A+ A-
Yorum
10

Dilipak'tan Erdoğan'a imalı gönderme: Enflasyonla bizi soyuyor

Yayın Tarihi: 26.05.2022 - 10:34 | Güncelleme Tarihi: 26.05.2022 - 10:33
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a imalı göndermede bulundu. Enflasyonun faizin ikiz kardeşi olduğunu belirten Dilipak, "Enflasyonla bizi soyuyor" dedi.

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak bugünkü köşe yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Mehmet Akif Ersoy'un “Koca Karı ile Ömer” isimli şiiri üzerinden göndermede bulundu. 

DİLİPAK'TAN ERDOĞAN'A DİCLE'DEKİ KOYUN GÖNDERMESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce, "Bu ülkenin Başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki Dicle'nin kenarındaki kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır." sözlerine atıfta bulunan Dilipak, "“Kenarı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir adl-i İlahi sorar Ömer’den onu” diyorduk ya, ne oldu da yoksul iken bildiğimiz şeyleri, güç ve servet bize geçince unutuveriyoruz. Muktedir olmak, Mütrefin’lerden olmak, gözlerimizi kör, kulaklarımızı sağır mı ediyor yoksa." dedi.

ENFLASYON İLE DEVLET BİZİ SOYUYOR

Erdoğan'ın faizle mücadele adı altında başlattığı sürece atıfta bulunarak enflasyonu yükseltmesine değinen Dilipak, "Riba tamam da, o anlayıştan yola çıkarak Riba’nın ikiz kardeşi enflasyonla nasıl baş edeceğini hiç düşünmüyorsa, orada ciddi bir sorun var demektir. Riba ile para babaları insanları soyuyor, enflasyon sonucu devalüasyon ile devlet baba soyuyor. Soyguncunun kimliği değil, soygunun kendisidir lanetlenen." ifadelerini kullandı.

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın köşe yazısında dikkat çeken bölüm şu şekilde:

"Yaşadığımız zaman ve mekânda şahidlik etmemiz gereken işlerden ve şahidliklerimizden dolayı haksızlıklar karşısında sessiz kalırsa “dilsiz şeytan” olacağız.

Şimdi siyasiler düşünsün, bürokratlar, gazeteciler, hukukçular ve iş adamları, akademisyenler ve herkes düşünsün. 

Peygamberin sünneti; Siyaset’te yok, Bürokrasi’de yok, Ekonomi’de yok, Hukuk’ta yok, Aile Hayatı’nda yok, Nafaka’da yok, Miras’ta yok, Maarif’te yok, Ahlak’ta yok ise; o toplum, Peygamberini anlayamamış demektir.

Şimdi çevrenize bakın, konuşulanları dinleyin! Gazetelerin BİK kayıtlarındaki tirajları ile gerçek tirajları aynı mı mesela.. Peki, aradaki fark bilinmiyor mu? Ben kendi sektörümden söylüyorum..

Eğer bir toplum, Peygamberinin (sav) sadece; boyunu, kilosunu, şemailini, saçını nasıl taradığını merak ediyor, lakin Riba’yı nasıl ayakları altına aldığını, sömürüyü nasıl durdurduğunu, ırkçılığı, açıklık saçıklığı / müstehcenliği / pornoyu / fahşiyatı nasıl yasakladığını, putçuluğu nasıl yıktığı, israfı ve yolsuzluğu nasıl önlediğini, hiç merak etmiyorsa, o toplum; Peygamberini (sav) anlayamamış demektir. Torpil de haram, rüşvet de, taraftarlık da öyle.. Biz işe ve söze bakar, doğrusuna tabi olup, yanlışına karşı çıkacaktık hani. 

Eyvah, korkarım galiba “biz cahillerden ve zalimlerden olduk”!? Sakın başımıza gelen musibetler, düşmanın gücünden ve hilesinin keskinliğinden önce, bizim cahilliğimizden olmasın. Hani hak gelince batıl kaybolacaktı.(!?) Biz hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olmayı mı unuttuk yoksa. Helal-haram demeden dünya metaının peşine mi düştük yoksa! 

Dahası Riba tamam da, o anlayıştan yola çıkarak Riba’nın ikiz kardeşi enflasyonla nasıl baş edeceğini hiç düşünmüyorsa, orada ciddi bir sorun var demektir. Riba ile para babaları insanları soyuyor, enflasyon sonucu devalüasyon ile devlet baba soyuyor. Soyguncunun kimliği değil, soygunun kendisidir lanetlenen.

Bizler âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz ve yeryüzünden hesaba çekileceğiz. “Kenarı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir adl-i İlahi sorar Ömer’den onu” diyorduk ya, ne oldu da yoksul iken bildiğimiz şeyleri, güç ve servet bize geçince unutuveriyoruz. Muktedir olmak, Mütrefin’lerden olmak, gözlerimizi kör, kulaklarımızı sağır mı ediyor yoksa.

Zalimlere yardım etmeyelim ve haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım ki, “içimizdeki beyinsizler”in işlediklerinden dolayı, onları yakacak ateş bize de dokunmasın. "

Muhabir/Editör:Hamdi Usta