Bu ülkede hakimler de var hakimcikler de

Yaka köyde bulunan Dibeklihan sanat galerisinde düzenlenen söyleşi ve “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Mustafa Kemal", "Suçlamalara Karşı Gerçekler" ve "Terör Örgütlerinin Sonu" isimli kitaplarının imza gününe katılan İlker Başbuğ’a vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Önce söyleşiye katılan Başbuğ anılarından ve gündeme ilişkin konulardan bahsetti. Söyleşide “Atatürk gerçekten diktatör müydü?” sorusunu cevaplayan Başbuğ, “Atatürk’e diktatör demek büyük bir yanlış olur. Peki, o zaman Atatürk'ü siyasi çerçevede nereye koyacağız? Atatürk ülkesinin demokrasiye taşıyan bir lider olarak çıkıyor. Diktatör olarak yakıştırmalar tamamen yanlıştır” dedi. Cezaevindeki günlerinden de bahseden Başbuğ , “Biz terör örgütü kurmaktan yargılanırken Yalova’da bir vatandaş İlker Başbuğ vatan haindir teröristtir gibisinden bir yazı asmış. Bizim avukatlar böyle bir durum var dava açalım mı diye sordular. Bizde açın dedik. Dava açıldı o kişi hakim karşısına çıktı ve tutuklandı. Hakim o şahsa demiş ki bu ülkenin eski genelkurmay başkanına nasıl böyle bir şey söylersin bu hakarete girer. Ve o şahsa ceza vermiş. Bir yanda bizi yargılayan hakimler bir yanda bize laf söyleyen o şahsı tutuklatan hakim ver. Bu ülkede hakimler de var hakimcikler de” ifadelerini kullandı. Yaklaşık 2 saat boyunca söyleşi yapan Başbuğ, daha sonra kitaplarını imzalamaya geçti. İmza sırasında bir anda izdiham oluşanca görevliler kitaplarını imzalatmak isteyen vatandaşları sıraya soktu. “ASLINDA DARBE VE OPERASYON SİLAHLI KUVVETLERE YÖNELİKTİ” Muğla’nın Bodrum ilçesinde tatilini sürdüren eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, katıldığı bir söyleşide, darbe ve operasyonun Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik olduğunu söyledi. Yaka köyde bulunan Dibeklihan sanat galerisinde düzenlenen söyleşide, Başbuğ, “TSK kendisine yönelik haince bir planlama olabileceğini düşünemedi. Hazırlıksızdı. Asimetrik bir psikolojik hareket yürütüldü, bununla mücadele çok zordur. Aslında işin özüne bakarsanız bu bir istihbarat savaşıdır. Bu savaşta çok güçlü bir istihbarata sahip olmanız gerek, gerçeği söylemek gerek artık. İnsanların bunu bilmesi lazım. İstihbarat olarak zayıfsınız. MİT ile TSK arasındaki köprü zayıfladı. İç istihbaratta boşluk oldu. Bazı olayları belki zamanında doğru okuyamadık kabul etmek lazım. Askeri yargıda bu konuda tam hazırlıklı değildi. Askeri yargıda belirli kalıplar içindeydi birden bire bambaşka olaylar içinde buldu kendini, hazırlıksızdı. Bu yüzdende bu oyunu kimin oynadığını nasıl oynadığını göremedi. Bu da bizim eksiğimiz. Darbe aslında silahlı Kuvvetlere vuruldu. Deniz, hava, kara olarak değil aslında darbe ve operasyon Silahlı kuvvetlere yönelikti”ifadelerini kullandı.