A+ A-
Yorum
10

Lisansüstü yurt dışı eğitim programına başvuruda yüzde 27 artış

Yayın Tarihi: 20.12.2019 - 15:51 | Güncelleme Tarihi: 20.12.2019 - 15:49
Milli Eğitim Bakanlığı Planlama ve Koordinasyon Daire Başkanı Fatih Kuzu, yurt dışı eğitim programıyla ilgili olarak, "2019 Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) programına önceki yıla göre 30-40 daha az kontenjan açmamıza rağmen başvuran öğrenci sayısında yüzde 27 artış oldu." dedi.
MEB Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü ile Marmara  Üniversitesi (MÜ) Yabancı Diller Yüksekokulu iş birliğiyle YLSY Çalıştayı  gerçekleştirildi.
 
Marmara Üniversitesi Sultanahmet yerleşkesinde yapılan ve 13  üniversiteden temsilcilerin de hazır bulunduğu çalıştayın açılış bölümünde  konuşan MÜ Yabancı Diller Yüksekokulu (YADYO) Müdürü Prof. Dr. Harun Duman, ilk  yazılı ve sözlü yabancı dil öğrenme çalışmalarının milattan önce 2 binli yıllarda  Akadlar'ın Sümer ülkesini ele geçirip Sümerce öğrenmeleriyle başladığını söyledi.
"Atatürk kendi maaşıyla destekledi"
 
Türklerin yaşadıkları geniş coğrafyada 6. yüzyıldan itibaren Çince,  Sanskritçe ve Persçe gibi lisanlarla iletişime geçtiklerini ifade eden Duman, 10.  yüzyıldan sonra ise Farsça ve Arapça, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise  Fransızca'nın önem kazandığını aktardı.
 
1700'lü yıllardan sonra Fransızca ve diğer Batı dilleri öğreniminin  önem kazandığını belirten Duman, Fransa'ya giden isimlerle ilgili bilgiler  paylaştı.
 
"1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun"un  ise cumhuriyetin ilanından kısa süre sonra 1929 yılında hayata geçirildiğini dile  getiren Duman, "O dönem çok değerli insanlar yurt dışına eğitime gönderiliyor.  1929 yılında ekonomik kriz sebebiyle bütçeler kısıtlı olduğundan Atatürk, 'Benim  şahsi maaşımdan kesin, bu programı destekleyin' diyor. Kararlı bir şekilde  programı destekliyor. Sadi Irmak, Fuat Hayri Ürgüplü gibi daha sonra başbakanlık  yapan birçok isim gidiyor." şeklinde konuştu.
 
"Dil sürecinde temeli sağlam atarsak yurt dışında başarı olumlu  etkileniyor"
 
Birinci oturumda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Planlama ve  Koordinasyon Daire Başkanı Fatih Kuzu ise çeşitli yönleriyle yurt dışına öğrenci  gönderme programını anlattı.
 
Birçok devlet adamı, sanatçı, bilim insanının yetişmesine katkı  sağlayan programın yeterince tanınmadığını ifade eden Kuzu, "Bir dönem bunu FETÖ  de kullanmış. Son dönemlerinde hiç mülakata almadan sadece ALES puanıyla  göndermeler olmuş." diye konuştu.
 
Bakanlık olarak programın eksiklerini gidermek için yasal  düzenlemelerden fiili uygulamalara kadar ciddi bir yenilenmeye gidildiğini  bildiren Kuzu, programın tüm başarılı öğrencilere ulaşması için ellerinden geleni  yaptıklarını söyledi.
 
Programın daha çok öğrenciye ulaşmasında başarılı olduklarını ifade  eden Kuzu, şöyle konuştu: Son beş yılda açtığımız kontenjanlara başvuru sayısı artıyor. 2019  YLSY'de bir önceki yıla göre 30-40 daha az kontenjan açmamıza rağmen başvuran  öğrenci sayısında yüzde 27 artış oldu. Hala kanun anlamında bazı eksiklikler  olmakla birlikte program ciddi manada bir ivme kazandı. Bakanlık olarak doğru  alanları ve doğru öğrencileri seçmeyi hedefliyoruz. Bu programın dil sürecinde  temeli sağlam atarsak yurt dışında başarı olumlu etkileniyor. Başarısız olan  öğrencilerle ilgili rapor istediğimizde önemli kısmında dil seviyesinin yeterli  olmaması sebebiyle başarılı olamadıklarını görüyoruz.
 
Programda öğrencilerin yüksek lisans ve doktorada doğru şekilde  yönlendirilmesi için danışman atamasının önemli olduğunu vurgulayan Kuzu, her  üniversitede LYSY koordinatörü ve bundan sorumlu bir rektör yardımcısının  bulunduğunu aktardı.
 
Kuzu, son olarak LYSY programına katılan öğrencilerin Türkiye'ye  döndüklerinde aldıkları eğitim doğrultusunda istihdamlarının sağlandığını  kaydetti.
 
Çalıştayda ayrıca uygulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri  ele alındı.
Muhabir/Editör:Burak Çimşit