"Tarımsal üretimimizi 75 milyar dolara yükselttik"
Yayın Tarihi: 21.04.2025 - 15:24
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Tarımsal üretimimizi 30 milyar dolardan 75 milyar dolara yükselttik. 2002'de 3,4 milyar dolar olan ihracatı 32,5 milyar dolara yükselttik. İhracat olmasaydı bizim üretimimiz 30 milyar dolardan 75 milyar dolara çıkamazdı. Çiftçimiz de kazandı, tüketicimiz de kazandı, ihracat olarak biz de döviz kazandık" dedi.
Kaynak:İHA
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 4. Tarım Orman Şurası kapsamında düzenlenen 'Tarım Diplomasisi Atölyesi'ne katıldı. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen 'Günümüz Dünyasında Tarım Diplomasisi' başlıklı özel oturumda açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, "Dünyada hiç ölmeyecek çok önemli üç sektör bulunuyor. Bunların en önemlilerinden biri gıda. En stratejik, en öncelikli sektörlerden birisi tarım ve gıda. İkincisi tekstil giyim. Üçüncüsü ise barınma, konut. Kovid-19 döneminde en birinci sektörün tarım olduğunu, gıda olduğunu hep birlikte gördük. Marketler her gün boşaltıldı, dolduruldu. Bakkallar, marketler, manavlar, her yer aynı şekilde. Karantina günlerinde biz bunların önemini anladık. Sonra 2 yıl sonra Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi, enerjinin ne kadar değerli olduğunu anladık. Enerji, petrol iki katına, doğalgaz dört katına çıktı, 15 gün bir ay içinde ve Türkiye'nin enerji ithalat faturası 2021'de 45 milyar dolarken 2022'de 100 milyar dolara çıktı. Enerji de çok önemli, damarlarımızdaki kan kadar önemli" ifadelerini kullandı.
Bakan Bolat, "Bunun dışında lojistik çok önemli. Tarladaki ürünün, bahçedeki ürünün, hale, markete, manava getirilmesi ve tüketiciye sunulması çok önemli. Bunun yanında ticarette kuralların belirlenmesi, sektörel düzenlemeler, denetimler ve kural dışı iş yapanlara karşı da yapılan denetimler ile idari ve cezai uygulamalar önemli. Ticaret Bakanlığı olarak tarım diplomasisinde amacımız iç ticaretle ilgili tüketici için makul fiyatlar ve satın alma gücünü korumak. Üretici için hedefimiz ise üreticinin üretimi devam ettirerek, gelirini artırıp üretimde kalmasını sağlamak. Dünya Ticaret Örgütü diye uluslararası bir teşkilat var, 166 üye ülke imza atmışlar, kurallarını belirlemişler. Özellikle sanayi sektöründe kurallar belirlenmiştir. Tarımda 1995'te bir anlaşma yapılmıştır. Buna göre özellikle tarımda aşırı ve ihracat sübvansiyonları yoluyla piyasa bozucu eylemler yasaklanmıştır ve her ülke için birinci görev ülkeyi yönetenler açısından halkının arz güvenliğini sağlamaktır. Makul fiyatlarda tüketici üretici dengesini optimum düzeyde tutmaktır. Bu nedenle zaman zaman ihracatı arttırmaya çabalama, zaman zaman ihracatı kısarak İç pazardaki arz güvenliğini sağlama ve fiyat dengesini sağlama noktasında kararlar alınır. Bunlar zor kararlardır, uzun uzun konuşuruz, tartışırız. İthalat noktasında da zaman zaman arz güvenliği yoksa, arz yetersizliği varsa ithalat noktasında kolaylıklar yapılır ama arz fazlası varsa da ithalat noktasında kısıntılara gidilir. Bu kararları Ticaret Bakanlığı almak durumundadır yetkisi dahilinde" açıklamalarında bulundu.
Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler ve Türkiye'nin 23 Temmuz 2023'teki Tahıl Anlaşması'nın önemine dikkat çeken Bakan Bolat, 33,3 milyon ton Ukrayna ve Rusya tahılının dünyaya taşındığını söyledi. Bakan Bolat, "Eğer o tahıl taşınamamış olsaydı dünyada hububat fiyatları 3-4 katına fırlayacaktı, o yaz ve devamında insanların en temel ihtiyaç ürünü olan buğday, un, arpa, mısır, ayçiçeği gibi ürünler dünya piyasalarına ulaştı" dedi.
"Türkiye dünyada çok önemli bir tarım ülkesi"
Bakan Bolat, "Türkiye çok önemli bir tarım ülkesi. Biz tarımsal üretimimizi 30 milyar dolardan 75 milyar dolara yükselttik. 2002'de 3,4 milyar dolar olan ihracatı 32,5 milyar dolara yükselttik. Halkımızın da ihtiyacı olan tüketim ürünlerini, gerek arz yönünden gerek fiyatlar gerekse üreticiyle tüketiciyi buluşturma yönünden, bulmalarını mümkün kıldık. Bütün dünya ülkeleri temel tüketim ürünlerinde ve arz güvenliğinin tehlikeye girdiği durumlarda ihracat-ithalat noktasında kısıtlayıcı ya da genişletici kararlar almak durumunda kalırlar. İhracatın şu faydası var; bu artan üretim, ihracatın da getirdiği ivmeyle sağlandı. İhracat olmasaydı bizim üretimimiz 30 milyar dolardan 75 milyar dolara çıkamazdı. Çiftçimiz de kazandı, tüketicimiz de kazandı, ihracat olarak biz de döviz kazandık."