SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bayramlarımız
13.07.2022

“Bugün bayram, bir kaşık ayran, sana da yeter, bana da yeter,”  Karadenizli bir nenenin torunlarına söylediği bu tekerleme, sayfalarca yazının ana düşüncesini belirtmiyor mu? Belli ki yoksulluk ve yoksunluk yıllarından söylenmiştir bu söz.

Özünde bu tekerleme, paylaşmayı dile getiriyor. Bir kaşık ayranlarını paylaşmasını bilen insanlardan söz ediyor.

Bugünün insanları, paraya odaklanmıştır. Para, insanları bencilleştirmiştir. Hayat kısa, yaşamana bak, yaklaşımı duygularımızı olumsuzluğa götürmüştür ve götürüyor da. Bencil, çıkarcı, hoşgörüsüz insan sayısı gün geçtikçe çoğalıyor.

Irk, cinsiyet, renk, din ve mezhep ayrılıkları bile bile körüklenmekte düşman toplumlar yaratılmaktadır. Bizden olmayanların da insan olduğu unutulmakta ve ülkelerarası savaşlara zemin hazırlanmaktadır.

Evet, bugün bayramdır ve bir kaşık ayran da vardır. Ancak bir kaşık ayranı paylaşan yok. Tümü benim olsun diyoruz. Yoksullar, yoksul; varlıklılar varlıklı olarak yaşamlarını sürdürüyor. İşte bugünün vahşi kapitalizmi, insanların paylaşımını engelledi ve engelliyor.

Bizden büyükler, “Nerede o eski bayramlar!” der, özlemlerini dile getirirlerdi. Onların duygularını şimdi anlıyorum. Biz şimdi aynı özlemi dile getiriyoruz.

Feodal yapı yıkılıp yerini bencil, acımasız kapitalizm alınca o güzel komşuluklar, hısım akrabalıklar, samimi dostluklar bitti. Yerini bireycilikler aldı. Büyüklerin elini öpmek, gönüllerini hoş etmek yerine tatile gitmek ve bireysel zevke bakmak düşüncesi aldı.

Şimdi de geçim sıkıntısı sardı toplumu. Dört kişilik bir ailenin memleketine, köyüne gitmesi büyük paralar istiyor. Ama vatandaşın cebinde o paralar yok. O nedenle de diyor ki:

Bayram gelmiş neyime

Anam anam garibim

Kan damlar yüreğime

Anam anam garibim.

Eminim ki bu bayramda hem gençler hem de gençleri bekleyen anneler, babalar bu türküyü söylemektedirler.

Hem çocukluğumu hem de çocukluğumdaki bayramları özlüyorum. Bizler için alınan küçük hediyeler, giydirilen bayramlıklar bizlere ayrı bir haz verirdi.

Amcalarımıza, halalarımıza, dedelerimize, dayılarımıza, teyzelerimize koşardık bayramlarda. Ellerini öperdik, sevgiyle kucaklanırdık.

Ya şimdi? Özellikle mutlu azınlık, tatil köylerine koşmakta, lüks otellere yerleşmekte ve bayram değil de tatil yapmaktadırlar. O güzel inancımızı, töremizi hiçe saymakta ve bayramı tatil olarak görmektedirler.

Bugünün ekonomik koşullarıyla evinde kalmak zorunda kalan ve yüreğine ulaşamayan çoğunluk, kurban da kesemiyor, evinden dışarıya da çıkamıyor.

Devleti yönetenlerin tek başardıkları iş, zam üstüne zam yapmak oluyor. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapıyor. Toplumu olumsuza sürüklüyor. Köprülerle, yollarla, AVM’lerle toplumun gözünü boyuyor ve bu arada belirli insanların zengin olmasını sağlıyor.

 “Kendim ettim kendim buldum/ Gül gibi sararıp soldum,” dizeleri, sanki bugün için söylenmiş gibi.

Bu güzel günümüzde keşke güzel yazılar yazabilsek, topluma güzel mesajlar verebilsek. Ama gerçekler ortada iken yalan söylemek bize yakışmaz diye düşünüyorum.

Ey okuyucularım! Sizler ne diyorsunuz?         

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap