A+ A-
Yorum
10

İran’dan UAEA Raporuna Sert Tepki: “Taraflı ve Siyasi Baskılarla Hazırlanmış”

Yayın Tarihi: 01.06.2025 - 11:20
İran, UAEA’nın nükleer faaliyetler raporunu “taraflı ve siyasi” olarak nitelendirdi. Tahran, iş birliğini sürdürdüğünü vurguladı, İsrail’i suçladı.
Kaynak:İHA

İran’dan UAEA’ya Sert Eleştiri: “Rapor Siyasi Baskılarla Şekillendi”


Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İran’ın son üç aylık nükleer faaliyetlerine ilişkin yayımladığı rapor, Tahran’da sert tepkilere yol açtı. İran Dışişleri Bakanlığı ve Atom Enerjisi Kurumu’nun ortak açıklamasında, raporun “taraflı ve siyasi baskılarla hazırlanmış” olduğu belirtildi. İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) bağlılığını sürdürdüğünü vurgularken, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’yı Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) ve BMGK 2231 sayılı kararını ihlal etmekle suçladı.

UAEA Raporu: İş Birliği Yetersiz mi, Taraflı mı?


UAEA’nın Şubat 2025 tarihli raporunda, İran’ın %60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stoklarının nükleer silah üretimine yakın bir seviye olan %90’a ulaşabileceği uyarısı yer aldı. Raporda, İran’ın Ajans ile iş birliğinin “tatmin edici seviyenin altında” olduğu ve Varamin ile Turquzabad’da bulunan uranyum izlerine dair “teknik olarak inandırıcı açıklamalar” sunmadığı belirtildi. İran ise bu iddiaları reddederek, raporun İsrail’den gelen “sahte belgelere” dayandığını ve geçmişteki asılsız suçlamaları tekrarladığını savundu. Tahran, UAEA’nın tarafsızlık ilkesine aykırı hareket ettiğini ve iş birliğini göz ardı ettiğini öne sürdü.

İran’ın İş Birliği Vurgusu ve Denetçi Tartışması


İran, UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi’nin son dönemde Tahran’a gerçekleştirdiği ziyaretlerde sağlanan iş birliğinin raporda yeterince yansıtılmadığını ifade etti. Açıklamada, İran’ın ilgili sahalara erişim, numune alma ve kapsamlı bilgi sağlayarak Ajans’la iş birliği yaptığı belirtildi. Ayrıca, İran’ın bazı UAEA denetçilerinin atamalarını iptal etmesi, “yasal bir egemenlik hakkı” olarak savunuldu. Halihazırda 125 UAEA denetçisinin İran’da görev yaptığı kaydedilirken, bu kararın siyasi bir engel değil, ulusal bir yetki olduğu vurgulandı.

İsrail’e Sert Suçlamalar: “Raporun Arkasında Tel Aviv Var”


İran, UAEA raporunun İsrail’in sağladığı “sahte belgeler” üzerine inşa edildiğini iddia etti. Açıklamada, NPT’ye taraf olmayan ve nükleer silahlara sahip olduğu bilinen İsrail’in, UAEA’yı siyasi amaçları için manipüle ettiği öne sürüldü. İran, raporun profesyonel doğrulama ilkeleriyle çeliştiğini ve Ajans’ın tarafsızlığını zedelediğini savundu. Tahran, nükleer programının barışçıl amaçlarla sürdürüldüğünü ve savunma doktrininde nükleer silahlara yer olmadığını bir kez daha vurguladı.


İran’dan Uyarı: “Uygun Karşılık Vereceğiz”


İran, UAEA’nın raporunun bazı ülkeler tarafından kötüye kullanılması durumunda, meşru haklarını korumak için “uygun karşılık” vereceğini açıkladı. Açıklamada, bu tür bir durumda sorumluluğun tamamen ilgili ülkelere ait olacağı belirtildi. İran, Kasım 2024’teki UAEA Yönetim Kurulu toplantısında sunulan karar taslağını da “siyasi ve haksız” olarak nitelendirerek, birçok üye ülkenin bu taslağı desteklemediğini hatırlattı.


UAEA ve İran: Gergin İlişkilerin Arka Planı


UAEA’nın İran’ın nükleer faaliyetlerine yönelik denetimleri, 2002 yılında Natanz ve Arak’taki gizli tesislerin ortaya çıkmasıyla yoğunlaştı. 2015’te imzalanan KOEP, İran’ın nükleer programını sınırlandırmış, ancak ABD’nin 2018’de anlaşmadan çekilmesiyle gerginlikler yeniden tırmanmıştı. İran, o tarihten bu yana uranyum zenginleştirme faaliyetlerini artırırken, UAEA ile iş birliğini sürdürmeye çalıştığını belirtiyor. Ancak Ajans, İran’ın bazı tesislerdeki uranyum izlerine dair açıklamalarını yetersiz buluyor.

Gelecekte Neler Olacak?


İran’ın UAEA raporuna sert tepkisi, uluslararası toplumda nükleer müzakerelerin geleceğine dair belirsizliği artırıyor. Tahran, barışçıl nükleer programını savunma hakkını korurken, UAEA’nın tarafsızlığına gölge düştüğünü iddia ediyor. Öte yandan, Batılı ülkeler İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının nükleer silah üretimine olan yakınlığını endişeyle izliyor. Bölgedeki gerilimlerin artması, diplomatik çözüm arayışlarını daha da kritik hale getiriyor.

 

Etiketler