Başbakan Davutoğlu Mardin'de eylem planını açıkladı. Başbakan Davutoğlu'nun 10 maddelik planı açıklamaları ve konuşma muhtevası, hitap şekli, son derece samimi ve etkileyici oldu. Başbakan Davutoğlu’nun Londra'ya giderken uçakta gazetecilere yaptığı konuşmada "Siz dilediğiniz kadar Ankara'da karar alın. Bu kararlar aşağıya kadar aynı inanç ve disiplinle uygulanmazsa, başarısız olmanız kaçınılmazdır" dedi. Belli ki Başbakan ve hükümet, Mardin'de açıklanan bu kararların sıkı takipçileri olacaklar. İletişim Uzmanı Ali Saydam'ın yazdığı gibi 'Ne yapılması gerektiği' ile "Nasıl yapılabileceğinin bilinmesi uygulama başarısı’ olumlu sonuç almada etkili bir husustur. Güneydoğu’da devlet aleyhine yapılan olumsuz algıların da yok edilmesinde bu maddelerin etkili olacağını düşünüyorum. Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Ali Bayramoğlu’nun bu konudaki özet analizi okumaya değer: “1.Asayiş ayağı 2.Tek taraflı demokratikleşme süreci, 3.Tahribatların telafi politikası 4.Muhatap değişimi, daha doğrusu eski muhatabın devreden çıkarılması.” Bu bağlamda Başbakan Davutoğlu, Mardin'de “Herkesi muhatap alacağız, ancak elinde silah olan hiç kimseyi muhatap almayacağız” dedi. Yani “Terör ve terör yanlılarını, siyasi uzantılarını da bundan böyle muhatap almayacağız. HDP kendini, terör örgütünün güdümünden kurtarmazsa ve inandırıcılığı samimi olarak ispatlamazsa, demek ki muhatap alınmayacaktır. Bütün yaralar sarılacak. Allah'ın izniyle bu milletin, yerinden göç etmek durumunda kalmış her bir ferdinin yarasını sarar, gözyaşlarını dindirir, bağrımıza basar, geleceğe onları en iyi şekilde hazırlarız" diyen Davutoğlu, 10 maddeyi açıkladı

10 TEMELE DAYANAN EYLEM PLANI...

1-Eylem planımızın birinci unsuru psikolojik unsur.

Millet ve devlet arasındaki farkları tamamen ortadan kaldıracağız...

2-Planın ikinci önemli ayağı kamu düzenini inşa etmek. Kamu düzenini kim tehdit ederse; ister DEAŞ, ister PKK, ister DHKP-C terör örgütü gibi vatandaşları istismar isteyenler durdurulacak, engellenecektir. Terörist ile halk ayrılacak. 90'lı, 80'li yıllara dönülmesine izin vermeyiz.

3-Planın üçüncü ayağı kapsamlı bir demokratik reform süreci. Yeni anayasa, kapsamlı reformlar...

4-Terör saldırıları ve operasyonlar sırasında sosyal yaralar oluştuğunu biliyoruz. Tam bir sosyal seferberlik ilan edilecek. Bütün yaralar sarılacak. Biz ki 2.5 milyon Suriyeli’nin yaralarını sarmışız; bu milletin her bir ferdinin yaralarını sarar, bağrımıza basar, geleceğe en iyi şekilde onları hazırlarız. Her bir aileye gerekirse bu anlamda tek tek destek kullandıracağız. Surlu, Cizreli, Silopili kardeşlerimize kira yardımı yapılıyor, her ay yapılacak. Onlar huzurla uyumadan bize Ankara'da huzur haramdır. Her türlü ihtiyaçları karşılanacak. 11 bin 500 öğrenciyi ara dönemde eğitime aldık. Yakılıp yıkılan okullarımızı, hastanelerimizi, sağlık tesislerimizi en iyi şekilde tekrar yapacağız. ‘Yaralı’ diye iddia edilen evlerden hala hiç kimse bize teslim edilmedi. Ama şunu biliyoruz ki, Cizre Devlet Hastanesi'ne birkaç gün içinde 20 roket atıldı. Bütün bunlara karşı sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte çok ciddi seferberlik ilan ediyoruz. Kaymakamlara, valilerimize de söyledik. Tek bir vatandaşımız aç kalırsa hesabını sorarız. Terörden etkilenen öğrencilere Kredi Yurtlar Kurumları’nda ücretsiz barınma imkanı verilecek. Gençlik kampları kurulacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Türkiye'nin her yerinde kardeşlik kampları kurulacak.

5-13 yıl içinde ayağa kaldırdığımız bölge ekonomisini yeniden ayağa kaldıracağız. Bütün vatandaşlarımızın kayıplarını telafi edeceğiz. Yangın çıkardılar, biz yangın yerinde bir ‘gülistan’ inşa edeceğiz. İşadamlarımızla gece sabah 3'e kadar yaptığımız toplantıda, ihtiyaçlarını tek tek duydum. Buradan da ilan ediyorum. Bana iletilen her talep mutlaka yerine getirilecek. Prim borçları hiçbir gecikme zammı olmadan ertelenecek. Esnafın, çiftçinin herhangi bir ödemesi varsa ertelenecek. Faizsiz krediler sağlanacak. İstihdam artışını artıracak yepyeni bir hamle başlatıyoruz.

6-Şehirlerin ihyası. Ben ‘Kentsel Dönüşüm’ tabirini kullanmıyorum. Yeni yasa çerçevesinde tarihi dokuyu koruyan şehri ihya çabaları içinde olacağız. Sur'u tarihi özellikleriyle öylesine yeniden inşa edeceğiz ki, bütün insanlık gelip ilham alacak. Bu anlamda çukurlarla mayınlarla bozulmuş hatlar elden geçirilecek.

7- Etkin bir iletişim stratejisi uygulayacağız. Algı operasyonlarına karşı her yerde bir iletişim birimi oluşturulacak. Olan biteni tüm dünyaya en etkin şekilde bildireceğiz.

8-Yeni yasa ve idari düzenlemeler olacak. Yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek. Ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yapılan her harcama en etkin bir şekilde denetlenecek. Terörü teşvik eden ve destekleyenlere asla taviz verilmeyecek. Her türlü idari tedbiri alacağız, Türkiye'yi silahtan arındıracağız.

9- ‘Milli birlik ve kardeşlik’ anlamında yeni bir dönem başlatacağız. Artık muhatap, milletin ta kendisidir. Tüm illerde ve ilçelerde herkesin saygı duyduğu kişilerdenoluşan teşkilatlar kurulacak. “Siz kendi aranızda örgütlenin, biz sizinle irtibat kuracağız” dedik. Herkesi muhatap alacağız, ama eline silah alanları muhatap almayacağız. Buradan Irak'a dönük sesleniyorum, Kerkük'teki Kürde, Musul'daki Arap'a, Şii'ye, siz bizim kardeşimizsiniz. Haseke'deki Kürt kardeşime, Halep'teki Arap kardeşime, Bayırbucak'taki Türk kardeşime, biz sizi kardeş bildik, kardeş bileceğiz.

10-Balkanlar'dan Ortadoğu'ya birleştirici kardeşlik ruhu geliştireceğiz. Doğu'dan Batı'ya kucaklaşacağız. Kim bizim kardeşliğimize kast eder, mazlumları yalnız bırakmak isterse, karşılarında dimdik duracağız.

BEN BİR TÜRKMEN AŞİRETİ ÇOCUĞUYUM. SOL TARAFIMDA...

Davutoğlu'nun anlamlı sözü ile yazımızı bitirelim: “Ben bir Türkmen aşireti çocuğuyum. Sol tarafımda bir Mezopotamya çocuğu, bir Kürt çocuğu oturur, Mehmet Şimşek. Sağ tarafımda Karadeniz'den vatan evladı Numan Kurtulmuş. Batı Trakya'dan, Rumeli çocuğu Mehmet Müezzinoğlu Sağlık Bakanımız. Baktığım zaman hamd ediyorum ki, Mezopotamya, Balkan, Anadolu çocukları birleşti, işte Türkiye'nin harmanı bu. Güneydoğu sorunu bu 10 madde ile biter mi? Zorluk var, samimiyet var. Terör örgütüne destek vermeyen bir halk da var, bu işin bitmesini istemeyen dış mihraklar var. Bu arada Güneydoğu'da mücadele eden bütün güvenlik güçlerinin Allah yardımcısı olsun. Trabzon'a gelen şehidimizin ve bütün şehitlerimizin mekânı cennet olsun...”