Bir zamanlar Osmanlı’nın olduğu gibi, bugün ‘dünyanın süper gücü’ olarak adlandırılan ABD’nin temelleri nasıl atıldı? Nasıl kuruldu? Bilir misiniz? * Bugün 72 etnik kimlikten, tek millet (Amerika milleti) yaratmak için büyük çaba sarf eden (Türkiye’nin tam tersi) Amerika’nın bağımsızlık savaşını Pensilvania Gazete’de Benjamin Franklin, “Birleşin ya da ölün” başlıklı makalesi ile atmıştır. * Ve ‘birleşme ve bütünleşme’ önerisi işte bugünkü Amerika Birleşik Devletleri’ni yaratmıştır. * Şu sıralar hem Türkiye, hem de Trabzon’da ‘birlik ve beraberlik içinde olmaktan’ çok ama çok sık söz edilmektedir. Türkiye’dekini 1 Kasım’da hallettik! Sıra geldi 6 Aralık’taki Trabzonspor’a! Ve de başkan adaylarından (bir buçuk yıldan beri) Celil Hekimoğlu’nun, ‘Dönüşümlü Başkanlık’ sistemi önerisine. Bir çatı altında toplanılmasına... Benjamin Franklin’i “Birleşmez iseniz...” uyarısı benzerine. * Sayın Hekimoğlu, aklı ve gönlü ile üzerine düşen tarihi bir görevi, tercihi yapmıştır. Gerisi, dilinden ‘birlik ve beraberlik içinde olmak’ı düşürmeyenlere kalmıştır. Bakalım ne yapacaklar? Ya da hep birlikte ne yapacağız? * İnşallah eskisi gibi doğruyu yapma yerine, yine sözde kalacak birlik ve beraberlikten dem vurmayız. Vurursak ne olur? * Bakın buna da Benjamin Franklin ne diyor? “Delilik aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuç beklemektir.” * Daha fazla yazmaya, anlatmaya gerek var mı?

1 KASIM’IN FLAŞ  SORUSU!

“Bir dağa bir serçe konsa dağ ne kazanır? Bir dağdan bir serçe kalksa dağ ne kaybeder?” * Verilecek cevaplar kamuoyu ile paylaşılacaktır.

ŞEHİR HASTANESİNİ KALDIRIN...

1 Kasım seçim döneminde hastalar için adeta “Ölecekler bari deniz havası alsınlar” denilerek Akyazı’daki stadın yanına denize nazır kondurulmuş devasa bir bina modelini ve altındaki “Trabzon’a Şehir Hastanesi” ibaresini çok gördük. Bana göre; “1 Kasım bitti, Şehir Hastanesi de gitti!” İyi de oldu, olacak... Gidecekse gitsin... Öncelikle Akyazı’dan başka yere. Haaa başka yerde olmayabilir. Çünkü dolmuştan bile 10 metre de bir “Şoför bey inecek var” diyecek kadar tembel olan Trabzon halkının istediği zaten iki adım ötesinde bir hastaneye gidebilmektir. Onun için hem Fatih hem de Numune’nin yeri zaten uygundur. Görürsünüz! Bakın! Olacak olan da budur.

AŞK MI? PARA MI?

Belki de hayatımızda en çok ikileme düştüklerimizdir. Aşk mı? Para mı? Geçen akşam, bizim çok konuşulan dizilerimizin aksine, az ve öz sözün yer aldığı yabancı bir filmde sanki bu sorunun cevabı vardı: “Aşk arzulanan, para ise gerekli olan bir şeydir.”