SON DAKİKA
SON DAKİKA


GÜNLÜK (Bir eser)
15.12.2022

Şimdi hemen aklınıza şu soru gelebilir: Bu yazıya neden “Günlük” adı verilmiş? Haklısınız bu soruyu sormakla. Şu anda önümde “Trabzon Lisesi Günlüğü” isimli bir eser var. Trabzon Lisesi edebiyat öğretmenlerinden İsmail Odabaş yazmış bu eseri. Yıllarca aynı okulda birlikte çalışmıştık. Böyle bir günlük tuttuğunu gerçekten bilmiyordum. Sağ olsun imzalı bir kitabını bana göndermiş. Dün akşam, saat 21.00’de okumaya başladım ve saat 4.00’te kitabın okunmasını bitirdim. Gerçekten hem duygulandım hem de arkadaşımı kutladım.

Biliyorsunuz günlük, bir yazı türüdür. Her gün tutulan notlardan oluşur. Bir bireyin kendi görgü ve düşüncelerini günü gününe yazarak ve her yazının üstüne de yazıldığı tarihi koyarak oluşturduğu yazıdır. Bu yazı türüne; ruzname, jurnal, günce adları da verilmiştir. Bize Batı’dan gelmiştir.

Odabaş, 16 Ekim 1969 tarihinde diyor ki; “Biraz sonra Trabzon Lisesi’nde ilk dersime gireceğim. Bir tedirginlik var bende. Korku gibi. “ Devam ediyor yazısına,

Hayatımın en büyük sınavını vereceğim Trabzon Lisesi’nde. Bu giriş bölümünden anlıyoruz ki sevgili yazar 1969 yılında Trabzon Lisesi’nde göreve başlamış ve günlüğünü de o tarihten itibaren tutmuş.

Haklı olarak, “Bir kararnameyle Trabzon Lisesi’ne öğretmen olunmuyor. Branşınızda ne kadar yetkin ve donanımlı olursanız olunuz oradaki büyük öğretmenlerle konuştuğunuzda kendinizde bir eksiklik hissediyorsunuz,” diyor. Katılıyorum arkadaşıma. Çünkü bir geleneksel pilav gününde benden bir konuşma istenmişti. Konuşmamda demiştim ki “Trabzon Lisesi’nin öğretmenler odası, bir akademidir. Bu okula atanan öğretmenler, öğretmenliği burada öğrenirler. Diplomaların öğretmenlik için yeterli olmadığını Trabzon Lisesi’nde ve öğretmenler odasında öğrenirler.”

Odabaş, bu eserinde günlük yazarken okuyucusuna edebiyat ve diğer sanatları da öğretmeye çalışmış. Birçok yazısında sevgiyi irdelemiş de. “Sevgi sanattır, sevgi şiirdir, sevgi tiyatrodur,” demiş. Bu güzel duyguyu devamlı dile getirmiş sınıflarında. Haklı ve doğru yapmış. Çünkü insan, biyolojik, sosyal ve ruhsal varlıktır. Sanat ve dolayısıyla edebiyat, insanın -ruhsal ve sosyal yönden- iyi bir insan olmasını sağlar.

Günlük yazı, günlük tutulur ama geleceğe anı olarak kalır. Hatta tarihe yardımcı olur. Yani yazar bu dünyadan ayrılsa bile yazdığı eser topluma mal edilmiştir.

Günlük yazılar için Andre Gide diyor ki; “Günlük, ölünün elinden bir şey kurtarmaktır.”

Gençleri, giyim kuşam, saç sakal gibi dış görünüşle değerlendirmeye karşı çıkıyor. Belli ki o yıllarda bile yapılan uygulamalar kendisini rahatsız ediyor. Gençleri, dış donanımlarıyla değil, iç donanımlarıyla değerlendirilmesini vurguluyor.

Odabaş, güzel şiir okur. Bu yetenek, onu elbette ki sınıflarda farklı kılardı. Bu nedenle de kitabın tümüne baktığımızda birçok yerde şiire yer vermiş. Diyor ki; “Hayal gücü şiirle beslenir. İnsan hayal gücüyle kendisinden başka insanların varlığını fark eder, onları düşünür.

Şair, hayal gücü yüksek insandır. Şair, her durumda sevgi üretebilen insandır. Şiir okumak, bu üretime katkıda bulunmak, ortak olmaktır. Kişiyi sevgiye yaklaştırmanın, ona, sevgi eğitimi vermenin en kestirme yolu şiir okumaktır. Şiir okuyan kişi, sevgiyle donatır içini, kötülük düşünmez.

Sanatla ilgilenen her bireyin bu eseri okumasını öneririm. Çünkü bu eserde yılların birikimini yaşayacaklardır. Bu arada sanata daha çok ilgi duyacaklardır.      

Eserde zaman zaman kendimi de buldum. Geçmişimizi, dostluğumuzu anımsadım ve yaşadım, gerilere gittim. Kutluyorum yazar arkadaşımı.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap