Filistin'i tanımamakta inat eden ülke! İngiltere bile tanıdı anket sonuçları da olay
Yayın Tarihi: 22.09.2025 - 15:00
FİLİSTİN'i son olarak İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz ülkeleri tanıdı. BM'ye üye 193 ülkenin yaklaşık 150'si Filistin devletini tanımış durumda. Avrupa ülkeleri arasında Filistin'i tanımamakta ayak direyen ülke ise Almanya oldu. Almanya, İsrail'in kankası olan İngiltere ve Kanada'nın aldığı tanıma kararı sonrasında iyice yalnızlaştı. Alman kamuoyu da Filistin için bastırıyor. Yapılan son ankette halkın yüzde 54'ü Filistin'in tanınmasını istedi.
FİLİSTİN konusunda Avrupa ülkelerinin arka arkaya aldığı kararlar gündeme otururken, gözler inat eden Almanya'ya çevrilmiş durumda. İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz dün Filistin’i tanımıştı. Bugün ise Fransa'nın BM Genel Kurulu'nun 80. oturumunda Filistin’i tanıması bekleniyor. Bu kararlar, Avrupalı devletlerin artık bu hususta ABD’den farklılaştığını ve İsrail’in eskiden olduğu gibi Batı ittifakından sınırsız destek alamayacağını gösteriyor.
Almanya neden inat ediyor?
BM'ye üye 193 ülkenin yaklaşık 150'si Filistin devletini tanımış durumda. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise İsrail ile birlikte Filistin devletinin tanınmasını en güçlü muhalefeti gösteren ülke. ABD'nin tutumu şaşırtmasa da Almanya'nın ayak diremesi iç kamuoyunu da rahatsız ediyor. Bu inadın sebebi olarak Hitler utancı gösteriliyor. Yahudi soykırımı utancından kurtulamayan Almanya, İsrail'in katliamına ses etmiyor.
Almanya'nın ön koşulu gerçekçi mi?
Alman hükümetinin Filistin devletinin tanınması konusundaki resmi tavrı, böyle bir adımın kısa vadede atılmasının gündemde olmadığı yönünde. Başbakan Friedrich Merz Ağustos ayında yaptığı açıklamada, "Bu girişime dahil olmayacağız" demiş, "devlet olarak tanıma için gerekli ön koşulların hiçbir şekilde mevcut olmadığını" belirtmişti. Merz, tanımanın, iki devletli çözüm hedefli bir barış sürecinin ardından gelmesi gerektiğine vurgu yapmıştı. 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail topraklarına saldırmasıyla başlayan Gazze savaşı sürerken iki devletli çözüm için masaya oturma ve çözüme ulaşma şansı yok denecek kadar az. Alman hükümetini eleştirenler, Berlin'i gerçekçi olmayan bir ön koşul öne sürerek karar alma baskısından sıyrılmaya çalışmakla suçluyor.
Gazze'ye değil İsrail'e ağladı
Hitler sendromundan kurtulamayan Almanya Başbakan Merz, geçen hafta Münih kentinde nasyonalsosyalizm döneminde tahrip edilmiş bir sinagogun açılış töreninde yaptığı konuşmada ağlamasıyla dikkat çekmişti. 7 Ekim 2023'ten bu yana yeni bir antisemitizm dalgasıyla karşı karşıya olunduğunu, bunun kendisine utanç verdiğini ifade eden Merz, Gazze söz konusu olduğunda ise samimiyetsiz bulunuyor.
İç ve dış baskıya inatla direniyor
İsrail'e karşı daha güçlü bir tutum sergilenmesi yönünde Alman hükümeti üzerindeki baskı artıyor. Koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar yaptırımlara sıcak bakarken muhalefetteki Yeşillerin eş başkanı Franziska Brantner, Başbakan ve Dışişleri Bakanı'na seslenerek "İsrail ve Filistin'deki tüm insanlar için barıştan yana olan güçlerin yanında mı yer alacaksınız? Yoksa içinde aşırı sağcı güçlerin bulunduğu İsrail hükümetinin Gazze'de yol açtığı yıkıma, barış perspektifinin ve rehinelerin serbest bırakılması umudunun giderek uzaklaşmasına seyirci mi kalacaksınız?" sorusunu yöneltti. Onlarca sivil toplum kuruluşu da Alman hükümetine, İsrail'e yönelik eleştirileri somut adımların izlemesi çağrısında bulundu.
ALMAN HALKI NE DÜŞÜNÜYOR? ANKET SONUÇLARI
Ağustos ayı başlarında yapılan bir anket, Almanların yüzde 54'ünün Filistin devletinin tanınmasını desteklediğini ortaya koyuyor. Bu adıma karşı olanların oranı ise yüzde 31. BM'de Filistin devletinin tanınmasına karşı olanların sayısı ise giderek azalıyor. Fransa gibi Almanya'nın yakın müttefiklerinin taraf değiştirmesi Berlin'i zora sokacak ve Almanya bu konuda ABD ile aynı saflarda yer alan sayılı ülkeler arasına girecek. ABD Başkanı Donald Trump ile ilgili yaşanan tartışmalar nedeniyle bu durum diplomatik açıdan Alman hükümetinin işini kolaylaştırmayacak.