ABD’nin İran’daki Nükleer saldırısı sonrası sızıntı endişesi: “Sadece İran’ın değil, ABD’nin de sorunu olabilir”
Yayın Tarihi: 23.06.2025 - 09:53 | Güncelleme Tarihi: 23.06.2025 - 10:10
ABD’nin İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini vurması sonrası nükleer sızıntı riski gündeme geldi. Uzmanlar, çalışan reaktör vurulmadığı için Çernobil tipi felaketin mümkün olmadığını vurgularken, İsfahan’daki dönüştürme tesisinin daha yüksek risk barındırdığını söyledi.
Kaynak:HABER MERKEZİ
Radyoaktif Sızıntı Riski: “Menzil Sınırı Yok”
ABD’nin gerçekleştirdiği saldırı sonrası özellikle İsfahan’daki uranyum dönüştürme tesisi nedeniyle oluşabilecek radyoaktif sızıntı, uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erol Kam, “Nükleer serpinti olması için çalışan bir reaktörün hedef alınması gerekir, burada o yok” dedi. Ancak Kam, “Sızıntı olursa rüzgârla ABD’ye bile ulaşabilir. Bu sadece İran’ın değil, tüm bölgenin sorunu olur” diye uyardı.
“Çernobil Gibi Olmaz, Ama…”
Prof. Kam, “Tesiste çalışan reaktör yok, bu nedenle Fukuşima veya Çernobil ölçeğinde bir felaket mümkün değil. Ancak uranyum işleme ortamı zarar gördüyse, düşük yoğunluklu bir riskten söz edilebilir” dedi. Kam’a göre, Fordo ve Natanz uranyum zenginleştirme, İsfahan ise dönüştürme tesisi olduğu için İsfahan’daki potansiyel risk çok daha büyük.
“Tesis Yer Altında, Derinlik Güvence Sağlıyor”
Kam ayrıca, söz konusu tesislerin yüzeyin en az 100 metre altında bulunduğuna dikkat çekti: “Bu derinlik, olası serpintiyi önler. IAEA’nın tesislerdeki anlık ölçüm dedektörleri de hâlihazırda bir radyasyon artışı olmadığını gösteriyor.”
“İran Malzemeleri Önceden Taşıdı”
Nükleer Enerji Uzmanı Prof. Dr. Niyazi Meriç ise, Türkiye gazetesine yaptığı açıklamada, İran’ın muhtemel saldırıyı önceden tahmin ederek zenginleştirilmiş uranyumu ve gazları farklı tesislere taşıdığını aktardı.
“Uranyum hekzaflorür gazı zarar görüp sızarsa, nemle birleşerek hidroflorik asite dönüşür ve bu en fazla 3 ila 5 kilometrelik bir alana zarar verir. Atmosfere karışmaz, kısa sürede temizlenebilir.”
Meriç ayrıca, tesislerin Türkiye’ye olan uzaklığı nedeniyle ülkemiz için doğrudan bir nükleer risk olmadığını, saldırının amacının da nükleer silah değil, caydırıcılık mesajı taşımak olduğunu belirtti.