SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kene Isırıkları
30.04.2022

Havaların ısınması ile birlikte, kene ısırık öyküsüyle gelen hasta sayısında belirgin artış oldu. Kene ile bulaşan başka hastalıklar da olmasına rağmen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ülkemizin belirli bölgelerinde sık gördüğümüz enfeksiyon hastalıklarından biri. Bu hastalığın ülkemiz için “bildiğimiz” yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi var. Bildiğimiz diyorum çünkü belki öncesinde de görüldü fakat ne olduğu bilinmedi, tanı konulmadı. 

Enfeksiyon hastalıkları asistanı olduğum ilk yılda, komşu iki şehirden benzer şikayetlerle gelen hastaların artışı ve yaptığımız tetkiklerde bildiğimiz hiç bir hastalığa ait neticeye ulamamış olmamız nedeniyle, kötü seyir gösteren genç bir hastanın yurtdışına gönderdiğimiz kan tahlili sonucu ile hastalığın adını öğrenmiş, literatür tarayıp anlamaya çalışmıştım ben de, diğer tüm asistan arkadaşlarım gibi. 

O vakte kadar hepimize yabancı bir hastalıktı, ta ki ilk vakanın ardından tüm yaz boyunca enfeksiyon hastalıkları servisinin benzer şikayetleri olan hastalarla dolmasına kadar. 

Ardından ülkenin farklı bölgelerinden de benzer vakalar bildirildi ve sonuçları Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak geldi. 

Bugün hastalık konusunda çok daha fazla bilgi sahibiyiz fakat ana kurallar o gün ne ise, bugün de aynı. Diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nde de korunma, hastalığı önlemede en önemli faktör. 

Korunmak için öncelikle nasıl bulaştığını bilmek lazım elbette. 

Ana bulaş yolu kene ısırığı fakat bulaşması için “virüsü taşıyan” kene tarafından ısırılmak lazım. Ne yazık ki virüs taşıyan keneler hasta olmuyor, ölmüyor. Şunu da belirtmek gerekir ki, sadece ısırık değil, el ile kenenin ezilmesi ya da salgıları ile temas da bulaşa neden olabiliyor. 

Keneler sıklıkla cildin daha ince olduğu ve rahat kan emebilecekleri yerleri tercih ediyor. Çıkarmak için üzerine kolonya, alkol, yağ dökmek kasılmasına ve vücut salgılarını kan emdiği kişiye aktarmasına neden oluyor ki, bu da virüs bulaşma olasılığını arttırıyor. 

Hasta kişilerin vücut sıvı ve çıkartıları da bulaşmaya neden olabiliyor, bu nedenle hastayla temas edenlerin gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, sıçrama olasılığı varsa gözlük, siperlik ve maske gibi) alması gerekiyor. 

Nisan-Ekim ayları arasındaki dönemde, hastalığa sebep olan kenelerin aktif olduğu riskli yerlere gidilirken mümkün olduğunca vücudu örten ve görülebilmeleri için açık renk giysiler giyilmesi, pantolon paçalarının çorapların içine sokulması, riskli alanlardan dönüldüğünde vücutta kene kontrolü yapılması hastalığı önlemede önemli. 

Hayvanlarda belirti göstermediği için kanlarına ya da vücut sıvılarına çıplak elle dokunmaktan sakınmak lazım. Özellikle avlanma sırasında yaban hayvanlarıyla temas etmek de risk oluşturuyor. 

Her yerde görülme olasılığına rağmen geçmiş yıllarda daha çok Gümüşhane, Tokat, Bayburt, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Çorum, Sivas, Amasya, Tunceli, Bingöl, Çankırı, Giresun, Kırşehir, Artvin, Kastamonu, Kars, Samsun, Ordu, Muş, Kırklareli ve Bilecik‘ten bildirilen vakalar bulunduğundan, bu şehirlerde yaşayanların ya da buralara seyahat edeceklerin daha dikkatli olması korunmada önem arz ediyor. 

Güzel günler dileğiyle.

Sağlıcakla kalın.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap