SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yolculuk
5.06.2020

Dün, yani 4 Haziran doğum günümdü. Yaşlar ve yaşanılanlar doğum günlerine yüklenen anlamlardan bir parça götürse ve mutlulukla birlikte biraz hüzün eklense de, hep anlamlıdır benim için. Yaşamak gibi güzel bir armağanla başlayan doğduğumuz gün, hayat yolculuğumuzun tarihi, yeri ve yönünü bizim seçemediğimiz ilk gün aynı zamanda. Hepimizin bir yolculuğu yok mu, başını başkalarından duyup sonunu bilemediğimiz?

Ben de hayat yolculuğumun kaçıncı kilometresinde olduğumu bilsem de, neresinde olduğumu bilmiyorum ama çabuk geçen bir yolculuk olduğunun farkındayım. Bu yolculukta yaşadığım her şey daha dün gibi. Geçmişin bir zamanı yok sanki, geçen her şey aynı yerde duruyor. Bazen arkama, çoğu zaman önüme bakarak ilerliyorum. Bu yolculukta yanımda oturanlar da var, arkamda bıraktıklarım da, önümde duranlar da. Vedalaşmaya fırsat bulamadan zamansız gidenlere doyamadığım da çok oldu, dolu dolu vakit geçirdiklerim de. Bazen patika yollardan geçtim, hep gözlemleyerek; bazen de nasıl hareket ettiğini anlayamadığım kadar hızlı ilerlediğim ve etrafın farkına varamadığım asfaltlardan. Çok keskin virajlar olmadı ama virajsız yol da değildi elbette. Bazen uyudum, o vakitlerde geçtiğim yerleri göremedim, bazen mola verildi, indim. Eşlik edenler de oldu, eşlik ettiklerim de. Bazen etrafımdakilerle sohbet etmek iyi geldi, bazen kendimle konuşmak. Kimi zaman mola sonrası yanlış koltuğa oturduğum da oldu ama yanımdakiler ya bana yerimi hatırlattı ya da yanlış yerde olduğumun farkına varmamı sağladı. Bazen kırdım, bazen kırıldım ama hep sevmeye çalıştım. Her an yeni şeyler öğrendim, her an yeni bir şeyler kattı bana. Ana yolları biliyordum ama güzergahla ilgili sürücünün işine hiç karışmadım. Hızı, geçilen yolları, durakları, diğer yolcuları sorgulasam da hiç bir zaman yadırgamadım, herkesin farklı bir hikayesi olduğunu bilerek. Bu benim yolculuğumdu, herkesin kendi seyahati olduğunun da farkındaydım. Kimini yakın hissettim, kimini uzak. Kimi sabrı öğretti, kimi güvenmenin ne demek olduğunu. Bazılarında yanıldım, çoğunu anladım. Sevdiklerim de oldu, kıymet verdiklerim ve önemli hissettiklerim de, sevemediklerim de. Yanılgılarımdan hiç pişman olmadım. Çünkü yolculuğumun aslında devam eden bir öğreti ve yüklediğim anlamların bana ait olduğunun farkındaydım. Yapabildiğim her ne var ise, tadını çıkararak, mutlu olmak ve mutlu etmek için yaptım. Seyahat kurallarına uymayanları bazen uyardım, bazen yer değişikliği yaptım. Kimisi bir şeyler ikram etti, kimilerine ben ikramlarda bulundum, paylaşmanın tadına vararak. Seyahat sırasında sahillerden, dağlardan, köylerden, şehirlerden, yağmurlu yerlerden, güneşin gözlerimi kamaştırdığı kadar parlak olduğu yeşilliklerden, gündüzlerden, gecelerden ve kimi zaman insanlardan geçtim. Geçtiğim yerler geride kalmadı, hep içimde birikti. Dertleriyle dertlendiklerim olduğu gibi, mutluluklarından keyif aldıklarım da çok oldu. Seyahatin bir döneminde kendisine hayran bırakanların, ilerleyen dönemlerde beni ne kadar yanılttıklarını da gördüm, önyargıyla yaklaştıklarım konusundaki yanılgılarımı da. Buraya kadar öğrendiğim her şey güzeldi, dilerim sonrası bu vakitleri aratmaz.

Bu seyahatte eşlik eden, ufacık olsa bile üzerimde emeği bulunan herkese sonsuz teşekkürler. Ailem, kan bağım olanlar ama daha da öte can bağım olanların da varlıklarına şükür, şahıslarına teşekkür..

Asıl teşekkür, şükür ise Allah'a. Bana verdiği, vermediği, lâyık gördüğü, öğrettiği her şey için. Çok şükür, bin şükür..

Bir kaç yıl önce yazdığım bu not doğum günümde karşıma çıkınca, herkesin kendi yolculuğunu düşünmesi için paylaştım. Sizler kendi yolculuğunuzun hikayesinden neler öğrendiniz ya da neler ısrarla öğretilmeye çalışıldı hiç düşündünüz mü? Yolculuk devam ediyor ve seyahatimizde öğreneceğimiz daha kim bilir neler var.

İyi yolculuklar, sağlıcakla kalın...

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap