Ufak gibi görünen tedbirsiz, korunmasız ve bazen sizin bile
unuttuğunuz bir cinsel temas, bir gün karşınıza size kendini hatırlatacak bir
bulguyla ya da hastalıkla çıkabilir.
Korunarak cinsel ilişki ve tek partner, hayat boyu pişmanlık
duymamanız için en önemli tavsiyemiz.
Sağlıcakla kalın.