Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye, bütüncül anlayışla çok paydaşlı ve çok disiplinli yürüttüğü dış politika kapsamında dünyanın her köşesindeki siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmelerin nabzını tutmaya, bir kıtadan diğerine, kritik platformlarda yer almaya ve küresel gündeme tesir eden aktörlerle dinamik bir etkileşim kurmaya önem veriyor.
Türkiye'nin bulunduğu bölge, küresel güç rekabetinin en yoğun sahnelendiği alanlardan birini teşkil ediyor.
Bu rekabetin bölgeye yıkıcı biçimde yansıtılmasının önüne geçmek için "bölgesel sahiplenme" anlayışıyla hareket eden Türkiye'nin, dış politika hedeflerini gerek bölgesel gerek uluslararası aktörlerle temas halinde, kazan-kazan prensibine dayalı bir anlayış zemininde hayata geçirme çabasında olduğu belirtiliyor.
Türkiye, bu doğrultuda Afrika'dan Güney Asya'ya etkin bir diplomasi izliyor; G7 Zirvesi'nden Şangay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'ne, ASEAN'dan NATO'ya çok farklı platformlarda masada yer alıyor; Gazze'den Ukrayna'ya ve Sahel bölgesine birçok farklı ihtilafa çözüm bulmaya çalışıyor.
Dışişleri Bakanı Fidan, bu kapsamda son iki aylık süreçte yoğun bir diplomasi trafiği yürütmeye devam etti.
Fidan'ın temasları
Fidan, haziran ortasında 13 Balkan ülkesini bir araya getiren tek bölgesel işbirliği platformu olan Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katıldı.
Bakan Fidan, burada Bosna Hersek ve Kosova dahil Balkanlar'da barış ve istikrarın korunmasının önemine değinirken, Türkiye, Hırvatistan'ın Dubrovnik kentindeki Türkiye- Bosna Hersek- Hırvatistan Üçlü Danışma Mekanizması Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın tertiplenmesinde ön aldı.
Fidan bu toplantıda, Balkanlar'da barış ve istikrarın sürdürülmesine Türkiye'nin verdiği güçlü desteği ve ayrılıkçı hareketlere müsamaha göstermeyeceğini vurguladı.
Ukrayna'nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne tam destek veren Türkiye'nin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başından itibaren çatışmaların sona ermesi ve müzakere yoluyla barışçıl bir çözüme ulaşılması gerektiğine işaret ettiği, Türkiye'nin bu kapsamda farklı alanlarda arabuluculuk görevi üstlendiği aktarıldı.
Türkiye'nin ayrıca gıda güvenliği ve Karadeniz'de Seyrüsefer Güvenliği konularında çalışmalarını yoğunlaştırdığı belirtilirken, Fidan İsviçre'de 15-16 Haziran'da düzenlenen "Ukrayna'da Barış Zirvesi"nde, Ukrayna'da adil bir barışın sağlanmasına yönelik Türkiye'nin görüşlerini dile getirdi.
Fidan'ın Avrupa temasları çerçevesinde katıldığı Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenen Türkiye-Polonya-Romanya Üçlü İşbirliği Süreci Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda da NATO'ya mücavir bölgelerdeki güvenlik sınamaları ve üç müttefik ülkenin bu sınamalara nasıl müştereken karşılık verebileceği ele alındı.
Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky'i başkent Ankara'da ağırlayan Fidan, mevkidaşıyla Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini ele aldı.
Fidan, çok taraflı platformlarda toplantılara katıldı
Diplomatik kaynaklar, Türk dış politikasının temel stratejilerinden birinin, küresel ve bölgesel çok taraflı platformlardaki etkinliği çeşitlendirmek olduğuna dikkati çekerken, bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temmuzda katıldığı NATO zirvesinde Türkiye'nin Avrupa-Atlantik coğrafyasının güvenliğindeki rolünün öne çıkarıldığını, terörle mücadele ve savunma sanayisi konularındaki hassasiyetlerinin bir kez daha altının çizildiğini aktardı.
Haziran ortasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a refakat ederek İtalya'da G7 Zirvesi'ne katılan Fidan, temmuz başında, Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen "Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi"ne iştirak etti.
Söz konusu zirve, Türk Devletleri Teşkilatının kurumsallaşması yolunda ilave adımların atılmasına vesile oldu.
Bakan Fidan, Laos'ta düzenlenen "ASEAN Dışişleri Bakanları 57. Toplantısı" marjındaki "Türkiye-ASEAN Sektörel Diyalog Ortaklığı Altıncı Üçlü Toplantısı"na katıldı. Toplantıda, ASEAN ile işbirliğinin geliştirilmesine yönelik perspektifler değerlendirildi.
Fidan toplantı vesilesiyle ASEAN Genel Sekreteri ve Laos Başbakanı'nın yanı sıra Laos, Rusya, Malezya, Singapur, Hindistan ve Bruneili mevkidaşlarıyla da temaslarda bulundu.