SON DAKİKA



Haber > Gündem > Çanakkale’de ne için savaştık?

Çanakkale’de ne için savaştık?

20 Mart 2017 Pazartesi - 09:15








Mehmetçik; erler, subaylar, onbinler, yüzbinler bile bile Çanakkale’ye koştular. Birlikte can verdiler. Şehit oldular, dünyanın devlerini geri çevirdiler. Niçin? Niye orada idiler? Vatan için. Soru: “Vatan” ne idi? En kısa tarifi nedir? Türk evladı için, vatan evinin evidir. Evimizin, evlerimizin evidir, tektir. O evin adı ‘TÜRK YURDU’dur. İşte her türlü fedakârlık TÜRK YURDU için yapılır.

Uğruna gazi olunur, şehit olunur. Türk evladı için arada fark yoktur. O ev yıkılırsa içindeki millet enkaz altında kalır, can, mal ve namusunu koruyamaz, bu durum devam ederse o millet yok olur, sadece adı kalır. Yurdu yönetenler, Devlet adı altında kurumlaşır, evin içindeki Türk milletini idare ederler. Bunun için onlara yetki verilir. Yoksa, olağanüstü varlıklar oldukları için değil. Haddini aşmamak şartıyla sınırlı yetki alırlar. Zaten bunun için kurumlaşılır, yetkiler arasında uyumlu düzen kurulur.

Çanakkale’deki o mübarek şehitlerin mübarek kanlarını dökmeleri bize sadece bir savaş mı kazandırdı? Hayır çok şey kazandırdı... Ondan iki yıl önce binlerce yıllık Türk tarihinin en büyük felaketi olan Balkan Harbi’ni yaşadık. Eğer Çanakkale’de de mağlup olsa idik, I. Dünya Savaşı hemen bitecekti. Başkent İstanbul ve tüm ülkemiz işgale uğrayacaktı.

Savaş uzadı, dört yıl oldu, taraflar tükendi, Rusya’da rejim değişti. Eğer iki mağlubiyeti peşpeşe yaşamış olsaydık, ardından İstiklal Savaşı’nı başlatmak için hiçbir ümit, güç, cesaret ve güveni bulamayacaktık. Birçok düşünüre göre Çanakkale Savaşı’nı kazanmış olmanın Türk milletine en büyük faydası bu olmuştur. Bir büyük faydası daha vardır Çanakkale’nin: İstiklal Savaşı’nı yürütecek olan büyük lider Mustafa Kemal Paşa bu savaşla liderlik safına yükselmiş ve kabul görmüştür. Sonuç, Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Bazıları Cumhuriyetten rahatsızlık duyabilir. Bu onların ruh durumudur. Vefasızlık onlara dededen miras kalmış da olabilir! Türk milletine bağımsız devlet, Türkiye Cumhuriyet’i miras kaldı. Kıymetini ona göre biliyoruz. Atatürk’ümüzü yok sayıp, sözde anma programları düzenleyenler çıkabilir. Çıksın! Peki, tarihten yeterli ibret aldığımızı söyleyebilir miyiz? Tarihten ibret alan gidip el kapısını çalmaz, kendi anayasasını tanımazken, gidip AB anayasasına imza atmaz. Ülkenin ana meselelerini ele alır. Ayrımcılık yapmaz.


Kerkük’te Barzani alçağı Türkçe konuşmayı yasakladı. Kerkük Türk yurdu değil mi? Kerkük’ün tapusu Ankara’da diyenler kaç okka dut yedi acaba? Bugün, hem Çanakkale’de hem de yurdun her yerinde hala acısını yaşadığımız şehitlerimize saygımız varsa “Kanun hakimiyeti-Hukukun üstünlüğü” ilkeleriyle riyasız, ciddi ve çok çalışmak mecburiyetindeyiz. Türk milleti Türk yurdunun bedelini defalarca ödediği halde yeniden aynı durumlara düşmemek için yapılması gerekenleri devamlı ve dürüstçe düşünmek zorundayız.

Aksi takdirde “Mani oluyor halimi takrire hicabım”, yani, “halimi anlatmaya utancım engel oluyor” şarkısını söylemenin faydası olmaz. Bizi “Millet” seviyesinden “Kabile” seviyesine indirmek isteyenler Allah’a hesap veremezler.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap