İngiltere'yi karıştıran olay! Kiliseye eşcinsel kadın başpiskopos atandı
Yayın Tarihi: 31.07.2025 - 15:17
İngiltere’de kilise tarihinde bir ilk yaşandı. 66 yaşındaki Cherry Vann, Galler Başpiskoposu oldu. İlk kadın ve eşcinsel olarak atanan Vann’ın göreve gelişi, Hristiyan dünyasında büyük tartışma ve tepkiyle karşılandı.
İngiltere’deki Hristiyanlık tarihinde, köklü ve geleneksel değerlerin tamamen görmezden gelindiği yeni bir döneme girildi.
Galler’in yeni Başpiskoposu olarak seçilen Cherry Vann, 66 yaşında ve hem ilk kadın hem de eşcinsel olarak bu göreve gelen ilk isim olarak tarihe geçti.
Ancak bu atama, Hristiyan dünyasında ciddi tartışmaları beraberinde getirdi.
EŞCİNSELLİĞİ REDDEDEN KİLİSEYE, EŞCİNSEL DİN GÖREVLİSİ
Vann, uzun yıllar kilise içinde çeşitli görevlerde bulundu. 1994’te İngiltere Kilisesi’nde kadın rahiplerden biri olarak atandı, ardından Galler’de Monmouth Piskoposu oldu.
Ancak eşcinsel kimliği, geleneksel Hristiyan inançlarıyla uyumsuz bulunuyor.
Kilisenin temel öğretisinde evlilik, bir erkek ve bir kadın arasında kutsal bir birlik olarak tanımlanıyor ve eşcinsellik açıkça reddediliyor.
"KİLİSE ÖZÜNDEN KOPTU"
Bu durum, birçok Hristiyan cemaatte derin rahatsızlık yarattı.
Kilisenin öğretilerinin dışına çıkıldığı, kutsal metinlerin görmezden gelindiği eleştirileri yükseldi.
Hristiyan aktivist ve cemaat liderleri, bu tür atamaların kilisenin maneviyatını zedelediğini, inananların dini değerlerden uzaklaşmasına yol açtığını savunuyor.
Christian Concern adlı örgütün yöneticisi Andrea Williams, “Başpiskopos’un eşcinsel olması, Kilise’nin tarihsel ve kutsal öğretilerine doğrudan aykırıdır. Bu, kilisenin özünden kopuşun simgesidir.” diyerek tepki gösterdi.
KİLİSENİN İTİBARI SARSILIYOR
Ancak İngiltere Kilisesi’nde hala süren cinsel taciz ve skandalların gölgesinde gerçekleşen bu atama, kilisenin itibarını sarsmaya devam ediyor.
Galler Başpiskoposu Andrew John’un görevden ayrılmasının ardından kilisede, küçük yaşlarda çok sayıda çocuğun din görevlileri tarafından istismara maruz kaldığı ortaya çıkmıştı.
Yaşananların ardından İngiliz halkı arasında, kiliselerin artık çocuklar için güvenli olmadığı fikri ortaya çıktı.
Bu atama ile birlikte İngilizlerin kiliseye olan bağlılıklarının daha da azalacağı korkusu hakim.