SON DAKİKA
SON DAKİKA


Gelişmişlik
3.12.2022

İslam Dini, Ortadoğu ülkelerinin geri kalmasının nedeni değildir ve olamaz da. Aslında Ortadoğu, uygarlığın beşiğidir. Ancak zamanla bilimin yerini hurafeler alınca Ortadoğu insanı, geri bıraktırıldı. M.Ö 3000 yıllarından, Mezopotamya uygarlığından yani Sümerlerden gerçeğe bakarsak sanıyorum ki tarihi ve sosyal yapıyı daha iyi görürüz. Bu arada Arap ülkelerinin geri bırakılmasının nedenlerini de anlarız.

Evet, herkesin gıpta ile baktığı ve orada okumak istediği Oxford, 1167’de “Tanrı Işığımdır” sloganıyla üstatlarca kuruldu. Oxford’un kuruluşunda İslam düşünürlerinin akla dayanan felsefesi vardır. Şunu unutmayalım, 7. Yüzyılda Urfa’da Oxford denkliğinde  “Edessa Akademisi” kurulmuştu. Bu okulda felsefe, tıp, teoloji(ilahiyat)  bölümleri dünyayı aydınlatıyordu. O dönemde açılan Harran Okulu, hiç de yabana atılır gibi değildi. Orada Fıkıh, Hadis, kelam, tefsir, felsefe, tarih ve edebiyat bölümleri vardı.

Bu bölgede; akıl, mantık ve insani duygular, 13. Yüzyıla kadar devam etti. Ama durduruldu. Pozitif ilimlerin gelişimi İslam coğrafyasında birden azaldı.7. yüzyılda Hz. Peygamberle başlayan feodal devrim, düşünsel ve bilimsel gelişmelere kaynak oldu. Üretim tekniklerinde ve üretici bilincinde büyük değişimler oldu. Bu oluşum, siyasi birliktelikle birlikte, kurumsallaşmayı da beraberinde getirdi. Kentleşme, ulaşım, sosyal düzenin yolunu açtı.

Müslümanlar, kısa zamanda oluşturdukları güçle fetihlere çıktılar. Yalnız kendi ülkelerine değil, Bizans toplumuna da eşitlik, özgürlük, kardeşlik, adalet getirdiler. Ama bu güzel gelişim, uzun sürmedi. Zamanla toplumsal isteklere yanıt verilememesi, toplumların refaha ortak edilememesi, kısaca zenginliğin paylaşılmak istenmemesi beraberinde sorunlar yarattı. Bir de buna Moğol İstilası eklenince, Arap yönetimi sertleşti, gericileşti. Hz. Muhammet’in ”Bilim insanlarının mürekkebi, şehitlerin kanından daha kıymetlidir.” Sözü unutturuldu.

Rönesans’ın ortalarına kadar Avrupa’da yazılmış matematik kitaplarının kaynağı Ortadoğulu bilim insanlarınıdır. Ondalık kesir, Trigonometri Batı’ya Ortadoğu’dan gitti.

Çeliğe su veren Batılılar; katarakt, çiçek ve kızamık hastalıklarını Müslüman âlimlerden öğrendiler. Aslında matbaayı Çinliler buldu. Türkler aracılığı ile önce Araplara sonra Avrupa’ya geçti. Örnekler çoğaltılabilir.

Geçmişte kalan Türk ve İslam düşünürleri, her biri değişik görüşlere sahip olsalar da, büyük ve canlı gruplar arasındaki evrimsel geçişler konusunda çok çalıştılar ve kafa yordular.

Zaman, olayları ve oluşumları tersine çevirdi. Ortadoğu geriledi Batı ilerledi. Örnek verirsek düşünce tarihinde, daha çok siyaset biliminin kurucusu olan Montesquieu,”despotik devlet” kavramının yaratıcısı değilse de kavramın somut bilgilerle geliştirilmesine neden olmuştur.” Kanunların Ruhu” eserinde despotik hükümeti şöyle tanımlıyor: Bir kişinin kanunsuz, kaidesiz sadece iradesiyle kendi kaprisine tabi olarak ve toplumu sindirerek toplumu yönettiği hükümet şeklidir. Görülüyor ki cumhuriyette,”erdem” ilkesine; krallık veya monarşide ise ”şeref” ilkesine göre devletler yönetilir. İkinci yaklaşımın temelini korku oluşturur. İşte Batı ile Doğu arasındaki gelişmişlik farkı tamamen yönetim biçimlerinden, korkudan kaynaklanmaktadır.

Ülkemizde ve Arap ülkelerinde, cumhuriyete ve cumhuriyet devrimlerine karşı yetiştirilen ve İslam Dini ile uzaktan yakından ilgisi olmayan fikirler ve düşünceler, ülkelerin geri kalmasına neden oldu.

Güzel dinimizin ve güzel dilimizin saflığını, güzelliğini koruyamadığımız sürece geri bırakılmışlığa devam ederiz.       

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap