Karadeniz derbisi Rize’de beraberlikle sonuçlandı. İki takımında oyun sistemine dayalı; oyun disiplini uygulaması ön plandaydı. Diyebilirim ki, teknik adamların verdikleri görevler sahada tam anlamıyla uygulandı.
Trabzonspor’un orta sahadaki zenginliği, gol üretmeye yetmedi. Forvette
çoğalmada başlangıçtan sona kadar uzun süre sorun yaşandı. Djaniny öndeki
yalnızlığını, orta sahaya yanaşarak gidermek istedi, yani oda orta sahada
takılı kaldı.
Bu şartlar altında Trabzonspor’un gol atması sadece duran toplara kaldı. Bu
pozisyonları da buldular fakat gol bulamadılar.
Futbolun sadece ilerde veya orta sahada çoğalmayla değil, zeka ile oynanacağına
da inanmak gerekir.
Diyebilirim ki; az adamla uygulanan pozisyonlar daha net ve güzel olur.
**
Maçın geneline baktığımızda, iki takımda baskı kurarak
topu kazanmak istedi. Gelin görün ki, bu baskı iki takıma da sonuç vermedi. Trabzonspor’un
Rizespor’a karşı futbolcu kalitesi bir adım öndeydi ama oyun sistemi galibiyete
engel oldu.
Nasıl gol atılacağını, nasıl pozisyon üretileceği noktasında Trabzonspor geride
kaldı… İstenileni veremedi.
Rizespor’un amacı ise gol yememekti. Tabi ki, yakaladığı pozisyonları gole
çevirmek istedi anacak buda olmadı… Rize, bu mücadele gücünü, inancını ilk defa
Trabzonspor’a karşı 90 dakika uyguladı.
**
Trabzonspor’da Hugo’nun
oyundan atılı Rize’yi bir adım daha öne taşıdı. Pozisyon ürettiler ancak
Rize’de de oyuncu kalitesi sorunu baş gösterdi, gol üretilemedi.
Trabzonspor’da da aynı sorun vardı.
Oyuncu kalitesizliği, beceriksizlikler maçın genelinde ön plana çıktı.
Ayrıca oyundaki bloklar arasındaki kısa mesafe oyunu biraz olsun sıkıştırdı. Geniş alan kalmaması da oyunun güzelliğini, oyuncularının var olan kalitesini de yok etti.
**
Teknik adamların, değişiklikleri oyuna katkı sağlamadı. Bu oyunu iki takım
teknik direktörü istedi… Ve ikisi de
birer puanı aldılar.