Bu yıl açıklanan taban fiyat ve destekleme alımları, serbest piyasayı da olumlu etkilemiştir. Bugün fındık fiyatları 18 lira bandına doğru hızla ilerlerken 20 lirayı bile görebileceği dillendiriliyor. Güzel ve iyi gelişme fakat beklentileri de çok yükseltmemek ve doğru zamanda doğru adımı atmak da önemlidir.

Bugün oluşan fiyatlar iyidir ve makul sevilerdedir. İyi değerlendirmek lazım. Geçmişte örneklerini çok yaşadık! Daha fazla fiyat beklentisi içine girerken daha azına razı olabiliriz.

Asıl önemli olan bundan sonrasıdır. Fındığın bugün kazandığı değeri sürdürülebilir kılmak daha değerlidir. Bu sürdürülebilirliği taban fiyatla, destekleme alımlarıyla bir yere kadar götürebilirsiniz. Ama sonra. Ürün olarak değer bulmasını sağlayacak doğru politikalar izlenmeli, Fiskobirlik başta olmak üzere, üretici oluşumları ve özel sektör desteklenmelidir. Fındık zaten var ve bizim. Bizim olanı dönüştürmek, ürüne çevirmek ve ekonomiye kazandırmak bu sürdürülebilirliği daim kılar.

Burada Fiskobirlik vurgusu önemli!

Çünkü Fiskobirlik’in sahibi üreticidir. Geçmişte Fiskobirlik’i zor duruma sokan anlayış ve yönetimler geride kaldı. Bugün itibarı ile tüm borçlarını ödemiş, yeni yatırımlar ve hamlelerle güçlenen bir yapıya kavuşmuş olan Fiskobirlik hala fındıkta en güçlü markadır. Kuşkusuz bunda en büyük pay mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Lütfi Bayraktar ve ekibinindir. Geçmişteki yanlış yönetimler yüzünden tamamen yalnız bırakılan bir kurum haline getirilen Fiskobirlik’i en dibe vurduğu bir anda sırtlanıp bugünlere getiren Bayraktar ve ekibi de bir tebriği, teşekkürü hak ediyor. 

Son yıllarda ürün çeşitliliğini ve kalitesini de artıran Fiskobirlik her geçen gün güçlendirdiği ekonomik yapısıyla da artık güven vermeye ve tercih edilmeye başlanmıştır. Her geçen yıl ürün alımını artıran ve borçsuz bir şekilde yoluna devam eden, yeni yatırımlarla yerini pekiştiren bir grafik izleyen Fiskobirlik, geçmişte olduğu gibi gelecekte de üreticinin en büyük dayanağı olacak yegâne kuruluştur. Fındığın hammadde olarak ihracı ile katkısı tartışmasız ülke ekonomisi için önemlidir ve en fazla ihraç geliri sağlayan tarım ürünü fındıktır. Ancak fındığı mamüle dönüştürmek ve işlemek bu katkıyı kat kat artıracaktır. Fındığı fındık olarak ihraç etmekten ziyade ürün çeşitliliğini artırarak piyasaya vermek fındıktan gelen ekonomiyi uçuracaktır. Bunun için köklü ve güçlü bir kuruluş olan Fiskobirliğin yeri ve önemi tartışılmaz değerdedir. Çikolatalı fındık kreması ve diğer fındık katkılı çikolata ürünlerinin en fazla tercih edilen ürünü olan fındık doğru politikalar ve hamlelerle çok güçlü ve ekonomik katkısı çok daha fazla olacak önemli bir tarım üretimi haline gelecek ve hak ettiği değeri bulacaktır. 

İşte bu sebeplerden üreticinin fındık tarımına yönelimini artıracak ve bölge insanını tekrar bahçesine sahip çıkıp, bahçeye sokacak eylem planları önemlidir. Bu yüzden desteklemeler ve teşvikler yeniden değerlendirilmeli ve bölgesel ve üretime yönelik desteklemeler verilmelidir. Özellikle Doğu Karadeniz’de coğrafi zorluklar da göz önüne alınarak, düz alanda yapılan tarım ürünlerine yapılan desteklerin üzerinde çözümler üretilmelidir. Dünyanın en kaliteli fındığının yetiştirildiği Giresun-Ordu-Trabzon bölgelerin ayrıcalığı olmalıdır. Bu ayrıcalık hem desteklemelerde hem de ürünün fiyatlarında hissettirilmelidir. Ki kaliteli fındık üretimi artabilsin. 

Fındık tüm zorluklarına ve bilinmezliklerine rağmen her zaman bu bölge insanının başının tacı olmuştur. Tüm ekonomik planlar fındığa göre yapılır. Evlilikler fındığa göre planlanır. Ev yapılacaksa fındığın durumuna göre yola çıkılır. O yüzden bölge insanının yine fındığa sahip çıkması ancak fındığın kazanacağı değerle mümkündür. Fındığın değer kazanması da doğru yaklaşımlar ve politikalarla...