Büyük İstanbul depremi ertelendi mi? Prof. Dr. Osman Bektaş açıkladı
Yayın Tarihi: 06.10.2025 - 14:00
2025’te İstanbul ve Sındırgı’da meydana gelen 6 büyüklüğündeki depremler, “fay valfi” tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, bu sistemin büyük depremleri engelleyebileceğini belirtiyor. Prof. Dr. Osman Bektaş, “Fay valfi açık olan bölgelerde enerji birikimi azalıyor” diyerek dikkat çekti.
İstanbul ve Sındırgı’da yaşanan 6’nın üzerindeki depremler ile ardından gelen artçı sarsıntılar, hem kamuoyunda hem de bilim çevrelerinde yeni sorular doğurdu. Uzmanlar, bu hareketliliğin beklenen büyük deprem olup olmadığını tartışırken, gözler bu kez “fay valfi” adı verilen jeolojik yapıya çevrildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, Milliyet'e yaptığı açıklamada söz konusu sistemin “büyük depremlerin önünü kesebilecek bir mekanizma” olabileceğini belirtti.
'Her fayda var ama önemli olan açık mı, kapalı mı?'
Prof. Dr. Bektaş’a göre her fay zonunda “fay valfi” bulunuyor. Ancak asıl fark, bu sistemin “açık” veya “kapalı” olup olmamasında yatıyor.
Bektaş, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Basınçlı akışkanlar fayın kolayca kaymasına (sürünmesine), gerilmenin yavaşça boşalmasına neden olur. Kumburgaz Fay segmenti büyük deprem gerilmesi biriktiremediğinden İstanbul’daki 6.2’lik deprem kırığı, Büyükçekmece önlerinde durmuştur. 1935-1963-2025 depremleri ‘açık fay valfi’ görüşünü doğruluyor.”
Bu açıklama, hem İstanbul hem de Sındırgı depremleri için ortak bir mekanizmanın işleyebileceğini gösteriyor.
Açık valf sistemi enerjiyi azaltıyor
Uzmanlara göre “açık fay valfi” sistemi, yerin derinliklerinden gelen metan gazı, sıcak ve soğuk suların yüzeye ulaşmasına olanak sağlıyor. Bu durum, fayın sürekli sürünerek enerji boşaltmasına neden oluyor. Böylece, ani bir kırılmayla gerçekleşen büyük depremler yerine daha küçük ama sık sarsıntılar yaşanıyor.
Bektaş, bu yapının özellikle Marmara Bölgesi’nde etkin olduğuna dikkat çekerek, “Tekirdağ, Orta Marmara ve Çınarcık Çukuru fayları açık valf sistemine sahiptir. Bu sistem fayın sürünmesine ve deprem enerjisi harcamasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Marmara’da 7’nin altındaki depremler olası
Marmara Denizi çevresinde beklenen olası büyük deprem senaryolarına değinen Bektaş, 7’nin üzerinde bir deprem olasılığını zayıf gördüğünü söyledi.
“Kumburgaz Fayı 3 kilometre derinlikte kilitli, sığ derinlikte sürünen bir fay. Bu nedenle 6.2 büyüklüğünde depremler üretir. Marmara fayları açık valf sisteminde çalıştığı için 7’den küçük deprem üretirler” dedi.
Ayrıca, 1935-1963-2025 depremlerinin bu görüşü desteklediğini vurgulayan Bektaş, Marmara’daki jeotermal akışkanlar ve metan gazı varlığının da bu açık valf sisteminin göstergesi olduğunu belirtti.
Sındırgı’da da benzer sistem mi var?
10 Ağustos 2025’te Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1’lik deprem sonrası bölgede çok sayıda artçı sarsıntı kaydedildi. Bu durum, “Fay valfi burada da mı devrede?” sorusunu gündeme taşıdı.
Prof. Dr. Bektaş’a göre Batı Anadolu, jeolojik olarak Marmara’ya benzer özellikler gösteriyor. Özellikle termal su kaynaklarının bulunduğu bu bölgelerde, açık fay sisteminin varlığı mümkün.
Bektaş, “Batı Anadolu’da manto yükselimi olduğu için Sındırgı Fayı’nda da bu sistem çalışıyor olabilir. Bu nedenle bölgede sürünme hareketi gözleniyor” ifadelerini kullandı.
Fay valfi sadece deprem değil, sıcak suyun da işareti
Bilim insanlarına göre fay valfleri, yalnızca depremleri etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda jeotermal kaynakların ortaya çıkmasında da önemli rol oynuyor. Bu nedenle Balıkesir, Kütahya ve Afyon gibi termal turizm bölgeleri, aynı zamanda aktif jeolojik alanlar olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, bu bölgelerdeki sıcak su kaynaklarının yeraltı akışkanlarının yüzeye çıkmasıyla oluştuğunu ve bu durumun “açık fay valfi” sisteminin doğal bir sonucu olduğunu belirtiyor.