Merhabalar, bugün bayram... İsminde neşe, şenlik, birlik,
beraberlik, heyecan, eğlence ve kayıpları olanlar için belki biraz da hüzün
saklı olan bayram. Uzun zamandır görüşmeyen insanların birbirini gördüğü, büyüklerin
daha çok hatırlandığı, küçüklerin mutlu edildiği, birlikteliklerin tadına
varıldığı, memleket özlemlerinin son bulduğu bayramların herkes için farklı
anlamları var. Yüklenen anlam ne olursa olsun tüm bayramlardaki ortak nokta
sanırım birlikte olmak ve sevdiklerimizle vakit geçirmek. Paylaşılmayan,
görüşülmeyen, bir arada olunmayan bayramlarda aynı lezzeti alamadığımızı,
Covid-19 salgını nedeniyle sokağa çıkma yasağının uygulandığı bir önceki
bayramda gördük.
Şimdi salgın süreci içinde, bizler için kıymetli bir bayram
daha yaşıyoruz. Duygularımız yoğun ve programlarımız var fakat bir kez daha
salgının henüz bitmediğini hatırlatmak istiyorum. Salgın bitmedi, Covid-19’un
bulaştırıcılığında bir değişiklik olmadı ve hastalığın seyrinde anlamlı bir farklılık
yani halk arasında hep söylenen şiddetinde azalma da söz konusu değil. İlk gün
nasılsa, şimdi de öyle. Bu nedenle önlem almak, uygulamak, bu önlemlere
uymayanları da uyarmak zorundayız. Eğer bunları yapmazsak hasta sayısında artış
olacağı artık çok açık. Tabii ki her il için risk oranı aynı değil ama tek bir
vaka ile başlayan ve tek bir vaka birkaç ay içinde dünyaya yayılan salgının ne
kadar çabuk geniş kitlelere ulaşabildiğine de hep birlikte şahit olduk.
Covid-19’a bağlı hastalık tablosu nedeniyle kaybettiğimiz meslektaşlarımız,
sağlık personellerimiz ve hastalarımız, geçen bayram aramızdaydı. Tabii ki pek
çok nedene bağlı başka kayıplar da oldu ama en azından bizler elimizden geleni
yapalım, korunmaya ve korumaya çalışalım, sonrasını takdire bırakalım. Her şeyi
kontrol etmemiz elbette mümkün değil fakat bilimsel olarak net olan korunma
yöntemleri ile tedbiri elden bırakmayalım.
Bayramlaşma nedeniyle bir araya gelindiğinde fiziksel
temastan kaçınalım, sosyal mesafemizi koruyalım. Maske zaten olmazsa olmazımız.
Sarılma, öpüşme ya da el öpme, tokalaşma gibi aktivitelerin bulaşmaya neden
olabileceğini, maskenin sosyal mesafe ile birlikte koruyucu olduğunu
unutmayalım. Kalabalık yerlerden, eğer sosyal mesafeyi koruyamıyorsak mutlaka
uzaklaşalım veya ayrılalım. Bu süreçte neleri yapmamız ve neleri yapmamanız
gerektiğini eksikler de olsa artık biliyoruz. Bu söylediğimiz önlemleri
uygulamayan ya da tüm bunlara dikkat etmeyenleri de lütfen uyaralım.
Etrafınızdaki insanların “benim şikayetim yok, bende hastalık yok, bize bir şey
olmaz, hastalık artık ağır seyretmiyor, o kadar çabuk bulaşmaz” gibi gerçek
dışı söylemlerine itibar etmeyelim. Bayramda dikkat edilmesi gereken bir diğer
konu da izolasyon, yani karantina önerdiklerimiz. Bayram olması karantinanın
bittiği anlamına gelmiyor. Karantina süresi, hem sizde hastalık oluşabileceği
hem de şikayetiniz olmasa bile hastalığı bulaştırabileceğiniz süre demek
aslında. Eğer size karantina önerildiyse mutlaka önerileri dikkate alın ve
uygulayın. Kalabalık ortamlara girmeyin, maske mutlaka kullanın ve sosyal
mesafeye dikkat edin.
İnsan ilişkilerinin her zamankinden daha sıkı olduğu bayram
günleri bu salgın sürecinde bir nevi sınav da olacak bizler için. Bu sınavın
sonucunu da bayram sonrasındaki hasta sayılarımız ile anlayacağız. Ülkemizdeki
total vaka sayıları yerine bulunduğumuz ildeki hasta sayısının daha anlamlı
olduğunu, salgının bittiğini düşünen ve hasta sayısının azalmış olduğu
ülkelerde yeniden artışlar görülebildiğini tekrar hatırlatmak istiyorum. Sağlık
ve huzur dolu nice bayramlar dileğiyle…Sağlıcakla kalın...