SON DAKİKA



Haber > Gündem > 1 Kasım'dan sonra...

1 Kasım'dan sonra...

06 Ekim 2017 Cuma - 08:51








Şu “yaşayarak yazma” ile ilgili olarak; 15 yıldır kendimize göre bir “yol-yöntem” tutturmuş gidiyoruz ya... Buna: Kimileri; “evirme kıvırma!” Kimileri; “satır arası yapma!” Kimileri; “doğru dürüst anlatsana!” Kimileri de; “şunun tamamını yazsana” diyerek olumlu veya olumsuz eleştiri getiriyor. Gerçi, “kimileri getiriyor”, ama biz bildiğimizi okumaya da devam ediyoruz. Hoca ile cemaat misali!

*

Neden böyle yapıyorum? Ya da neden böyle bir yazma şeklini tercih ediyorum? İstiyorum ki: Birileri; “leb demeden leblebiyi” anlasınlar! Birileri; “zihinlerini zorlasınlar” öğrensinler! Birileri; “lâfın tamamını yazmadan” idrak etsinler! Birileri; “akıllarını ve iradelerini başkalarına emanet” etmesinler! Birileri; “Allah’ın kendilerine verdiği tek ayrılacağın akıl kullanmak olduğunu” anlasınlar”

*

Neden mi? “Lâfın tamamının deliye değil, salaklara söylenebileceğini” bilsinler! Salaklığın delilikten daha beter olduğunu anlasınlar! Nasıl mı? Hani, Bakırköy Hastanesi’nde “Deli” diye tedavi edilen hastanın “akıllı” diye geçinen dışarıdakilerin yaptıklarına; “Deliyiz dedikse, salak da değiliz ya” diye verdiği tepki var ya! Hah işte öyle bir şey.


*

Peki niye “durup dururken” ve de “onca zamandan sonra” böylesine bir “dem vuruş” sergiledik? Çünkü, 1 Kasım 2017 tarihinden itibaren “anlayana sivrisinek saz” hesabıyla kelimelerden satırlar, satırlardan cümleler, cümlelerden yazılar hale getirerek yaptığımız muhabbetin şeklini şemalini epeyce değiştireceğiz. “Satır arasından” çıkacak, “anlamayana davul zurna çalacağız!” Ama hep birlikte. Siyasetten spora, ekonomiden kültüre, asayişten becayişe, sokaktan eve, camiden kışlaya, helalden harama, iyilikten kötülüğe kadar, “Bize her yer kamu” hesabıyla konular masaya yatacak, şehir gündeme gelecek, kelam etmek isteyen “benden bahsetmeden yaz” diyemeyecek ve de tepkisini (iyi veya kötü) adıyla sanıyla ortaya koyacak. Koyamayanlar ise “yok” hükmünde olacak!

EL DEĞİL, CEP TELEFONU!

Medeniyet işi şeydir ama bilene! Medeniyetin araçları da ama yerinde kullanana... Meselâ adına “cep telefonu” denilmiş olmasına rağmen, sokaklarda elden düşürülmeyen (ille de bayanlar tarafından) ve yakında Türk Dil Kurumu tarafından “El Telefonu” ibaresi ile adı değiştirilecek ben diyeyim “iletişim”, siz söyleyin “medeniyet” aracı gibi...

O ki sözüne ettik, Trabzon’da trafiğin vızır vızır işlediği caddelerde karşıdan karşıya geçerken, sanki evindeki koltuğa uzanmış da konuşuyor gibi “el telefonu (!)” ile yürüyenler yok mu? Onlara söylenebilecek tek cümle: “Bir medeniyet aracı ancak bu kadar medeniyetsizce kullanılabilir!” Haa, “o da ne ki?” şeklinde sitem ederek, “toplu taşıma aracında mahremiyetsizce konuşanlara ne demeli?” diye de sorabilirsiniz. “Utancımdan kaç kez dolmuştan indim” dersem yeter mi?


 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap