İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, NBC televizyonuna verdiği röportajda ABD ile müzakere sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Diplomasi, İran’ın nükleer meselesini iki hafta içinde çözebilir mi?" sorusunu cevaplayan Arakçi, "Bu, ABD’lilerin tutumuna bağlı. Gerçekten müzakere edilmiş bir çözüm mü istiyorlar, yoksa İran’a saldırı gibi başka planları mı var? Belki de akıllarında bu plan vardı ve bunu örtbas etmek için müzakerelere ihtiyaçları vardı. Artık onlara nasıl güvenebileceğimizi bilmiyoruz. Yaptıkları şey aslında diplomasiye ihanetti" ifadelerini kullandı.
"YAPTIKLARI ŞEY, DİPLOMASİYE İHANETTİ"
Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un sözünü tutmadığını belirtti. Arakçi, "O (Witkoff) birlikte çalışabileceğiniz biri, ancak ne yazık ki her görüştüğümüzde sözlerini değiştiriyordu. Belki de bunun nedeni bize verdiği sözü yerine getirememiş olmasıydı" dedi. Witkoff ile iletişimin devam ettiğini söyleyen Arakçi, "Aramızda bir güven eksikliği var. Çünkü verdiği sözleri yerine getirmedi ve bize yapabileceğimizi söylediği şeyleri yapmadı" dedi. Arakçi, "Bizden müzakere etmemizi istediler, ancak biz sadece müzakere olduğunda müzakere ediyoruz, dikte edilmediğinde" şeklinde konuştu.
"BİR VEYA İKİ TESİSİ YOK EDERLERSE ONLARI YENİDEN İNŞA EDEBİLİRİZ"
Arakçi ayrıca İran'ın nükleer tesislerinin bombalanmasının, İran'ın nükleer programı konusunda geliştirdiği teknik "bilgiyi" yok edemeyeceğini söyledi. Arakçi, "Bir veya iki tesisi yok ederlerse onları yeniden inşa edebiliriz. Çünkü bilgi burada, teknoloji burada. Bunu kendimiz başardık ve teknoloji geri döndürülemez, bombalarla yok edilemez" ifadelerini kullandı.
"ABD, İSRAİL'E BU SALDIRILARDA KATILIRSA BİZ DE AYNISINI YAPARIZ"
Arakçi, Trump'ın ABD'nin İran'a saldırması yönünde karar vermesi halinde İsrail'e yaptıkları gibi misilleme yapma hakkını saklı tuttuklarını vurguladı. Arakçi, "Savaş olduğunda her iki taraf da birbirine saldırır. Bu oldukça anlaşılır bir durumdur. Kendini savunma her ülkenin meşru hakkıdır. ABD, İsrail'e bu saldırılarda katılırsa biz de aynısını yaparız" dedi.
İsrail'in İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'i hedef alma tehdidine değinen Arakçi, böyle bir eylemin "işleyebilecekleri en büyük suç olacağını", ancak "bunu yapamayacaklarını" ifade etti. Arakçi, Hamaney'in "sadece İran'da değil, diğer ülkelerde de milyonlarca destekçisi olduğunu" söyledi. Trump'ın yorumlarını tehdit olarak görüp görmediği sorulan Arakçi, "Ben bunu daha çok bir hakaret olarak görüyorum. Sözde süper gücün başkanının nasıl böyle konuşabildiğine şaşırıyorum. Başkan Trump hakkında her zaman saygılı bir şekilde konuştuk. Saygıdeğer liderimiz hakkında konuşma şekli kesinlikle kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
"SALDIRILAR SÜRDÜKÇE MÜZAKERE OLMAYACAK"
İran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurmayı hiçbir zaman kabul etmeyeceğini vurgulayan Arakçi, ABD ile herhangi bir müzakerenin başlaması için İsrail’in saldırılarını durdurması gerektiğini söyleyerek, "Saldırılar sürdükçe müzakere olmayacak" dedi. Arakçi, "ABD'liler diplomasiye geri dönme konusunda ciddiyse bunun için Washington'dan Tel Aviv'e her şeyi durduracak bir telefon yeterli olur diye düşünüyorum. Bu süreci çok hızlı bir şekilde durdurabilirler, o zaman tekrar diplomasiyi düşünürüz" şeklinde konuştu.