Olay Manisa’da patladı. Polis cemaate yönelik bir operasyonda başörtülü kadınları kelepçe takarak gözaltına aldı. Görüntüler basında yer alınca, Başbakan Ahmet Davutoğlu duruma el koyup, "Nasıl olur da baş örtülü kadınlar bu biçimde rencide edilir" gerekçesiyle emniyet müdürünü derhal görevden aldı, polisler hakkında soruşturma başlattı.

AKP Hükümeti, bir kısım yandaş medya başı kapalı kadınlara kelepçe takıldı diye ortalığı ayağa kaldırdı.

İyi de bu memlekette hemen her gün başı açık kadınlar devletten dayak yiyor, saçlarından çekilerek yerlerde sürükleniyor, coplanıyor; üç beş polisle yere yatırılarak üzerinde tepiniliyor, elleri önden de değil arkadan kelepçelenerek gözaltına alınıyor. Bu memlekette yıllardır başı açık genç kız ve kadınlar gözaltında dayağa, işkenceye maruz kalıyor, bazen cinsel tacize uğruyor. Ama Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan, başı kapalı kadınlar kelepçelendi diye gözyaşı döken Bülent Arınç, hiçbir hükümet görevlisi ya da yandaş medya yazarı tek bir kelime söylemiyor. Hatta bunu yapan kamu görevlileri bırakın cezalandırılmayı, ödüllendiriliyor.

Bu nasıl bir ayrımcılık, nasıl bir insanlık, nasıl bir adalet ve hukuk anlayışı?

İĞRENÇ AÇIKLAMA

Daha da vahimi o iğrenç, insanlık suçu, alçakça açıklama.

Şöyle diyor Manisa Valiliği: "Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların, şartları oluşmadan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntüyle karşılanmıştır."

Ne demek "çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların..."?

Yani başı açık kadınlar olumsuz bir imajla mı algılanıyor? Bu ne utanmazca, ne korkunç, ne haksız, ne vicdansız bir açıklama! Başörtülü kadınlara kelepçe takıldı diye emniyet müdürünü görevden alan hükümet, başı açık kadınlara adice hakaret eden bu kamu görevlileri ile vali hakkında ne yapacak?

İTİRAF

Acı gerçeğin itirafı! Bu açıklama, siyasi iktidara egemen olan kadın ve adalet anlayışını yansıtıyor; "başı kapalı bacı" muteber, başı açık muteber olmayan! Başı kapalı olana ayrıcalıklı davranmak hak!

İnsan haklarına, anayasaya, yasalara, adalete, vicdana karşı suç olan bu ayrımcı tutum, Türkiye’nin nereye götürüldüğünü gösteriyor.

OLMASI GEREKEN

Anayasal gösteri haklarını kullanan başı açık kadınlara devlet dayağına, kelepçeye, işkenceye, tacize ödül; başı kapalı kadına kelepçeye ceza.

Herkes kovuşturmaya uğrayabilir. Olması gereken başı açık ya da kapalı, erkek ya da kadın her yurttaşa eşit, hukuk içinde davranan, insan haklarını gözeten bir devlet ve yönetim anlayışıdır.

Açık ya da kapalı, kadınlar bu ayrımcılığa sessiz mi kalacak?