A+ A-
Yorum
10

Dışişleri Bakanı Fidan Rus mevkidaşı Lavrov ile ortak basın toplantısı düzenledi

Yayın Tarihi: 24.02.2025 - 14:32
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafaza edilmesi gerektiğine inancımız tamdır. Ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi gerektiği konusunda benzer görüşlere sahibiz" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile heyetler arası görüştü. Görüşmenin ardından Fidan ve Lavrov ortak basın toplantısı düzenledi.
Kaynak:İHA

Bakan Fidan, görüşmede ikili gündemde yer alan meselelerin ayrıntılı şekilde ele alındığını belirterek, "İş birliğimizi nasıl ilerletebileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Enerjiden turizme, ticaretten enerji alanına ilişkilerimizi daha da güçlendirebiliriz. Çok boyutlu iş birliğimizi ilgili kurumlarımızın da katkılarıyla her alanda daha ileri taşımaya gayret gösteriyoruz. Bugün Rusya-Ukrayna Savaşı'nın üçüncü yıl dönümü. Biz her iki komşumuzun da barış, huzur ve refah içinde yaşamasını arzu ediyoruz. Savaşın neden olduğu can kaybı ve yıkımın bir an evvel sona ermesini istiyoruz. Bu savaş farklı coğrafyaları da olumsuz şekilde etkilemekte.

Bu çok boyutlu krizin artık kalıcı bir çözüme kavuşturmasını temenni ediyoruz. Türkiye olarak ilk günden bu yana savaşa diplomasi yoluyla çözüm bulunmasını destekledik. Çatışmaların başlamasından kısa bir süre sonra tarafları İstanbul'da barış masası etrafında ilk kez bir araya getirmiştik. Daha sonra da tarafları barışa ulaştıracak diplomatik çabalarımızı sürdürdük. Bugün savaşın dördüncü yılına girerken ABD tarafından başlatılan ve savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesini hedefleyen bir girişim mevcut. Bu durum bizim savaşın başından beri izlediğimiz politikayla örtüşmekte. ABD'nin yeni girişimine sonuç odaklı bir yaklaşım olarak büyük önem atfetmekteyiz. Çözüme iki tarafında katılacağı müzakerelerde ulaşılabileceğine inanıyoruz. Bu çerçevede barışın görüşmeler yoluyla tesili için her türlü desteği sağlamaya hazırız. Bugün Suriye'deki gelişmeleri de ele aldık. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafaza edilmesi gerektiğine inancımız tamdır. Ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi gerektiği konusunda benzer görüşlere sahibiz. Diğer taraftan terör örgütlerinin Suriye'de yuvalanmasına müsamaha gösterilmesi söz konusu dahi olamaz" diye konuştu.


Fidan, Türkiye'nin "egemen bir ülke" olduğunun ve uluslararası ekonomik iş birliğine büyük önem verdiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Günümüz dünyasında, ekonomik iş birliğini sağlam temellere oturtturmamış ülkelerin, hem ekonomik krizlere dayanıklı olması hem de mevcut kalkınma hedeflerine ulaşması pek olası gözükmüyor. Onun için Türkiye başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere ekonomik iş birliği alanlarına büyük önem vermektedir."


Türkiye’nin başta Avrupa Birliği olmak üzere ekonomik iş birliği alanlarına önem verdiğinin altını çizen Bakan Fidan, Türkiye ile AB'nin "uzun yıllara dayanan bir üyelik macerası" olduğuna dikkati çekerek, "Ama son yıllarda açıkça ifade edilmese de Avrupa Birliği'nin artık kimlik politikalarından dolayı, büyük bir Müslüman ülkeyi kendi içine alma konusunda yaşadığı rahatsızlıktan dolayı, üyelik müzakereleri bir noktada donmuş durumda" dedi.


Bu platformlardan birisinin de BRICS olduğunu ve burayla ilgilenildiğini vurgulayan Fidan, "İlgimizi de açıkça gösterdik. Ama anladığımız kadarıyla da BRICS de kendi kurumsallaşmasını bir noktaya taşıma adına, yeni üye alımını an itibarıyla dondurmuş durumda. Başka bir klasman, ortaklık diye gündeme getirmiş durumda. Yani üyelik teklifi bize gelmedi" diye konuştu.


Fidan, BRICS'in AB'nin aksine daha kapsayıcı olduğu belirterek, "Her renkten, her dinden, her kültürden, her medeniyetten ülkelerin bir araya geldiğini görmek, Müslüman, Hristiyan, Hindu, Budist, siyah, beyaz ne kadar insan varsa, medeniyet varsa burada bir platform oluşturma çabasındalar. Umarım burada da kurumsallaşan ve kuşatıcı olan bir ekonomik yaklaşım gelişir" ifadelerine yer verdi.

"Netanyahu hükümeti ve onun çizgisinde olanlar, olayları İsrail'in yayılmacılığı için kullanıyor"
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Suriye ve Hermon Dağı ile işgal altındaki Golan Tepeleri hakkındaki açıklamalarına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, "Gelişen olaylar karşısında gördüğümüz şu; Netanyahu hükümeti ve onun çizgisinde olanlar, var olan olayları İsrail'in yayılmacılığı için kullanmaktalar. Burada Suriye'deki işgalin devamı, Lübnan'daki işgalin devamı, Batı Şeria'nın giderek provoke edilerek bir ilhaka tabi edilmeye çalışılması, Gazze'deki Filistinlilerin Gazze'den sürgün edilmesi, bunlar şu anda ortaya konan cari planlar ve çalışmalar" dedi.

"Savaşın sebepleri ortadan kalkmadan savaşın bitmesi mümkün değil"
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, etraflı bir şekilde uluslararası meselelerin ele alındığını belirterek, "Ukrayna'daki durumu ele aldık. Biz pozisyonumuzu korumaya devam ediyoruz, değiştirmedik ve aynı zamanda daha fazla gerçekçi yaklaşımların ortaya çıkması bizi sevindiriyor. Birçok ülke anlayışla karşılıyor. Uzun süreli kalıcı bir barış olmadan, savaşın ortaya çıkma sebepleri ortadan kaldırılmadan bunun bitmesi mümkün değil. Diğer taraftan Filistin-İsrail konusundaki çatışmaları etraflıca ele aldık. Kalıcı bir şekilde bu savaşın, çatışmaların bitmesi için hem görüşmeleri, Filistin Devleti'ni Birleşmiş Milletler kararı çerçevesinde değerlendirdik ki ancak bu şekilde güvenlik içinde orada bir tesis etmek mümkündür. Diğer taraftan ülkelerimiz arasındaki Suriye konusu karşılıklı olarak iki tarafın da ortak çalışmaya önem verdiğimizi Suriye'deki durumun istikbaline kavuşması için yaptığımız çalışmaları değerlendirdik. Diğer taraftan Kafkasya'daki duruma dikkat çektik. Görüşmelere devam edeceğimize inanıyoruz. Ankara'da da inanıyorum ki Rusya ve Türkiye arasındaki iş birliği için önemlidir" dedi.


ABD'yle Riyad'daki görüşmelerde farklı görüşler ortaya çıktığını aktaran Lavrov, ABD'li ortakları ile görüşmelere devam edeceklerini ve ABD'nin görüşünün tutarlı olduğunu kaydetti. Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin fikirlerinin ise değişiklik gösterdiğini ve bu yüzden savaşın uzadığını dile getiren Lavrov, "Biz pozisyonumuz değiştirmedik. (Zelenski) Fikirleri sık sık değişiyor, Avrupa ülkelerinin de fikirleri sık sık değişiyor. ABD'nin konumu ve görüşü tutarlı. Askeri harekat, müzakerelerde bizi tatmin eden bir sonuç ortaya çıktığında durabilir. Güvenlik garantilerinden bahsedecek olursak bunun nasıl olacağı yazılmıştı, Ukrayna bizzat kendisi de formülize etmişti ama Batı bunu yasakladı" ifadelerini kullandı.


Savaşın ortaya çıkma sebeplerinin ortadan kalkmadığı sürece bitmesinin mümkün olmadığını söyleyen Lavrov, "Bu savaşın başlamasındaki ilk sebeplerden biri Ukrayna'nın NATO'ya alınmaya çalışılmasıdır. Ukrayna'nın NATO'ya girmemesi çok önemli. Nazi rejimi 2019'da bazı kanunlar kabul etti. Bu, Rus dilinin yasaklanmasını öngörüyordu. Basında ve kültürle ilgili her yerde Rusçanın kullanılmasını yasakladı. Yüzyıllık Rus varlığını yok etmeye çalıştılar. Bu Nazi darbesi sonucunda Kırım kendi kararını verdi. Oradaki vatandaşlar Ukrayna rejimi altında yaşamak istemediler. Biden yönetimi Ukrayna'ya inanılmaz para harcadı" diye konuştu.