Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 'Şehit Yakınları, Gazi ve Gazi Yakınlarının Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Kura Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, yarın Gaziler Günü olduğunu anımsatarak, tüm gazilerin Gaziler Günü'nü kutladı. Erdoğan, "Şehadet şerbeti içerek mertebelerin en yükseğine erişmiş kahramanlara ne yaparsak yapalım, şükran borcumuzu layıkıyla ödeyemeyiz. Aynı şekilde gazilik payesini kuşanarak, bu aziz milletin katında en büyük rütbelerden birine nail olmuş gazilerimize de minnettarlığımızı hakkıyla ifa ve ifade edemeyiz. Çünkü bu vatan ve bu topraklar, bize aziz şehitlerimizin emanetidir. Şehitlerimizin anne-babaları, kardeşleri, eş ve çocukları da devlet-millet olarak sahip çıkmamız gereken birer emanettir. Tıpkı ülkemiz, devletimiz, bayrağımız ve bağımsızlığımız gibi sizler de aziz şehitlerimizin emanetleri olarak bizim için çok ama çok kıymetlisiniz" dedi.
'51 BİN 947 ŞEHİT YAKINI, GAZİ VE GAZİ YAKINI KAMUDA'
Erdoğan, bugün çekilecek kura ile 630 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının atamalarının gerçekleştirileceğini belirterek, "Şüphesiz ateş düştüğü yeri yakar ve çoğu zaman kelimeler bu yangını söndürmekte kifayetsiz kalır. Yine biliyorum ki evladını, kardeşini, hayat arkadaşını, anne-babasını toprağa vermiş mahzun ve mahcup bir gönlün içinde kopan fırtınaları dindirecek, duadan başka hiçbir söz ve eylem yoktur ama buna rağmen, bugünkü törenle bir nebze de olsa sizlere olan minnet, vefa, şükran borcumuzu yerine getirebilmenin memnuniyeti içerisindeyiz. Birazdan çekilecek kuralarla görev yerleri belli olacak her bir kardeşime şimdiden kamu hizmetlerinde hayırlı ve başarılı vazifeler diliyorum. Bugünkü atamayla birlikte 51 bin 947 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızı kamuda istihdam etmiş oluyoruz" diye konuştu.
'HER DAİM KOL KANAT GERMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin muazzez hatırasını, gazilerin gönlünü incitecek en ufak bir söze, beyana, tavra ve fiile zerre miskal tahammüllerinin olmadığını kaydederek, "Bu konudaki kararlılık ve hassasiyetimizden hiçbirinizin şüphesi olmasın. Devletimizin şefkat eli daima sizin üzerinizde olmaya devam edecek. Derdinizi derdimiz, sevincinizi sevincimiz, sıkıntınızı sıkıntımız olarak görmeyi ve bunların çözümü için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Allah’ın izniyle ne bu aziz milletin ne de sizin başınız öne eğilmeyecek. Her daim sizin yanınızda olmaya, sizlere kol-kanat germeye inşallah devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'VATANIMIZA NAMAHREM ELLERİN DEĞMESİNE İZİN VERMEDİK'
Erdoğan, şehit ve gazilerin emanetlerine gölge düşürmediklerini vurgulayarak, "Bakınız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızı da sayarsak, tam 31 yıldır bilfiil sizlerin ve aziz milletimizin huzurundayız. Bu süreçte çok ağır bedeller ödedik; çok zorlu günlerden, çok çetin imtihanlardan geçtik ama Rabb'ime sonsuz hamdolsun, ne size olan ahdimize ne de şehit ve gazilerimizin emanetlerine gölge düşürmedik. Her karışı şehit ve gazilerimizin kanlarıyla sulanan bu vatanı muhafaza ve müdafaa etmek için ne gerekiyorsa yaptık. Terörün her türlüsüyle en etkin şekilde mücadele ettik. Kader ortaklığımıza, yol arkadaşlığımıza, kan kardeşliğimize, milli birlik ve dayanışma ruhumuza pusu kuranların planlarını hep birlikte yırtıp attık. Bütün ihanet odaklarına rağmen, içeriden ve dışarıdan gelen envaiçeşit saldırıya rağmen vatanımıza namahrem ellerin değmesine izin vermedik. Şehitlerimizin kabirleri, emperyalistlerin taşeronluğunu üstlenen ihanet ve işgal odaklarına karşı kazılmış birer siperdir. O siperler hiçbir zaman aşılmadı ve aşılmayacaktır" diye konuştu.
'KATLİAM ŞEBEKESİ, BARBARLIKTA SINIR TANIMIYOR'
Erdoğan, milletçe, zor bir coğrafyada ve zor bir zaman diliminde olunduğunu ifade ederek, "Bin yıldır ateşle imtihan olduğumuz bu topraklarda, bugün de özgürce, onurlu ve başı dik bir şekilde var olma mücadelesi veriyoruz. Filistin başta olmak üzere, mazlumların feryatlarının, bomba ve kurşun seslerinin arasında kaybolduğu ağır imtihan günlerinden geçiyoruz. Başında 'Gazze Kasabı' Netanyahu’nun bulunduğu katliam şebekesi, her gün bir ülkeye saldırarak, zalimlikte ve barbarlıkta sınır tanımıyor. 23 aydır tüm insanlığın gözleri önünde gerçekleştirilen bu soykırıma, en güçlü tepki; yine Türk milletinden ve Türkiye Cumhuriyeti'nden yükseliyor. Öte yandan Türkiye'nin, mazlumlara umut aşılayan bu vicdanlı duruşunun, zalimleri ve destekçilerini rahatsız ettiğini hepimiz çok net görebiliyoruz. Dikkat ederseniz, artık bunu gizleme gereği duymuyorlar. Kimi zaman medya ve sosyal medyadaki tetikçileri aracılığıyla, kimi zaman siyasetçi kılıklı aparatları vasıtasıyla, kimi zaman uğruna can vereceğimiz mukaddesatımıza dil uzatarak, kimi zaman da tam 27 yıldır dinmeyen kuyruk acısının öfkesiyle niyetlerini, rahatsızlıklarını, hazımsızlıklarını açığa vuruyorlar" dedi.
'KIYAMETE KADAR BURADA OLACAĞIZ'
Erdoğan, "Biz, tarih sahnesine yeni çıkmış nevzuhur bir devlet değiliz. Tam tersine, Türkiye Cumhuriyeti olarak, hafıza kartında 2 bin yıldan fazla tecrübesi, birikimi ve müktesebatı olan köklü bir devletiz. Cumhurbaşkanlığı forsumuzdaki her bir yıldız, işte bu kadim geleneğin birer sembolüdür. Şimdi birileri çıkıyor, güya bize laf atıyor; tarih dersi vermeye çalışıyor. Oysa biz, bize sataşanların daha iki-üç nesil önce geldiği topraklarda yüzyıllar boyunca hüküm sürdük, tüm cihana nizam verdik, adaletin kılıcı olduk. Bayrağımızın dalgalandığı her yere sadece huzuru ve barışı götürdük. Her zaman söylüyorum; biz bu coğrafyada ne misafiriz ne de işgalciyiz. Biz bu coğrafyada ev sahibiyiz. Bin yıldır buradayız; inşallah kıyamete kadar da yine burada olacağız" ifadelerini kullandı.
'SENARYOYU DA SENARİSTİ DE GAYET İYİ BİLİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlı bir şekilde kutlu yürüyüşü sürdüreceklerini kaydederek, "Kimin ne yapmaya çalıştığının tabii ki farkındayız. Senaryoyu da senaristi de gayet iyi biliyoruz. Bölgemizi istikrarsızlığa hapsetmeye yönelik planlar inşallah tutmayacak. Emperyalist ve Siyonist kan dökücüler, sinsi emellerine ulaşamayacak. Allah’ın izniyle her türlü oyunu bozacak, her türlü senaryoyu yırtıp atacak kudrete, kuvvete, kapasiteye ve elbette basiret ve ferasete sahibiz. Tahriklere kapılmadan, sağduyu ve serinkanlılık içinde, dikkatli ve kararlı bir şekilde kutlu yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. 86 milyon olarak ebedi kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak, oyunları bir kez daha bozacağız. Bizi etnik köken, mezhep ve hayat tarzı üzerinden bölmeye çalışanlara inat birbirimize tutunacağız, birbirimize sarılacağız, birbirimize güveneceğiz, birbirimizle hoşgörü ve empatinin diliyle konuşacağız. Biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Arap’ıyla, Çerkez’iyle bir olacağız, iri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız. Ümitli, sabırlı, sağlam ve samimi adımlarla ilerlediğimiz Terörsüz Türkiye hedefine, inşallah, beraberce vasıl olacağız. Sizlerin de desteği ve hayır duasıyla, bu süreci alnımızın akıyla, şehit ve gazilerimizin emanetine en ufak bir leke bulaştırmadan inşallah başarıyla taçlandıracağız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak yeni bir kardeşlik destanını, yeni bir başarı hikayesini hep birlikte yazacağız" dedi.
BAKAN GÖKTAŞ: ÜLKEMİZİ DAHA GÜÇLÜ YARINLARA TAŞIMAYA KARARLIYIZ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise "Hayata geçirilen her hizmet ve politikayla, milletimizin birlik ve beraberlik duygusu, adeta çelikten bir zırha büründü. Şehitlerimizin ve gazilerimizin kararlılığı sayesinde, kardeşliğimize kastedenler, huzurumuzu bozanlar ve vatanımıza yönelen tehditler bu topraklarda barınamadı. Şehitlerimizin emanetini korumaya, gazilerimizin duasını almaya ve ülkemizi çok daha güçlü yarınlara taşımaya kararlıyız. Bu yolda, 2025 Aile Yılı, millet dayanışmasını ve toplum huzurunu daha da sağlam kılan bir dönüm noktası olacak. Bu duygularla sözlerime son verirken, bir kez daha tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Siz kıymetli şehit ailelerine, gazilerimize sağlık ve huzur dolu ömürler diliyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından kura töreni gerçekleştirildi.