Santorini alarm veriyor: Türkiye'yi de etkileyebilecek dev felaket mi geliyor?
Yayın Tarihi: 04.02.2025 - 09:02
Ege Denizi’nde 4 gündür süren deprem fırtınası, Türkiye ve Yunanistan’da büyük tedirginlik yarattı. Kandilli Rasathanesi’ne göre, bölgede son 72 saatte 500’den fazla deprem kaydedildi ve en büyük sarsıntı 5.1 büyüklüğünde gerçekleşti. Peki, bu hareketlilik Türkiye'yi nasıl etkileyebilir? İşte 3 uzmandan çarpıcı açıklamalar...
Santorini Adası, tarih boyunca depremler, volkanik patlamalar ve tsunamilerle anıldı. Bölge, M.Ö. 1600'lerde yaşanan büyük volkanik patlama sonrası şekil değiştirerek hilal formuna büründü. En son 2012 yılında görülen deprem fırtınası, şubat ayının ilk günlerinde yeniden etkisini gösterdi.
1956 yılında yaşanan 7.4 büyüklüğündeki iki deprem, büyük bir tsunamiye neden olmuştu.
Santorini ve çevresi, Ege Volkanik Arkı’nda yer aldığı için volkanik aktiviteler açısından kritik bir noktada bulunuyor.
Muğla’ya 180 km, İzmir’e 250 km uzaklıkta bulunan bölgedeki hareketlilik, Türkiye kıyılarını da etkileyebilir.
Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner: Deprem fırtınası tsunamiye yol açabilir
Milliyet'e konuşan ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Ege’de yaşanan depremlerin Helenik Yayı'nda bulunan aktif fay hareketleriyle bağlantılı olduğunu belirtti.
"Santorini’de gözlemlenen sismik hareketlilik, bölgedeki aktif fayların ve volkanik yapının hala canlı olduğunu gösteriyor. 1956'da Amorgos Depremi sonrası Fethiye’de 1 metreyi bulan tsunami dalgaları kaydedilmişti. Şu an yaşanan hareketlilik, benzer bir riskin olduğunu ortaya koyuyor."
Yalçıner, Türkiye kıyılarında deprem süresi 25-30 saniyeyi aşarsa, tsunami riskine karşı yüksek noktalara çıkılması gerektiğini de vurguladı.
Doç. Dr. Bülent Doğan: Depremle birlikte uğultular duyuluyor
Kocaeli Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi ve Yerbilimci Doç. Dr. Bülent Doğan, Santorini ve çevresinde yaşanan sismik hareketlerle birlikte duyulan uğultuların, yeraltı gaz çıkışları veya deniz tabanı hareketleriyle ilişkili olabileceğini belirtti.
"1999 Gölcük Depremi’nde de benzer sesler duyulmuştu. Eğer Santorini’de şu anda yer kabuğunda ısı değişimi ya da gaz çıkışı varsa, bu durum volkanik bir hareketin işareti olabilir."
Bölgedeki hareketliliğin Akdeniz ve Ege kıyılarında ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirten Doğan, Türkiye’nin mavi sınırlarında da 6 ve üzeri büyüklüğünde depremler olabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Şerif Barış: Deprem fırtınası mutlaka büyük deprem üretecek anlamına gelmez
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, deprem fırtınalarının her zaman büyük bir depremle sonuçlanmayabileceğini belirtti.
"Zaman zaman deprem fırtınaları birkaç gün, bazen aylarca sürebilir. Ancak her zaman büyük bir deprem üretmeleri şart değildir. 1995 Dinar Depremi’nde de önce 4-5 büyüklüğünde depremler yaşanmış, insanlar dışarı çıkmış ama 3 gün sonra büyük deprem gerçekleşmişti. Yunanistan’da da benzer bir senaryo yaşanabilir."
Prof. Dr. Barış, Türkiye kıyılarında tsunami riskine karşı acil durum planlarının güncellenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye depreme ve tsunamiye hazır mı?
Türkiye, aktif fay hatları üzerinde bulunan bir ülke ve her an büyük bir depremle karşı karşıya kalabilir. Uzmanlara göre, bireysel ve kurumsal afet planlarının artırılması hayati önem taşıyor.
📌 AFAD’ın Türkiye genelinde yürüttüğü "İl Risk Azaltma Planları" eksiksiz uygulanmalı.
📌 Deniz kıyısındaki şehirlerde tsunami tatbikatları ve erken uyarı sistemleri güçlendirilmeli.
📌 Şirketler ve kamu kurumları, afet senaryoları oluşturmalı.
Prof. Dr. Şerif Barış’ın önerisiyle, Avrupa Birliği ülkeleri, Japonya ve ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de Afet Bakanlığı’nın kurulması gerektiği bir kez daha gündeme geldi.