A+ A-
Yorum
10

Adamın kulağını bükerler

Yayın Tarihi: 04.01.2015 - 05:22 | Güncelleme Tarihi: 13.09.2013 - 09:06
Trabzon Belediye Meclisi CHP Grup Başkanı Turgay Şahin'den gazetemize çok çarpıcı açıklamalar.
Trabzon Belediye Meclisi CHP Grup Başkanı Turgay Şahin, çarpıcı açıklamalar yaptı. "Kanuni’ye kalmayan dünya kimseye kalmaz" diyen Şahin, TOKİ’nin amacından saptığını ileri sürdü. Trabzonspor Başkanı'na da "Muhalefeti yermek kolay, iktidarı yer bakalım" dedi. Sorduk, Şahin yanıtladı. İşte o çarpıcı söyleşiden satır başları... 1 TOKİ Türkiye genelinde yaptığı çalışmaların örneklerini Trabzon'da da sergiliyor. 80'li yıllarda kurulan TOKİ’nin amacından saptığı iddiaları doğru mu? Toplumda TOKİ'nin yani Toplu Konut İdaresi'nin Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kurulduğu şeklinde kanı var. Halbuki TOKİ, 1984 yılında kurulmuş, Başbakanlığa bağlı bir kurum. Amacı kentlerin, gecekondu, varoş dediğimiz yerlerdeki binaları yıkıp yerlerine modern yaşam alanları oluşturmaktı. Fakat AKP ile birlikte TOKİ 2002’den sonra bu faaliyetlerini başka alanlarda da sürdürmeye başladı, amacı dışına çıktı. Bir bakıyoruz Güneydoğu Anadolu’da TOKİ Karakollar yapmaya başladı. Bir bakıyoruz Toplu Konut İdaresi statlar yapıyor. Bir bakıyoruz Adalet ve Kalkınma Partisi’ne bağlı belediyelerde parklar, bahçeler yapıyorlar. Bir bakıyorsunuz ağırlıklı olarak dar gelirli vatandaşa konut yapmak yerine lüks konutlar yapıyor ve zenginlere satıyor. Bu olmaz yani. Bu hakka hukuka da aykırı, amacına da aykırı. Bir gecekondu alanı ilgili belediye tarafından kentsel dönüşüme alınıyor. Bunu belediye alıyor dönüşüme ama bu sefer TOKİ hak sahiplerine arsaları yerine 40- 50 milyar TL vererek vatandaştan yerini alıyor. Lüks konutlar yaparak fahiş fiyatlarla vatandaşa satıyor. TOKİ’nin belediye sınırındaki işleri belediye meclisinden geçerdi. Son zamanlarda bir yasa çıktı ve bu yasa ile birlikte Çevre Bakanlığına bağlı TOKİ meclisten de karar almadan kendi başına binalar yapıyor. Trabzon’da da örneği var. Bahçecik'teki konutların karşısında, Erdoğdu yolunun hemen altında 5 blok yapıldı. Burası daha önce Zağnos Vadisi kentsel dönüşüm alanı idi. Peki o alan neydi? Peyzaj alanıydı. Yeşil alan yapılacaktı. Projesi var. Fakat TOKİ oradaki vatandaşa parasını verdi, o yerleri aldı ve 5 tane blok kurdu. Bunu mecliste de tartışmaya açtım. 'Sayın belediye başkanı, Bahçecik’te binalar yapıldı, alan açıldı. Erdoğdu’dan inerken yolun kenarına dikilen o binalar görüntüyü kesti. Çirkin bir yapı oluşturdu. En azından başkanlık gücünüzü kullanın da o binaların yüksekliğini kesin. 13 kat yerine 10 kat falan yapın da yol seviyesini aşmasın' dedik. Belediye başkanı söz vermişti, giden Vali Recep Kızılcık'ın beyanatları var ki 'Bakanla görüştük. Üzerlerini tıraşlayacağız' diye. Fakat yapıldı bitti ve çirkin oldu. TOKİ bir devlet kuruluşudur. Halkın yararına, halkın menfaatine işler yapmak zorundadır. Ama bir bakıyoruz ki amacından çıktı. Yeni müteahhitler oluşturmaya başladı. Malumunuz TOKİ Sayıştay’ın denetimine tabii değil. 2 Trabzonspor’da yapılan seçimin ardından yeni başkan seçildi. Başkana oy verenler bugün Trabzonspor’un siyasetin içine sokulduğu gerekçesi ile kendisine tepki gösteriyor. Siz Trabzonspor’un siyasete sokulduğunu düşünüyor musunuz? Yirmi yıldır Trabzonspor’un kongre üyesiyim. Çok seçimlere gittik. Benim de siyasi görüşüm belli ve tescilli. Ben önce bir başkanın Trabzonspor’u yönetebilir mi ona bakarım. Kriterleri göz önünde bulundururum. 3 ay önce seçim yapıldı. Adaylar çıktı. Trabzon kamuoyunda öyle bir şey empoze edildi ki sanki Hacıosmanoğlu dışındakiler belli bir siyasi partiye angajeymiş gibi bir hava yaratıldı. AKP’ye, CHP'ye yakın isimler denildi adaylar için. Vatandaşlar da bu sayın başkanı tarafsız görerek tercihini gitti bundan yana koydu. Trabzonspor bir siyasi kurum değildir. Trabzonspor’a kimse siyaseti karıştıramaz. Bu kurumlara siyaseti karıştırdığınız zaman birinin kulübü olur. Oysa farklı renkten, dilden, mezhepten çok sayıda insan Trabzonspor sevdalısıdır. Kazlıçeşme'deki o seçim otobüsüne çıkmasını gördüm ve dedim ki, sayın başkan böyle hatalar çok sık yapıyor, sonra da çıkıp özür diliyor. Göreve gelir gelmez Tolunay’ın ipini çekip sonradan yanlış yaptık demesi. Futbolcumuz Volkan’ın Rize maçında yaptıklarından sonra hemen sayın başkan ulusal kanallara bağlanıp ‘Beni tanıyan tanır. Ben sahayı terk eden futbolcuyla aynı yolda yürümem’ demesinin ardından bir maç sonra baktık ki her şey unutulmuş, Volkan yine sahalarda... Demek ki başkan böyle değişkenlikleri çok sıklıkla gösterebiliyor. İKTİDARI YER BAKALIM Ülkenin başbakanını kulübe davet edebilirsin, ağırlayabilirsin ve kapıda karşılayabilirsin. Bunlar çok doğal şeyler. Trabzonspor’un formasını Başbakan’a hediye edebilirsin. Ama siz seçim otobüsünün üzerine çıkamazsınız. Bu güne kadar bir baksın geçmişe. Her başkanın bir siyasi görüşü vardır ama hangi başkan bir seçim otobüsünün üzerine çıkmıştır? Başkan farklı şeylere oynuyor. Bizim başkan vekilimizin bir gün beyanatı çıktı gazetede, 'Hacıosmanoğlu Başbakan’dan istesin kupayı' dedi. Başkan da ciddiyetsizlikle suçladı başkanvekilimizi. Olmayan tehditler savurdu. ‘Haddini bilsin’ dedi. Şimdi ne oldu? Sayın Başbakan Trabzon’a gelip kulübü ziyaret ettikten sonra ‘kupamızı istiyoruz’ demiyor başkan. ‘Fenerbahçe kupamızı iade etsin’ diyor. Muhalefeti yermek, dövmek kolaydır. İktidarı yer bakalım. Adamın kulağını bükerler. 3 Ulusalda gazete ve televizyonların el değiştirmesi medya yapılandırılması olarak algılanıyor. Yerelde de bunun yansımaları var. Bu yapılandırma neden yapılıyor ve medyayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Kanuni'ye kalmayan dünya kimseye kalmaz. Bu el değiştirmeler yeni başlamadı ki. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında başladı bu. Medya gerek yazılı gerek görsel halkın sesidir. Haber kaynağıdır, bilgilendirme kaynağıdır. Kime karşıdır medya? Tabii ki hükümete, yönetendir. Yönetilenin hakkını hukukunu gün ışığına çıkarmak içindir. Medyanın görevi vardır. Ama ne olmuş? Beni kimse eleştirmesin. Gazeteler bir şekilde çalışanlarındı. Zarara bir şekilde uğratıldılar ve yandaş patronlar tarafından satın aldırıldılar. Trabzon’da gazeteciler zaten ekonomik dar boğaz içinde. Sen benim aleyhimde yazdın, sana reklam vermem. Sen beni yazmadın, sana reklam vermedin... Yaptığım yanlış yazılmasın. Gün ışığına çıkmasın isteniyor. Bunlar geçmişte de oldu. Tarih tekerrürden ibarettir. Gazeteler el değiştiriyor. Bunlar seçim yatırımıdır. TOKİ’nin ne iş yaptığını, Trabzonspor Başkanı’nın seçim otobüsünün üzerine çıktığını veya İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki olayları basın yazmasa ben buradan neyi nasıl öğreneceğim? Medyadan öğreneceğim. Gelir gelmez sağ olsunlar televizyonları aldırdılar. Devlet bankalarından krediler verdiler. Bu şekilde insanların özgürlüklerini ellerinden alamazsınız. Basın emekçilerini niçin hükümeti desteklemedi diye insanları işinden ekmeğinden ediyorsun? Bunların sonu hüsrandır.
Etiketler