Önce birkaç gerçeği hatırlatalım: Birincisi; Brüksel, sadece Belçika’nın değil, Avrupa’nın başkenti olarak da bilinir. İkincisi, Brüksel’in 1 milyonu Aşan nüfusu içinde çeşitli ülke ve milletlerden olan Müslümanların Sayısı yüzde 50’ye yaklaşmış durumda. Ki, bunu Hristiyan Avrupa büyük bir tehlike olarak görüyordu, görüyor. 2009’da Fransa’nın büyük gazetelerinden Le Figaro, “20 yıl içinde Brüksel’de ilk din İslam olacak” başlıklı, ‘Brüksel’ kaynaklı uzun haberinde “Bugün nüfusun üçte biri Müslümanlardan oluşuyor. Avrupa’nın başkenti 20 yıl içerisinde Müslüman olacak” diye yazmıştı. Daha doğrusu dikkat çekerek, “Ey Hıristiyan alemi uyan” demek istemişti! Her ne kadar, Türkiye’deki artan terör olaylarına paralel olarak Brüksel’de de patlamaların olabileceği var sayılsa da, işin gerçeği hiç de öyle değil. Patlamaların hemen ardından Belçika güvenlik kuvvetlerinin başta Türklere ait ev ve mekanlar olmak üzere Müslüman yerleşim yerlerini basmaya başladı. Göreceksiniz daha da artacak. 11 Eylül ABD, ‘İkiz Kuleler’ saldırılarını ve sonrasında yaşananları hatırlamak bile yeterlidir ya... Hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye gerek yok.

Son terör saldırılarının hedefi, Brüksel’deki Müslüman nüfus artışına ‘dur’ demek, hatta öyle veya böyle, iyilikle veya kötülükle Brüksel’i tamamen tekrar Hıristiyanların şehri haline getirmektir. İnşallah ben yanılırım! Ha bir şey daha var. Eylemleri IŞİD üstlendi, yaptı diye, işin içinde Hıristiyan karşıtlığı falan var sanmayın. IŞİD, önemli bir kısmı Müslüman olmayanlardan ve ‘lejyoner’ denilen paralı satılmışlardan oluşan, yani para ile pul ile iş yapan bir terör örgütüdür. Bu örgütleri de en iyi Avrupalılar, Amerikalılar, İsrailliler kullanırlar.

HAKİME DEĞİL, TAHKİME GİDİN…

Adliye’deki Adalete de güvenin giderek azaldığı günümüzde, TOBB Tahkim Divanı adeta “Hakime değil, tahkime gidin” dercesine; Tahkim Kurulu oluşturup, zaman ile para kaybına da neden olmadan sorunları, tarafların kendi aralarında çözülür hale getirmesi yolunda oldukça mesafe kaydetmiş. Özellikle para-pul konusunda iş alemini ilgilendiren bu konuda, bugün saat 14.00’de Trabzon Ticaret Borsası’nın yeni açılan Çok Amaçlı Salonu’nda işin uzmanları tarafından isteyen ve katılan herkese yönelik bilgilendirme yapılacak. Basit bir davanın bile temyiz için Yargıtay’a giderse en az 2 yıl sürdüğü bir adalet sistemiyle hak arama yerine, Tahkim Yolu ile sorunu çözme işi oldukça mantıklı ve doğru değil mi?

NEDEN?

Ne zaman; bombalar patlıyor, onlarca, yüzlerce insanımız ölüyor; asıyoruz bayrakları... Ne zaman; “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”ın anlamını unutuyoruz,“Köklerini kazıyacak, teröre boyun eğmeyeceğiz” diyerek, atıyoruz nutukları... Ne zaman; Devlet-i Aliye’nin tepesindekiler tek başlarına işin içinden çıkamıyorlar, bir zamanlar yerden yere vurduklarını “Safları sıklaştırın” diyerek, birlik ve beraberlik adına yapıyoruz çağrıları... Yahu şu işleri ben diyeyim ‘sıkışmadan’, siz söyleyin ‘yumurta gelip dayanmadan’, birileri desin ‘iş işten geçmeden’ neden yapmayız?