SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tenhada özür
5.02.2020

Merhabalar,

Üniversite hastanesinden uzman olarak ayrıldıktan sonra mecburi hizmet için ilçe devlet hastanesinde çalışmaya başlamıştım. Üniversite hastanesi imkanlarından sonra küçük bir hastanede olmak “acaba kısıtlı imkanlarla nasıl olacak?” diye düşündürse de adaptasyon zor olmamıştı. Her şeyin ideal şartlarda olamayacağını öğrenmiş, yine de olması için çaba sarfetmiş ve çok güzel dostluklar kurmuştum. O süreçte İnfluenza (grip) salgını olmuş, vaka sayısı artmaya başlamış, eğitimler ve takipleri ile diğer tüm meslektaşlarım gibi süreci yönetmiştim. Hem şikayetleri olanlar, hem de grip olmaktan korkanlarla poliklinikteki hasta sayısında belirgin bir artış olmuştu. Hastanın şikayetini dinlemek, muayene etmek, salgın analizi için örnek almak, formları ve evrakları doldurmak zaman aldığından, her hastaya normal şartlara göre daha fazla zaman ayırmak durumunda kalmıştım. Her zamankine göre daha  kalabalık olan poliklinik kapısında bekleme süresi arttıkça, sabırla sırasını bekleyenler gibi, sabırsızlıkla her kapı açılışında içeri girmeye çalışanlar da oluyordu elbette. Kaçıncı hastadaydım bilmiyorum ama bir hastanın muayenesi sırasında dinlediğim akciğer seslerini bastıracak kadar yüksek sesle “İçerde ne yapıyorlar? Bizi neden bekletiyorlar? Daha ne kadar bekleyeceğiz? Sohbet mi ediyorlar?” dediğini duydum. Muayenemi bitirdim, form ve evrakları doldurdum. Hasta çıkarken öfkeli bir kadın hastanın içeriye girmeye çalıştığını, eşi olduğunu tahmin ettiğim kişinin ona sıranın onlarda olmadığını hatırlattığını, sıradaki hastaların da ona beklemesi gerektiğini söylediğini ve içeriye girmesini engellediklerini gördüm. Bir kaç hasta daha baktım ve aynı diyalog bir kaç kez tekrar etti. Onun sabırsızlığı bekleyen diğer hastaları da etkiledi tabi ki. Kapı önünde sorun çıkaran hastanın genel durumunun iyi olduğunu gördükten sonra, sıra olduğunu, diğer hastaların kendisine öncelik için izin vermediğini bende bir kez daha hatırlattım, acil bir durum gözükmemesine rağmen kendisini kötü hissediyorsa gerekirse acile gidebileceğini ve orada bakabileceğimi söyledim. Bir kaç kişiden sonra sıra o hastaya geldi ve içeriye girdi. Şikayetini dinledim, muayene ettim, gribal şikayetleri olduğundan evraklarını doldurdum, hastaya hastalığı hakkında bilgi verdim, reçetesini düzenledim. Tabi ki tüm bunlar da zaman aldı, her zamankinden daha fazla vakit ayırmak durumunda kaldım. Sonra da söylediklerini muayene sırasında duyduğumu, keyif yapmadığımız gibi işimizi de ekstra çaba sarf ederek yaptığımızı, gördüğü tüm işlem basamaklarının zaman alması nedeniyle işin uzadığını ifade ettim. Hasta ile göz göze geldik ve “Kusura bakmayın, bizi gereksiz ve nedensiz beklettiğinizi düşünmüştüm” dedi. “Yanıldığınızı anladınız değil mi?” dedim, açıklama yaptıktan sonra “Evet, anladım, özür dilerim” diyerek cümlesini tamamladı. “Anlamanıza sevindim fakat poliklinik kapısındaki bu tavrınız diğer hastaları da olumsuz etkiledi, onların da sabrını azalttı, onlarda da bekletildikleri izlenimi uyandırdı. Çıkarken içerideki durumu, yapılanları kapıda bekleyen hastalara da anlatıp özrünüzü orada dilerseniz, ben sizi duymasam da daha mutlu olurum” dedim ve hasta kapıyı yarı aralık olarak bırakarak çıktı. Poliklinik kapısının önünde içerideki durumu anlatmaya çalıştığını duydum.

Özür dileme erdemini göstermek herkesin harcı değil elbette fakat “kalabalıkta yapılan hatanın özrü tenhada kabul edilmez” derler. Her ne kadar özür her şekilde kabul edilebilir olsa ve kabul edilmesi ya da edilmemesi kişiye bağlı olsa da, oluşturduğu durumu ortadan kaldırmak yine oluşturan kişiye düşmeli. Hata ya da yanlış, yapan kişiyi bağlar, bu durumdan etkilenen haberdar değilse çoğu zaman söz hakkı bile olmaz çünkü.

Bizler hekim olarak hastalarımıza yardımcı olmak, hastalıklarını tedavi etmek, dertlerine derman olmak amacındayız. Yoğun tempoda, ciddi sorumluluklar alarak çalışıyoruz. Bir hastanın olumsuz davranışı, tüm gün çalışma performansımızı azaltabiliyor. Bize gelen sizlerin de, hasta fakat her şeyden önce duyguları olan bir insan olduğunuzun farkındayız. Karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile daha verimli sonuçlar alabiliriz. Tüm hastalarımız yani sizler, bizim için kıymetlisiniz.

Sağlıcakla kalın..

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap